Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Asıl dava; TMK 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'i taleplere, karşı dava; TMK 166/1 ve 162.maddesine dayalı boşanma talebine, birleşen dava; TMK 166/1 ve 162.maddesine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....

Davalı davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Emirhan'ın velayetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için yasal faiziyle birlikte 300.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; TMK 162 maddesi uyarınca açılan davanın reddine, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 300 TL tedbir - iştirak nafakası, erkek için 7.000 TL manevi, 8.000 TL maddi tazminat takdirine, kadının tedbir - yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

Dava, TMK 162, 163 ve 166/1.maddelere dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının davasının TMK 163 ve 166.maddeler gereği suç işlemesi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Somut olayda, davalı taraf yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir. Bu haliyle münkir erkeğin beyan dilekçesindeki iddialarının dikkate alınarak kadına kusur yüklenmemesi, delillerinin değerlendirilmemesi ve toplanmaması HMK 141.madde kapsamında usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Yargılama sırasında tutuklu olan davalının duruşmalara katılma talebinin reddine ilişkin mahkemece kurulan ara kararlar da usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

162 ve TMK 166.maddeler gereğince boşanmalarına, çocuklar için ortak velayet düzenlenmesine, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yapılan yargılamada mahkemece 4721 sayılı TMK da evlatlık ilişkisinin haklı sebeple kaldırılmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmediği, davalının da davayı kabul etmesisin her hangi bir hüküm doğurmayacağından bahis ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava;743 sayılı Medeni Kanunun yürürlükte olduğu dönemde geçerli usulle kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına dairdir. Bu nedenle olayın mülga 743 sayılı TMK ile 4721 sayılı TMK yönünden irdelenmesi gerekmektedir. Somut olayda; evlatlık ilişkisi, 1999 yılında 743 sayılı TMK yürürlükte iken kurulmuştur. 743 sayılı TMK'nın 258. maddesinde "evlatlık ilişkisinin haklı sebeple kaldırılması" müessesesi düzenlenmiştir; ancak, 4721 sayılı TMK'nın 317 ve 318. maddelerinde "evlatlık ilişkisinin haklı sebeple kaldırılması' müessesesine yer verilmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1, 2 ve 14. maddelerine göre, davaya konu olaya 4721 sayılı TMK uygulanmalıdır....

162 ve ağır kusurlu olması nedeniyle TMK 166/1.madde gereğince tarafların boşanmalarına, davacı için 2.000,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

O halde mahkemece, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde ve takdir edilen tazminat miktarlarında, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alındığında usulsüzlük görülmemiş, makul bulunmuştur. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakası davanın her aşamasında talep edilebilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır....

Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK mad. 218- 241) özgü ve sadece artık değere katılma alacağı (TMK m. 236) için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) için, TMK’nin 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle (TMK 162 ) ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasıdır. TMK 162. Maddesine dayalı olarak açılan davanın reddi kararı dosyanın ilk istinaf aşamasında istinaf konusu edilmemesi nedeniyle kesinleşmiştir. Eldeki davada davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve velayete dair karar da erkek tarafından istinaf edilmeksizin 28/10/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Tarafların evlilikleri boşanma ile sona erdikten sonra kadın 07/09/2022 tarihinde ölmüştür. Somut olayda boşanma kararı kesinleştikten sonra kadın öldüğünden evlilik ölümle değil boşanma ile son bulmuştur. Bu nedenle somut olaya TMK 181/2 maddesinin uygulanma koşulu bulunmamaktadır. Evlilik boşanma ile son bulduğundan bu durumda boşanmanın fer'ileri hususunda değerlendirme yapmak gerekmektedir....

Eşler arasındaki evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK. m. 225/2). Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.06.2006 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.) Arsa niteliğindeki dava konusu 5762 ada 13 parsel, 06.09.1994 tarihinde satış yoluyla davalı koca ... adına tescil edilmiş, bankadaki mevduat hesabı ise 06.05.2004 tarihinde açılmıştır. Dava; taşınmaz yönünden 743 sayılı TKM.nun 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağına,bankadaki mevduat bakımından ise, TMK.nun 202/1 ve devamı maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallarla katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu