Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından da 01/11/2019 tarihli kararının iptalinin talep edildiğini ve mahkemece itirazın ancak dava yolu ile yapılabileceğinden bahisle işlemin iptal edildiğini, akabinde müvekkil şirketin mal varlıklarına haciz konulduğunu, usulsüz tebligat işlemine ilişkin kararların kesinleşmesinin arandığından haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İzmir 27. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12403 E. sayılı dosyasından müvekkil şirkete yapılan usulsüz ödeme emri tebliğ işleminin ve ödeme emrinin iptalini, müdürlükçe konulan haksız hacizlerin kaldırılmasını, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maaş, menkul ve gayrimenkulleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sonucu ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    Ada (2453 sokak) No:21/23 Bağcılar/İstanbul" olduğunu, müvekkilinin adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi bulunmasına rağmen TK'nın 35. maddesi gereğince tebliğ işlemi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18/10/2021 olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına ve icra dosyasından konulan hacizlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davacı şirket adına çıkarılan ödeme emri tebligatının tanınmadığı belirtilerek 15.10.2021 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, alacaklının talebi ile İstanbul Ticaret Odası Ticaret Sicil Memurluğu'ndan yapılan adres araştırması sonucu bildirilen adresin daha önce çıkarılan ve tebliğ edilemeden iade edilen adresle aynı olduğu, buna göre Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinde duzenlenen şartlar oluştuğundan Tebligat Kanunu'nun 35/4.maddesine göre tebligat yapılmasında kanuna uymayan bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu md.10, md. 21/1, md. 21/2, 3. HMK md. 323/ğ, md. 326/1 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine genel haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, Edremit İcra Müdürlüğü'nün 2020/586 E sayılı dosyası üzerinden müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, ödeme emri TK'na ve Tebligat Tüzüğü'ne aykırı şekilde tebliğ edilmiş olduğundan usulüne uygun olmadığını, müvekkil şirket tasfiye halinde olduğundan ödeme emrine ilişkin tebligatın tasfiye memuruna yapılması gerekmekte olup şirket adresine gönderilerek tebliğ edilen tebligatın usulsüz olduğunu, belediyenin alacağı olmamasına rağmen hukuka aykırı şekilde dosyayı kesinleştirerek müvekkilinin mallarına haksız haciz uyguladığını, dava hakkında karar verilinceye kadar icra takibinin tedbiren durdurulmasına ve hacizlerin fek edilmesine, usulsüz tebliğ nedeniyle ıttıla tarihi olan 14.02.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/06/2018 NUMARASI : 2018/43 ESAS - 2018/500 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2017/21294 sayılı icra dosyasından müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin 15/01/2018 tarihi olarak düzeltilmesine ve haciz var ise hacizlerin kaldırılmasına kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

      No2/1 Melikgazi /Kayseri adresine 20/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra müdürlüğüne 26/02/2021 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte takipten 25/02/2021 tarihinde haberinin olduğunu ileri sürerek takibe , borca, faize ve ferilerine itirazda bulunarak mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğu, aynı tarihli müdürlük kararı ile İİK 62 maddesi uyarınca yedi günlük yasal süresi içerinde yapılan itirazın süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu davanın icra müdürlüğüne itiraz tarihi olan 26/02/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....

      Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez. Yine dosyaya teminat olarak yatırılan paranın iadesi ise ancak teminatın yatırıldığı dosyadan talep edilebilir. Açıklamalar kapsamında davanın reddine ilişkin karar yerinde olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 3....

      Usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü üzerine hacizler usulsüz hale geleceğinden, düzeltilen tebliğ tarihinden önce konulan hacizlerin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin kaldırılması gerekir. Ancak, davacının İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/456 E. sayılı dosyasında açtığı davada verilen şikayetin kabulü yönündeki kararın istinafı üzerine karar İstanbul BAM 21. Hukuk Dairesinin 2021/1364 Esas, 2022/361 Karar sayılı kararıyla kaldırılmış ve şikayetin reddine kesin olarak karar verilmiştir. Gelinen aşamada, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne dair kararın kaldırılması sonucunda tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, hacizlerin kaldırılması istemini içeren bu şikayetin de reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....

      O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süresinde olduğu gözetilmek suretiyle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme yapılarak tebligatın usulsüz olması halinde borçlunun şikayet dilekçesinde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarihe ilişkin bir beyanı bulunmadığından ve aksi yazılı delille kanıtlanamadığından TK.'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verildikten sonra borçlunun hacizlerin kaldırılması ve takibin iptali hakkındaki taleplerinin de esastan incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu