İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bıkarılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....
Sonuç: Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,15.12.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen 07/10/2010 tarihli bilirkişi görüşlerine ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 20.000 TL’lik kömür satışı işleminde aynı zaman diliminde 2 farklı kartla peş peşe 3 işlem yaparak slip bölmesi yapılmasının taraflar arasındaki sözleşmeye, uluslar arası kredi kartı kurallarına, yargı kararlarına ve 5464 sayılı yasaya aykırı olması nedeniyle bu yöndeki alacak talebinin yerinde olmadığı, 9.000 TL’lik işlemde ise davalı bankanın “şüphe üzerine blokeye alındı” açıklaması dışında, davanın müteakip safhalarında da ilave hiçbir bilgi, belge ve iddia sunulmaması nedeniyle, davacının 9.000 TL tutarındaki işlemle ilgili alacak talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 9.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine dair tesis edilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur....
Uluslar arası Taş. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine .... 4. İş Mahkemesinin 2005/565 E. sayılı dosyası ile işçilik alacaklarının ödenmesi için dava açtığını, mahkemece alacağa hükmedildiğini, kararı ....köy 8. İcra müdürlüğünün 2009/332 E. sayılı dosyası ile icraya koyduklarını, tüm çabalara rağmen müvekkilinin alacağının davalının ortağı olduğu şirkette tahsil edemediklerini, alacağını tasfiye masasına yazdırmak istediğini ancak tasfiye memuruna bir türlü tebliğ yapılamadığını, TTK 285. maddesi gereğince davalı tasfiye memurunun sorumlu olduğunu ileri sürerek 18.440,00 TL alacağın işleyecek davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini istemiştir....
Sivil Senatosu'nun 24.11.2010 tarih ve I-8 U 59/10 OLG sayılı kararı ile, Essen Asliye Hukuk Mahkemesi kararının değiştirildiği, ...Eyalet Mahkemesi kararının 08.04.2011 tarihinde her iki davalıya tebliğ edildiği, tebligatların ... Uluslar arası Hukuk ve Dış ilişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile yapılıp 1961 tarihli Hukuki ve Ticari konularda Adli ve Gayri Adli belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Lahey Sözleşmesi'ne uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... Eyalet Mahkemesi 8. Sivil Senatosu'nun 24.11.2010 tarih ve I-8 U 59/10 OLG sayılı kararının tenfizine karar verilmiştir. Kararı davalı ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ......
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 2010 00327-2 sayılı başvurunun yeni ve ayırt edici olmadığı, bu yönden kararın yerinde olduğu, 2010 00327-3 ve 4 sayılı başvuruların yeni ve ayırt edici olduğu, mutlak yeniliğin değerlendirilmesi yönünde uluslar arası veritabanında yapılan araştırmada benzerine rastlanmadığı, bu yönden kararın kısmen iptal koşullarının oluştuğu,gerekçesiyle ...’nin 25/02/2011 tarih 2011-T-149 sayılı kısmi kabul kararının 2010/00327 /3, 4 sıra numaralı tasarımlar yönünden iptaline, ... iptali ile ilgili fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Gereğince iş akdinin 25/06/2019 tarihli Disiplin Kurulu Kararı ile feshedildiği görülmüştür. Söz konusu sosyal medya hesabının, hesabın kapatılması sebebi ile kime ait olduğu ispatlanamasa da, davalının dosyaya sunduğu sosyal medya görüntülerinden, paylaşımları yapan kişinin 3. havalimanı personeli olduğu anlaşılmaktadır. 3. havalimanını aşağılayan, T3 itibarını zedeleyecek şekilde hakaret, küfür içeren paylaşımlarda bulunmuştur. T3 ulusal ve uluslar arası alanda faaliyetlerde bulunan prestijli bir kurumdur. Hukuka ve ahlaka aykırı paylaşım yapan personelin ifadeleri kurumun itibarını zedeler ve bu şekilde ifadeler paylaşan personelin T3n da çalışmaya devam etmesi ulusal ve uluslar arası alanda kuruma güveni sarsar....
Bu nedenle Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince Uluslar arası tır şoförlerinin çalışma saatlerini insiyatifleri doğrultusunda kendileri belirlediğinden fazla mesai talep ve hafta tatili alacağı hesaplanmamış ise de; bilirkişinin bu değerlendirmesi hatalıdır. Diğer taraftan Uluslararası araçlarda sürücü olarak çalışan işçi 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabi olmakla birlikte, işin düzenlenmesi ve çalışma süreleri yönünden ...’nin de onayladığı ... Çalışan Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması hükümleri ile bu anlaşmaya uygun olarak çıkarılan ..yapan Araçlarda Kullanılan .. Cihazları Hakkında Yönetmelik hükümlerine tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Irza geçme, kaçırma HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek dosya incelendi; Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK.nın 231/12. maddesine göre itirazı kâbil nitelikte olduğu gözetilip, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk müdafiin temyizi itiraz olarak kabul edilerek merciince bu hususta karar verilmesi mümkün görüldüğünden, anılan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b. maddesine uyan hırsızlık suçunun, aynı Yasanın 66/1-e,66/2,67/4. maddeleri uyarınca, suç tarihi itibariyle 12-15 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ... için 6 yıllık, yine suç tarihi itibariyle 15-18 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ... için 7 yıl 12 aylık kesintili zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 19.12.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak...