WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımları karşısında, iş verence fesih geçerli nedene dayandığından, davanın reddine karar verilmiştir. GEREKÇE: Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; feshin geçersiz olduğunu, davanın kabulü gerektiğini ileriye sürmüştür. Davalı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; feshin haklı nedene dayandığını ileriye sürmüştür....

Hukuk Dairesinin 8.12.2011 tarih ve 2011/3798–6911 E–K sayılı ilamı ile 4857 sayılı İş Kanunun 20/3. maddesine dayanılarak yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırıldığı ve kesin olmak üzere davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi bozma ilamında “... İşyerinde ağır ve tehlikeli bir işin yürütüldüğü, dikiş makinesinin terk edilmesinin durumu kazalara açık hale getireceği açıktır. Davacının hem bu eylemi, hem de işveren vekili tarafından yapılan görevine dönmesi yolundaki çağrıya uymayarak tartışma yaşanmasına neden olması, işyerindeki huzuru bozucu niteliktedir, iş akışı olumsuz etkilenmiştir. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır. İşe iade isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesine yer verildiği görülmüştür....

    Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davalı ..., ve ... adına kayıtlı bulunan sırasıyla eski 134 ada 20, 25, 27, 28, 29, 35, 485, 486 parsel sayılı 1.010, 4.350, 1.477, 2.131, 16.802, 9.424, 17.106 ve 6.658 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, aynı ada ve parsel numaraları ile 3.040, 5.376,99, 2.590,38, 2.223,49, 17.464,08, 11.368,34, 18.428,26 ve 6.654,74 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., adına kayıtlı olan 134 ada 279 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 41.595 metrekare iken, yenileme sonucunda 35.527,04 metrekare olarak tespit edildiğini yüzölçümünün haklı bir nedene dayanılmaksızın eksiltildiğini ileri sürerek dava açmıştır....

      Dolayısıyla davacı yanın dilekçesinde belirttiği gibi bir haklı fesih durumu söz konusu değildir. Davacı esasen haklı bir nedene dayanmadan istifa etmiştir. Davacının ihtar tarihinde müvekkil işverenden alacağı bir ücret alacağı yoktur. Bu durum bilirkişi raporunda gösterilmiştir. Bu tablo incelendiğinde Bilirkişinin belirttiği aylarda aksama olmuş fakat diğer tüm aylarda düzenli ödeme olmuştur. 2017 yılında ise ayda bir olarak ödemeler düzenli yapılmış, davacının ihtar çektiği 25.05.2017 tarihinden bir gün evvel 24.05.2017 tarihinde maaşı yatmıştır. Bu sebeple iş sözleşmesinin ücretlerin ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshedildiği görüşünü ve buna dayanılarak hükmedilen kıdem tazminatını kabul etmiyoruz. 2- YILLIK İZİN KONUSU BAKIMINDAN: Mahkeme davacının 10 günlük yıllık izin alacağı olduğuna hükmetmiştir. Bu kararın dayanağı meçhuldur. Buna ilişkin belgeler tarafımızdan dosyaya sunulmuş ek rapor sunduğumuz belgelere göre düzenlenmiştir....

      Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içeriğine göre, davacının eylemi sonucu taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı ve davalı işverenin iş ilişkisini sürdürmesinin kendisinden beklenemeyeceği, geçerli olan bu feshin daha ağır olan haklı neden niteliğinde olup olmadığının açılan kamu davasının veya davacı tarafından açılacak kıdem ve ihbar tazminatı davasının sonucunda ortaya çıkacağı, davalı işverenin iş sözleşmesini feshetmesi geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından sonucu itibariyle doğru olan kararın bu ilave gerekçeyle kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 27/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır. Dosya içeriğine göre; davacının, davalı işyerinde satış departmanında çalıştığı, iş sözleşmesinin 27.08.2021 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-d hükmüne dayanılarak işverence feshedildiği anlaşılmaktadır. İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinin (d) fıkrasına göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Böyle durumlarda işçi, Anayasanın 25 ve 26. maddesi ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanamaz. Buna karşılık işçinin bu ağırlıkta olmayan işveren aleyhine sarfettiği sözler çalışma düzenini bozacak nitelikte ise geçerli fesih nedeni sayılmalıdır....

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından davacının beden çalışma gücünün %60'ını kaybetmediğinin belirtildiği, buna göre davacının torna ustası olarak davalı işyerinde çalışabileceği, bu durumda davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle; “Davacı işçinin iş akdini haklı nedene dayalı olarak feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur....

          B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürüp, davacının işyerinde çalışırken 18/06/2014 ve 19/06/2014 tarihlerinde işe gelmediğini, savunmasında da bu durumu kabul ettiğini, mazeretinin haklı bir nedene dayanmadığını, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle fesh edildiğini, tazminata hak kazanmadığını, kullanmadığı izinlerin ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, "Davacının iş akdinin davalı işveren tarafından davacının devamsızlıkları sebebiyle İş Kanunun 25/2-f gereğince sona erdirildiği, davalı işverence yapılan feshin haklı ve geçerli olduğu bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceği" gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilirken yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. D) Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir....

            Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23- 25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26- 27). Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2000 tarih ve 2000/18- 127. K:2000/154 E K sayılı kararında da belirtildiği üzere; kişi adının-soyadının sürekliliği asıl olmakla birlikte, haklı nedenlerin bulunması koşuluyla değiştirilmesine de yasal olanak tanınmış, Medeni Kanunun 27. maddesinde " -adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmüne yer verilmiştir....

            Yine davalı, Aksaray’daki 75 işçinin açtığı sendikal fesih nedenine dayanan işe iade davalarının bir kısmında feshin geçerli veya haklı nedene dayandığından davanın reddine karar verildiği belirtilerek bunlara ilişkin bir kısım Dairemizin kararları sunulmuştur. Gerçekten bir kısım işçilerin açtığı davalarda feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı belirtilerek Dairemizce davanın reddine karar verilmiştir. Bu ret kararı verilen işçilerin ve iş sözleşmeleri iki yıl önce feshedilen işçilerin sendikal fesih değerlendirmesinde dikkate alınmamaları gerekir. Bunları dikkate almaksızın oranlama yapan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu