Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ebeveynler bu haklarını amacına ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. (TMK. m. 324). Ana ve baba için öngörülen bu sınırlamalar, üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanır. (TMK. m.325/2) Şu halde, açıklanan sınırlama sebeplerinin davada mevcut olup olmadığı belirlenmelidir. Somut olayda; tarafların anlaşmalı boşandıkları, 31.10.2018 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, baba ile çocuk arasında her hafta Cumartesi saat 10:00'dan saat 17:00 arası, Pazar günleri saat 10:00 ile 17:00 arası, dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan akşam saat 17:00 arası ve her yıl babalar gününde saat 10:00 ile 20:00 arası kişisel ilişki kurulduğu, kararın 30.11.2018 tarihinde kesinleştiği konusunda taraflar arasında tereddüt yoktur....
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacılardan ...'in UYAP ortamından edinilen nüfus kaydına göre 13.05.2005 tarihinde öldüğü görülmektedir. Hemen belirtmelidir ki; yargılamanın sağlıklı biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesi (HUMK’nun 73. maddesi), Uluslar arası sözleşmeler ve Anayasa'nın 36. maddesiyle en temel hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı karşısında, mahkeme tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sanığın uyuduğuna, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine, kaçak olarak yolcu taşımacılığı yaptığına; sanık müdafinin ise sanığın uluslar arası yolcu taşıma belgesi olduğuna, kazanın meydana geldiği yolun otoyol olup, aydınlatması bulunmadığına ve sanığın hız sınırını aşmadığına, uykusuz ve yorgun olmadığına, sanığın asli kusurlu olmadığına, bilirkişi raporlarının sanığa tebliğ edilmediğine, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 30.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ... hükümlerine tabi uluslar arası taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak dava dosyasına getirtilen ticaret sicil kayıtlarında davalı şirketin Mahkemenin yargı çevresi dahilinde kayıtlı bir şubesinin bulunmadığına ilişkin bilgiler var ise de davacı vekilince dosyaya sunulan ve davalı şirketin internet sayfasından alınmış çıktılardan; davalı şirketin "... Otoyolu ... .... Yanı ...Blok ... ... .../...." adresinde ... olarak faaliyet gösteren ...nün bulunduğu anlaşıldığı gibi dosya içerisinde yer alan senedinde de taşımaya konu malların davacı şirketten Ankara'da teslim alındığına ilişkin kayıtlar bulunması karşısında, ......
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 11/11/2004 - Mart 2007 tarihleri arasında Uluslar arası tır şoförü olarak garanti asgari ücret+sefer primi sistemi ile, çalıştığını 10/12/2005 tarihinde emekli olmasına rağmen iş akdinin haksız feshedildiği tarihe kadar 28 ay çalışmasının sürdüğünü, sefer başına 400 Euro aldığını, garanti asgari ücret ödemlerinin hiç yapılmaması, seter primlerinin ise geç ödenmesi sebebiyle talepte bulunduğunda gerekçe gösterilmeden işten çıkartıldığını, iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Uluslar arası Tic. Ltd. Şti. bakımından yeniden karar verilmesine yer olmadığı, davacı ile davalılardan D. Lojistik Ltd. Şti. arasındaki taşıma akdinin ihtilafsız olduğu, davacı yanca Katar'a ihraç edilen 03.03.2006 tarih ve 51500 nolu 136.000 USD bedelli fatura ve 09.03.2006 tarih ve 34212 nolu GÇB muhteviyatı iş makinelerinin davalı tarafından alıcısına gecikmeli olarak teslim edildiği, gecikme nedeniyle alıcının ihracat konusu mal bedelinin 46.000 USD’lik kesimini ödemediği, davalı taşıyıcının tazmin sorumluluğunun taşıma ücreti ile sınırlı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 8.800 USD'nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesinde düzenlenen faiziyle birlikte davalı D. Lojistik Ltd. Şti.'nden tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı D.Lojistik Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı D. Lojistik Ltd....
D)Temyiz Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı uluslar arası sefer yapan araçta tır şoförü olarak çalıştırılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca uluslararası tır şoförlerinin kendi mesailerini kendilerinin belirlediği, sıkı kurallara tabi uluslararası trafik mevzuatına uymak zorunda oldukları, bu tür çalışanların araç kullanma saat sınırlamasına tabi bulundukları ve dolayısıyla fazla çalışma yapmadıkları kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı işveren aleyhine dava açan bazı işçilerle ilgili Bakırköy 6. İş Mahkemesinin 16.06.2009 tarih ve 2007/188 E.,2009/420 K.sayılı, 2007/189 E.,2009/421 K.sayılı kararları ile Bakırköy 11....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Uluslar arası sözleşme gereği davalının belli bir tarifeye göre yol, hava seyrüsefer ve terminal ücretleri ödemesi gerektiği, yapılan incelemede davalının 2011 yılı ticari defterlerinin dava konusu faturalar ve ödemelerle sınırlı olmak üzere usulüne uygun tutulmadığı, 2010 yılı ticari defterlerinin dava konusu faturalar ve ödemelerle sınırlı olmak üzere usulüne uygun tutulduğu ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.490.675,28 Euro alacaklı olduğu, bu miktarın davalının iflası sebebiyle iflas tarihi itibariyle Euronun satış kuru değerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalının 3.613.065,68 TL üzerinden asıl alacak ve işleyen faizlerinin tamamının hesaplanarak davanın bu miktar üzerinden kayıt ve kabulüne karar verilmiştir....
Bu hak kullanılırken bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması hem ulusal hem de uluslar arası mevzuatlarda yer almaktadır....
ya çalıştığını, davacının aşırı alkol alıp alkolün etkisi ile şirketi her yönden sıkıntıya düşürerek itibarının zedelediğini ve bu nedenlerle iş akdi haklı olarak feshedildiğinden kendisine herhangi bir tazminat ve hak ediş ödenmesinin mümkün olmadığını, hak ve alacaklarının zaman aşımına uğradığını, emekli olduktan sonra şirkette çalışmaya başlayan ve uluslar arası TIR şoförü olan davacının yerleşik içtihatlara göre fazla mesai ve bayram-genel tatil ücreti talep hakkı olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir....