WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından yapılan tebliğ işleminine ilişkin memur muamelesini şikayet(usulsüz tebligat şikayeti) niteliğindedir. Adana 5.icra müdürlüğünün 2020/8869 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı şirket vekili tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlunun Karslılar mah. Yse cad....

Mahkemece; Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının diğer itirazlarının takibin türü itibariyle usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden mükerrerlik ve faize itirazları konusunda karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin cezaevinde olduğu bir tarihte henüz kendisine vasi ataması yapılmadan ve aynı adreste dahi yaşamayan üvey annesine yapılan tebligatın geçerli olduğuna ve tebliğin geçerli olduğu vurgulanarak davanın reddine karar verildiğini, mahkemece konunun esasından uzaklaşılarak üvey anneye tebligat yapılabilmesi konusu ile sınırlı bir yaklaşımla hüküm kurulduğunu, müvekkilinin karşılıksız çek tanzim etmekten cezalandırıldığını ve söz konusu hükmün 21/04/2022 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin cezaevine teslim olduktan sonra vasi talebi üzerine Kayseri 5....

İCRA HUKUK) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2021 NUMARASI : 2021/15 2021/133 DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetkiye, İmzaya, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2019/409 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emirlerinin İsa Bilecik isimli bir şahsa tebliğ edildiğini, tebligatın yapıldığı İsa Bilecik isimli şahsı müvekkilinin tanımadığını, müvekkilinin adına kayıtlı işyerini 31 Aralık 2018 tarihinde kapattığını, bu durumun icra dosyasında yapılan Bağkur kaydı sonucunda açıkça görüleceğini, iş yerini kapattıktan sonra müvekkillinin yanında birinin çalışmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin yanında çalışmayan ve tanımadığı bir şahıs tarafından alınan tebligatın usulüne uygun olmadığını, usulsüz tebligat uyarınca üzerine...

Vekille takip edilen işlerde tebliğ usulsüzlüğünden ziyade tebliğ yokluğu, eksikliği sözkonusu olup vekile tebligat yapılmadıkça takip kesinleşmeyeceği gibi takibin kesinleşmesi koşuluna bağlı olarak borçlunun malvarlığına haciz konulamaz. Diğer taraftan TK'nın 32. maddesinin uygulanabilmesi için vekile usulsüz de olsa yapılmış bir tebliğin bulunması gerekir. Somut olayda takip dosyasında vekile tebligat çıkarılmadığından TK'nın 32. maddesi uygulanamayacağı gibi istemin İİK'nın 16/1. maddesi uygulanmak suretiyle süre yönünden reddi cihetine de gidilemez. O halde, ilk derece mahkemesince borçlunun şikayeti üzerine ilk derece mahkemesince vekile tebliğ eksikliğinin giderilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Davacı taraf tebligatın usulsüz olduğundan bahisle 02/04/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmiş, alacaklı tarafından karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir. İcra dosyasında davacı-borçlu adına çıkartılan tebliğ parçasında "muhatap tevziat saatlerinde işte olduğundan .... Evrak mahalle muhtarlığına bırakıldı, komşusu imzadan imtina, güvenlik bay'a haber bırakıldı " şerhi bulunmaktadır. T.K'nun 21/1 ve yönetmeliğin 30 ve 35.maddeleri gözetildiğinde muhatabın işte olduğunu beyan eden komşunun isim ve imzasının alınmadığı, haber verilen güvenlik görevlisinin kimlik bilgilerinin de tam olarak belirtilmediği, bu hali ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, mahkemece davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne yönelik vermiş olduğu karar usul ve yasaya uygun olduğundan esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

    7201 tebligat kanununun 14. ve 22....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2019 NUMARASI : 2019/216 ESAS - 2019/424 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat ve tahrifat iddiaları doğrultusunda şikayet ve usulsüz tebligat nedeni ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile Ankara 26. İcra Dairesinin 2019/1717 Esas dosyası ile başlatılan takibe, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz ile takibin iptali ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''Somut olayda, borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olan " Oğuzlar Mah. 1602.Cad....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

    Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayetinin reddine ,takibin devamına, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhin kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına, yönelik karar verildiği görülmüştür....

    UYAP Entegrasyonu