Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, haysiyetsiz hayat sürme (TMK md.162) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md.166/1,2) boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte bildirir (HMK md.119/1- e ) ve iddia ettiği her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğini dilekçede belirtmesi gerekir (HMK md.119/1- f). Davalı da, cevap dilekçesinde savunmasının dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte göstermesi (HMK md. 129/1- d) ve savunmasının dayanağı olarak ileri sürdüğü vakıaları hangi delille ispat edeceğini bildirmesi gerekir (HMK md.129/1- e)....

Bunun yanında, mahkemece kısa kararda "davacının TMK m.162, 163'e dayalı davasının reddine" şeklinde hüküm oluşturulduğu, gerekçeli kararda ise "davacının TMK m.162, 163'e dayalı ve sair davasının reddine" şeklinde hüküm oluşturulduğu, buna göre, boşanma davasının sebebi ve yasal dayanaklarından olan TMK 166 maddesi yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmış ise de; bu hususun davanın reddi kararı yönünden sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından, eleştirilmekle yetinilmiştir. Buna göre, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 2....

Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı erkeğin, davacı eşine 31.05.2015 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ceza dosyasındaki fiziksel şiddete dair raporunda belirtildiği üzere de, erkeğin kadının saçlarını kopardığının anlaşıldığı, bu haliyle davalı erkeğin, davacı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü zorunlu hale gelmiştir. Öyleyse, Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak açılan iş bu davanın kabulü gerekirken, reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.480,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2018(Salı)...

    Mirasçılık kanundan doğuyorsa bu "yasal mirasçılık"tır (TMK m. 495- 501). Mirasçılık murisin iradesine dayalı olarak da doğabilir. Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli (kesirli) bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. TMK.'nun 598/1.maddesi kapsamında mirasçılık belgesi istemek, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. TMK.'...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/109 Esas, 2021/298 Karar sayılı kararı ile 162 ada 16 sayılı parsel hakkında hukuki yarar yokluğu nedeniyle diğer parseller hakkında ise hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, iddialarının zımnen de olsa davalılar tarafından kabul edildiğini, davalıların yaklaşık 30 yıldır taşınmazın bulunduğu şehirde dahi yaşamadıklarını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Bilindiği üzere; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 sayılı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar....

    Hazine TMK. nun 713/1. maddesine dayalı olarak açılan tescil davalarında aynı kanunun 6. fıkrası gereğince aynı davada tescil isteğinde bulunabilir. Hazine harca tabi olmadığından usulüne uygun dilekçe vermesi ve beyanda bulunması da yeterli görülür. Ne var ki, dava konusu yer genel harman yeri olarak belirlenmiş olup, özel mülkiyete konu olabilecek ve tapuya kaydedilecek yerlerden olmadığından, Hazinenin tescil isteğinin reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru görülmektedir (3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B, TMK. nun m.715, 999). Davacılar vekili ile Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığından reddi ile yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı davacılara ait 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK nun 162. Maddesine dayalı hayata kast pek kötü yada onur kırıcı davranış nedeniyle ve TMK nun 166. Maddesi uyarınca şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince TMK'nın 162 maddesine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının TMK 162 maddesi gereğince boşanma talebinin reddine, asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk lehine 500 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 1.000 TL'ye çıkartılmasına, bu miktar nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı/k.davalı kadın yararına 25.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davacının ziynet eşyası alacağına yönelik talebi tefrik edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı/k.davacının velayet talebinin reddine, davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      Toplanan delil ve tanık beyanlarından davalının TMK 162 maddesi uyarınca kusuru bulunmadığı tesbit edilmiş davacının vefat etmiş olması nedeniyle sadece davalının kusurunun bulunmadığı yönünde hüküm kurulmuştur..."gerekçesi ile; "1- Açılan boşanma davasında TMK 162 maddesi kapsamında davalının kusurunun bulunmadığının tesbitine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı mirasçısı vekili hükmün; gerekçenin yetersiz olduğunu ve delillerin değerlendirilmediğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı(müteveffa) erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir....

      Sayılı dava dilekçesi ile; davalının dengesiz davranışlar sergilediğini, olmayan şeyleri olmuş gibi görmeye başladığını, psikiyatri tedavisi aldığını ancak karşı tarafın doktorun verdiği ilaçları kullanmadığını, davalının sağlık kurulu raporu alındığını, alınan rapor neticesinde de davalıda bulunan hastalığın tıbben tedavisinin olmadığını, sadece belli bir seviyede kontrol altına alınan hastalıklardan olabildiğini, bu rahatsızlık nedeniyle davalının kusurlu davranışlarının olduğunu, ancak akıl rahatsızlığı olduğu için davranışlarının iradi olmaması nedeniyle açılan davanın reddedildiğini, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla TMK madde 165 gereğince boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda;Davacı T1 açtığı asıl davada TMK 162. Madde uyarınca talep etmiş olduğu boşanma isteğinin ve bu yönden davanın REDDİNE, 2- Davacı T1 açtığı asıl davada TMK 166....

      UYAP Entegrasyonu