Davalı ... vekili, davacının belediyenin işçisi olmadığını, bu nedenle açılan dava ile ilgilerinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı birleşen dosyanın davalısı ... vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, birleşen dosya davalısı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İşçinin ücretinin ödenmemesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi uyarınca işçiye haklı fesih hakkı verir....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında tartışılması gereken ilk husus davacı işçinin iş akdinin haklı nedenle değil ancak geçerli nedenle feshedildiğinin yargı kararı ile sabit olup olmadığı meselesidir. Yukarıda da açıklandığı üzere hem ... İş mahkemesi hem de ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, feshin işe iade davası bakımından en azından geçerli nedene dayandığını saptamış, haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunu ise ilerde açılacak olursa feshe bağlı alacakların irdeleneceği davaya bırakmıştır. Yani somut olay bakımından davacı işçinin iş akdinin feshinin haklı nedene dayalı olup olmadığı işe iade davasında tartışılmamış eldeki bu davaya bırakılmıştır. Davacı işçinin fesih nedeni yapılan eylemi dosya kapsamı ile sabit olup davalı işyerinin kamu kurumu niteliğide gözetildiğinde, davalı işverenin fesihte haklı olduğu kabul edilmelidir. Açıklanan nedenle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 12.12.2012-04.11.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı nedene dayanmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının işyerinde iş arkadaşını darp etmesi sonucu davacının işyerini terkettiğini, aramalara yanıt vermediğini, uygunsuz davranışı dolayısıyla iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, özellikle davalı nüfus müdürlüğünün temyiz dilekçesinin içeriğine göre; davacının amcasının oğlu olduğu belirtilen ...’ın 01.01.1952 tarihinde doğduğu ve 01.09.1977 tarihinde öldüğü iddia edilmiştir. 4721 sayılı TMK’nın 27. maddesinde; “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir....
TMK'nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiğinin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, ad değişmekle kişisel durumun değişmeyeceği bu değişiklikten zarar görenin bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlandığından, dinlenen tanık da davacının istemini doğrular beyanda bulunduğundan davacının adını değiştirme talebinin haklı nedene dayandığı, mahkemece, değişiklik kararı kesinleştiğinde ilgili yerlere bildirileceğinden karışıklık çıkmayacağı ve ayrıca tanık beyanı dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir....
İlk derece mahkemesince, adın ve soyadın değiştirilmesi için haklı sebebin varlığının gerektiği, davacının ailesi ile arasının kötü olmasının haklı bir neden olamayacağı, salt bu nedene dayanarak tarafların adını ve soy adını değiştirme talebinin emsal karar oluşturma ihtimali taşıdığı, yasa ve emsal yargı kararları göz önüne alındığında haklı nedenin oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TMK' nın 27.maddesi gereğince; "adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenilebilir. Ad değişikliği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden itibaren başlayarak bir yıl içinde değiştirilme kararının kaldırılmasını dava edebilir."...
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içeriğine göre, davacının eylemi sonucu taraflar arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı ve davalı işverenin iş ilişkisini sürdürmesinin kendisinden beklenemeyeceği, geçerli olan bu feshin daha ağır olan haklı neden niteliğinde olup olmadığının açılan kamu davasının veya davacı tarafından açılacak kıdem ve ihbar tazminatı davasının sonucunda ortaya çıkacağı, davalı işverenin iş sözleşmesini feshetmesinin en azından geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından sonucu itibariyle doğru olan kararın bu ilave gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı işveren, şirket tarafından İş Kanunun 25/ll maddesi gereğince haklı nedenle fesih ettiğini ileri sürerek bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence haklı bir nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile birlikte ihbar tazminatı talep etmiş, mahkemece isteklerin kabulüne karar verilmiştir....
Davalı işveren, şirket tarafından İş Kanunun 25/ll maddesi gereğince haklı nedenle fesih ettiğini ileri sürerek bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence haklı bir nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile birlikte ihbar tazminatı talep etmiş, mahkemece isteklerin kabulüne karar verilmiştir....
Davalı işveren, şirket tarafından İş Kanunun 25/ll maddesi gereğince haklı nedenle fesih ettiğini ileri sürerek bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence haklı bir nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile birlikte ihbar tazminatı talep etmiş, mahkemece isteklerin kabulüne karar verilmiştir....