Mahkemece davacının talebi, takibi kesinleştikten sonra birikmiş ve devam eden nafaka borcunun itfa sebebiyle takibin durdurulması ve meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmiş ise de, dava dilekçesi içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının nafaka borcunu düzenli ödediğini, herhangi bir birikmiş ve güncel nafaka borcunun bulunmadığını, 103 davet kağıdına yasal süresi içinde itiraz ettiğini belirterek, taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Davacının talebi, aylık işleyen nafaka borcu ile ilgili olarak birikmiş ve güncel borcun bulunmaması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yöneliktir....
Mahkemece, dosyanın yenilenmemesi nedeniyle 10.09.2013 tarihinden sonraki işlemlerin iptaline karar verilmiş, iş bu karar temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28.01.2015 tarih ve 2014/ 28409 Esas-2015/ 2114 Karar sayılı ilamı ile borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle takibin iptali isteminin de incelenerek olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 78/2. maddesi gereğince haciz isteme hakkı, ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. Aynı maddenin 4 ve 5. fıkraları gereğince haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmez ise dosya muameleden kaldırılır. Yeniden haciz istemek, yenileme talebinin borçluya tebliğine bağlıdır. İlama dayalı olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2018 NUMARASI : 2018/544 ESAS - 2018/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Haczedilmezlik ve Aşkın Haciz Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2016/13324 Esas sayılı takip dosyasından müvekkili Belediye'nin İNG Bank A.Ş. nezdinde bulunan hesapları üzerine konulan hacizlerin aşkın mahiyette olduğunu, ayrıca hesabın vergi tahsilat hesabı olduğunu, haciz işleminin usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmaya gelerek dosya borcunun ödendiğini ve hacizlerin de kalktığını, taraflarına vekalet ücreti taleplerinin olduğunu bildirmiştir....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....
Sayılı dosyasının borçlusu olmayan ipotek takibin borçlusu ve birleşen davanın davalısı Narin Örme Pazarlama Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından mahkeme tarafından itirazın iptali kararı verilmesinden yaklaşık 10 yıl sonra usulsüz tebligat nedeni ile karar temyiz edildiğini, Narin Örmenin taraf olduğu birleşen dava yönünden karar bozulduğunu, müvekkili şirket tarafından karar düzeltme talep edilmiş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/2469 E., 2019/4792 K. Sayılı karar düzeltme talebi reddedildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen 20.01.2020 tarihli karar ile; "Borçlu T1 vekilinin talebi ve ekte ibraz ettiği Yargıtay 19.hukuk dairesinin 2019/2469 esa, 2019/4792 karar, 16/10/2019 tarihli ilamı ile takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla takibin borçlu T1 yönünden durdurulmasına, konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verildi....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince:"Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak tetkik edildiğinde; davacı borçlu vekili, davacı şirkete ödeme emrinin gerekli araştırma yapılmadan usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini ileri sürerek; usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş olmakla birlikte; davacı borçlu vekili ayrıca yetki itirazında bulunulmuş ve davacı borçlu aleyhine tesis edilen hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı T.K.'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....
Mahkememizin 2017/151 esas sayılı dosyasının incelenmesinde taraflarının aynı olduğu konusunun bu dosyamıza konu taşınmazlar ile ilgili hacizlerin haczedilmezlik iddiası nedeniyle kaldırılması talebi olduğu ve 28.03.2019 tarihli celsede davanın kabulüne ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar davacı vekili icra memur muamelesini şikayet ederek konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, aynı hacizlerin mahkememizin 2017/151 sayılı dosyası ile kaldırılmasına karar verildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve buna göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 1- Davanın 2017/151 esas sayılı dosyada karar verilmekle bu dosyamız konusuz kalmış olduğundan davanın konusuz kalması nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; alacaklı tarafından Lüleburgaz 1....
Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamasına, takibin ilamsız olması nedeniyle her türlü itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekmesine, davacının takipten haberdar olduğunu iddia ettiği 19/07/2019 tarihi itibariyle yasal 7 günlük süresi içinde iş bu şikayet davasını açarken aynı süre içinde varsa borca itirazlarını da icra müdürlüğüne yapması gerekmesine, icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan borca itirazın hukuken sonuç doğurmayacağına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Her ne kadar davalı tarafından yargılamanın duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de, HMK 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan dosya üzerinde karar verilebileceğinden davalının istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması talebi yerinde olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş olup; Uyuşmazlığın; ilamlı takipte tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte borca itiraza ilişkin olduğu görüldü....