Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine davalı, Aksaray’daki 75 işçinin açtığı sendikal fesih nedenine dayanan işe iade davalarının bir kısmında feshin geçerli veya haklı nedene dayandığından davanın reddine karar verildiği belirtilerek bunlara ilişkin bir kısım Dairemizin kararları sunulmuştur. Gerçekten bir kısım işçilerin açtığı davalarda feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı belirtilerek Dairemizce davanın reddine karar verilmiştir. Bu ret kararı verilen işçilerin ve iş sözleşmeleri iki yıl önce feshedilen işçilerin sendikal fesih değerlendirmesinde dikkate alınmamaları gerekir. Bunları dikkate almaksızın oranlama yapan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davacının soyadı Yerlikaya iken haklı nedenle Piyale olarak düzeltildiği, M....'nun 27. maddesine göre adın değiştirilmesinin haklı sebebe göre yapılabileceği, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-b maddesi ''Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılır.'' hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmasının, bu tür davaların açılabilmesi için haklı neden bulunması şartını ortadan kaldırmayacağı, davacının daha önce bilerek ve isteyerek seçtiği soyadını şimdi alay konusu oluyor demesinin samimi olmadığı, soyadının anlamının kötü olmadığı gibi nüfus kayıtlarında keyfi olarak değişiklik yapılması bu kayıtlara güven duygusunu azaltacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden herzaman istenebilir....

      B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürüp, davacının işyerinde çalışırken 18/06/2014 ve 19/06/2014 tarihlerinde işe gelmediğini, savunmasında da bu durumu kabul ettiğini, mazeretinin haklı bir nedene dayanmadığını, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı nedenle fesh edildiğini, tazminata hak kazanmadığını, kullanmadığı izinlerin ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, "Davacının iş akdinin davalı işveren tarafından davacının devamsızlıkları sebebiyle İş Kanunun 25/2-f gereğince sona erdirildiği, davalı işverence yapılan feshin haklı ve geçerli olduğu bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceği" gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilirken yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. D) Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir....

        Gerekçe: Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. 24.09.2007 tarihli fesih bildirimine göre, davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e-f maddeleri gereği işçinin işverenin güvenini kötüye kullanması, hırsızlık yapması, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması ve işyerinde yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi nedenlerine dayanılarak feshedilmiştir. Davacının belediyede birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilen eylemler nedeniyle açılan kamu davası çerçevesinde tutuklandığı, üç gün sonra da akdinin işveren tarafından feshedildiği sabittir. Mahkemece sadece bu nedenle akdin haklı neden olmaksızın feshedildiği yönündeki gerekçeye dayanılması dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Zira ./.....

          Davalı vekili; icra dosyasına satış avansı yatırılması gerektiğini davacı avukatın davalıya bildirmediğini, hacizlerin düşmesine yakın davalının kendi çabaları ile satış avansının yatırılması gerektiğini öğrenmesi üzerine satış avansını yatırarak süreyi kestiğini, davalının davacı avukatı azletmesinin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece;azlin haklı nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı avukatın, Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2011/6517 Esas sayılı dosyasını takip ettiği, davalının davacı avukatı 27/06/2013 tarihinde azlettiği hususları uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; azlin haklı nedene dayanıp,dayanmadığı, buna göre davacı avukatın vekalet ücret alacağı talebinde haklı olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....

          C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalının Türkiye İş Kurumuna verdiği işten ayrılma bildirgesinde iş akdinin İş Yasasının 17.maddesine göre işveren tarafından geçerli nedene dayanılarak feshedildiğinin bildirildiği, cevap dilekçesindeki haklı fesih iddiası ile işten ayrılma bildirgesindeki fesih sebebinin birbiri ile çeliştiği, davalının haklı fesih iddiası ispatlanamadığı için davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle bu alacak kalemleri yönünden davanın kabulüne, hesaplanan fazla mesai ücreti alacağından da işçinin raporlu ve izinli olduğu günler, çalışılan süre göz önünde bulundurularak Borçlar Kanunu'nun 43. ve 44. maddeleri gereğince takdiren %25 hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir....

            Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin 29/08/2012-27/12/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını ve iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve ihtarname gideri alacakları istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde 29/08/2012-27/12/2013 tarihleri arasında müşteri temsilcisi olarak çalıştığını ve iş akdinin iş disiplinine aykırı davranışları nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, ayrıca davacının 16/12/2013-27/12/2013 arası haklı bir mazeret sunmadan devamsızlık yaptığını ve davacının hiçbir işçilik tazminat ve alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Hal böyle olunca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesine göre işveren feshinin haklı nedene dayandığı gözetilerek reddi gereken kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü doğru görülmemiştir. Yukarıdaki gerekçelerle davalının istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              e iki gün izin verildiği, tutanak tutularak savunmalarının alınmasının ardından işten haklı nedene dayanılarak her iki personelin çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Davacı savunmasında; "takım almak için şantiyeye gelen ... takım çantasını bulamayınca şantiye dışındaki bizlere küfür etti suçsuz yere bu hakarete uğrayınca kızdım benden ve arkadaşlardan özür dilemesini istedim dilersin dilemezsin tartışması sonucu hararet yükseldi ancak darp olayı yaşanmadı. Olayın orda kalması için kendisini tuttum ağzımdan istemeden tehdit kelimeleri çıkmış olabilir, özür dilerim" diyerek kendini savunduğunu belirtmiş ise de davacının küfür edilmesi üzerine davalı işverenin diğer işçisinin boğazına kontrol kalemini dayayarak özür dilemesini istemesi biçimindeki davranışı ile verdiği karşılık ölçülülük ilkesine aykırı olmakla beraber, haklı sebep boyutuna ulaşmamış ise de, fesih için geçerli neden teşkil etmektedir....

                Davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedilmiş ve ihbar öneline de uyulmamış olmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebi haklı olup, mahkemece davanın kabülüne dair kurulan hüküm isabetlidir. Davalı vekilinin istinaf talepleri haklı olmayıp, reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu