WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK m.412'de ise "Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez. Yerleşim yerinin değişmesi hâlinde yetki, yeni vesayet dairelerine geçer. Bu takdirde kısıtlama yeni yerleşim yerinde ilân olunur." hükmü yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinden, kısıtlının yerleşim yeri değişikliğine izin verilmesine ilişkin vesayet makamı olan Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce TMK m.412/1'e göre verilmiş bir izin kararı olmadığından vasinin talebi ile ilgili karar vermekte Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde mahkemece; davalı-davacınm haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163), pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı (TMK m. 162) boşanma talebi hakkında tüm deliller değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken ıslah işlemi dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen boşanma davaları ve fer'ileri hakkında diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2018(Prş.)...

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2015 (Salı)...

        Hukuk Dairesi         2019/5725 E.  ,  2020/162 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kısıtlı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Denizli 1....

          Hukuk Dairesi         2019/8255 E.  ,  2020/162 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, kişisel ilişki düzenlemesi ile kadının reddedilen TMK md. 162’ye dayalı davasında lehlerine harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne...

              md. 162) dayalı bir boşanma davası olduğu konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır....

                İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, zina (TMK md.161) olmadığı takdirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma (TMK md.162,163), bu da mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK md.166/1- 2); karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK md.166/1- 2) boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacının TMK 162 maddesi dayalı boşanma davasının reddine, davacının TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.000,00TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı lehine hükmedilen aylık 300,00TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın duruşma talepli istinaf dilekçesinde özetle; evliliğin ölümle sona erdiğini, yerel mahkemece verilen boşanma kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

                Somut olayda mahkemece "davacı kadının, davalı eşine yönelik atfettiği kusur olarak dayandığı vakıaları ispat edemediği aksine Türk toplumunun kadim süreden beri devam etmekte olan dini anlayışı ve ahlaki yapısı ile uyuşmayacak şekilde tutum ve davranış sergileyen, bir çok defa haklarında suç soruşturması başlatılmış olan Adnan Hocacılar adlı yapı ile davalı kocasının rızası hilafına bağını sürdürerek kusurlu davrandığı anlaşılmış, diğer taraftan onur kırıcı davranış olarak göstermiş olduğu boşanma sebebinde ise gerek davalı eşini affetmesi gerekse birleşen davasını 6 aylık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açmış olduğu gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine "karar verilmiş ise de Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı TMK 162 ve 166/1- 2 maddelerine dayalı olarak açıldığı göz önüne alınarak, asıl ve birleşen davanın TMK 162 ve 166/1- 2 maddeleri kapsamında ayrı ayrı değerlendirilerek denetime uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekir iken bundan sarfınazar edilmesi isabetli...

                UYAP Entegrasyonu