Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince:"Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak tetkik edildiğinde; davacı borçlu vekili, davacı şirkete ödeme emrinin gerekli araştırma yapılmadan usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini ileri sürerek; usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş olmakla birlikte; davacı borçlu vekili ayrıca yetki itirazında bulunulmuş ve davacı borçlu aleyhine tesis edilen hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali talebinde bulunmuştur. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı T.K.'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

Sayılı dosyasının borçlusu olmayan ipotek takibin borçlusu ve birleşen davanın davalısı Narin Örme Pazarlama Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından mahkeme tarafından itirazın iptali kararı verilmesinden yaklaşık 10 yıl sonra usulsüz tebligat nedeni ile karar temyiz edildiğini, Narin Örmenin taraf olduğu birleşen dava yönünden karar bozulduğunu, müvekkili şirket tarafından karar düzeltme talep edilmiş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/2469 E., 2019/4792 K. Sayılı karar düzeltme talebi reddedildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen 20.01.2020 tarihli karar ile; "Borçlu T1 vekilinin talebi ve ekte ibraz ettiği Yargıtay 19.hukuk dairesinin 2019/2469 esa, 2019/4792 karar, 16/10/2019 tarihli ilamı ile takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla takibin borçlu T1 yönünden durdurulmasına, konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verildi....

Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamasına, takibin ilamsız olması nedeniyle her türlü itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekmesine, davacının takipten haberdar olduğunu iddia ettiği 19/07/2019 tarihi itibariyle yasal 7 günlük süresi içinde iş bu şikayet davasını açarken aynı süre içinde varsa borca itirazlarını da icra müdürlüğüne yapması gerekmesine, icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan borca itirazın hukuken sonuç doğurmayacağına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

Her ne kadar davalı tarafından yargılamanın duruşmalı yapılması talep edilmiş ise de, HMK 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan dosya üzerinde karar verilebileceğinden davalının istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması talebi yerinde olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş olup; Uyuşmazlığın; ilamlı takipte tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte borca itiraza ilişkin olduğu görüldü....

Bu durumda, mahkemece, HMK'nun 297. maddesi gereğince, borçlunun, hacizlerin kaldırılması şikayetinin de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte İİK 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen 3. şahsın usulsüz tebligat şikayeti ile hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Erdemli İcra Dairesinin 2018/3467 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; şikayetçi 3....

    Mahkememizin 2017/151 esas sayılı dosyasının incelenmesinde taraflarının aynı olduğu konusunun bu dosyamıza konu taşınmazlar ile ilgili hacizlerin haczedilmezlik iddiası nedeniyle kaldırılması talebi olduğu ve 28.03.2019 tarihli celsede davanın kabulüne ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar davacı vekili icra memur muamelesini şikayet ederek konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, aynı hacizlerin mahkememizin 2017/151 sayılı dosyası ile kaldırılmasına karar verildiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve buna göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 1- Davanın 2017/151 esas sayılı dosyada karar verilmekle bu dosyamız konusuz kalmış olduğundan davanın konusuz kalması nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; alacaklı tarafından Lüleburgaz 1....

    konusunda yetkinin İcra Müdürlüğüne ait olması sebebiyle bu yöndeki talebinde reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, İcra Müdürlüğünün 22.02.2022 tarihli kararının kaldırılması talebinin reddine, takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....

      Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Dava dilekçesinde, davacı borçlunun takipten 20/04/2019 tarihinde haberdar olduğunun belirtildiği görülmektedir. Buna göre usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma süresinin son günü 27/04/2019 tarihi olmakla birlikte, bu tarih tatil gününe rastladığından sürenin son günü, izleyen ilk mesai günü olan 29/04/2019 tarihidir. Şikayet tarihi ise 30/04/2019 dur. Bu haliyle şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açık olup, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir....

      Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda; takip borçlusunun şikayeti üzerine İzmir 12.İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/256 Esas 2022/501 Karar sayılı ilamı ile, "şikayetin kabulü ile, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2022/5198 E. sayılı dosyasından ödeme emrinin vekile tebliğ edilmek suretiyle takibin devamına" karar verildiğine göre, borçlu yönünden takip kesinleşmeyeceğinden, şikayete konu 09/08/2022 tarihli kararla, ilgili ilam uyarınca takibin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yargıtay 12....

      UYAP Entegrasyonu