O halde mahkemece, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde ve takdir edilen tazminat miktarlarında, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alındığında usulsüzlük görülmemiş, makul bulunmuştur. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakası davanın her aşamasında talep edilebilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır....
Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK mad. 218- 241) özgü ve sadece artık değere katılma alacağı (TMK m. 236) için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) için, TMK’nin 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve müşterek çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım, eğitim ve korunmasına dair giderlere katılmakla yükümlüdür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle (TMK 162 ) ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasıdır. TMK 162. Maddesine dayalı olarak açılan davanın reddi kararı dosyanın ilk istinaf aşamasında istinaf konusu edilmemesi nedeniyle kesinleşmiştir. Eldeki davada davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve velayete dair karar da erkek tarafından istinaf edilmeksizin 28/10/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Tarafların evlilikleri boşanma ile sona erdikten sonra kadın 07/09/2022 tarihinde ölmüştür. Somut olayda boşanma kararı kesinleştikten sonra kadın öldüğünden evlilik ölümle değil boşanma ile son bulmuştur. Bu nedenle somut olaya TMK 181/2 maddesinin uygulanma koşulu bulunmamaktadır. Evlilik boşanma ile son bulduğundan bu durumda boşanmanın fer'ileri hususunda değerlendirme yapmak gerekmektedir....
Eşler arasındaki evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK. m. 225/2). Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.06.2006 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.) Arsa niteliğindeki dava konusu 5762 ada 13 parsel, 06.09.1994 tarihinde satış yoluyla davalı koca ... adına tescil edilmiş, bankadaki mevduat hesabı ise 06.05.2004 tarihinde açılmıştır. Dava; taşınmaz yönünden 743 sayılı TKM.nun 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağına,bankadaki mevduat bakımından ise, TMK.nun 202/1 ve devamı maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallarla katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir....
GEREKÇE : Zina (TMK m.161), hayata kast veya pek kötü muamele ya da ağır derecede omur kırıcı davranış (TMK m. 162) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı terditli boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; Davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nın 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusur tespitine ilişkin yapılan değerlendirmede, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici...
Müşterek çocuklar yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumu, çocukların yaşları göz önünde bulundurularak her biri için 150' şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. " Gerekçesi ile; "Asıl dava yönünden, Davacı T1’ın davasının kısmen kabul ile kısmen reddine, Tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, TMK 174/2 maddesi uyarınca 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı-birleşen dosya davacısı T4 alınarak davacı- birleşen dosya davalı T1’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Müşterek çocuklar 12/09/2010 doğumlu Hiranur Karabolat ve 07/11/2011 doğumlu Nisanur Karabolat velayetlerinin davalı karşı davacı anne üzerinde bırakılmasına, Davacı karşı davalı baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, -Birleşen 2019/2 Esas sayılı dosya yönünden, Tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Birleşen dosya davacısının Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış(TMK 162), Suç işleme ve haysiyetsiz hayat...
DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili, 25/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın Ayazlı Mahallesi Hürriyet Caddesi No: 44 A/23 Fatsa/Ordu adresindeki aile konutundan dava süresince uzaklaştırılmasına, davalının mal kaçırması ihtimaline binen ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinin adli yardımdan faydalanmasına, müşterek çocuğun veleyetinin müvekkiline verilmesine, dava tarihinden itibaren müşterek çocuk için 1000 TL tedbir nafakasına, müvekkili için aylık 1500 TL yoksulluk nafakasına, psikolojik şiddet nedeniyle hakları saldırıya uğrayan müvekkili lehine 100.000 TL manevi tazminat, 100.000 TL de maddi tazminata hükmedilmesine, nihai olarak TMK 162.maddesi gereğince pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış, mahkeme aksi kanaatte ise TMK 163....
gereğince gerekçede ise TMK 166/1 maddesi gereğince kabul edildiği bu nedenle çelişki yaratıldığından bahisle bozulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve TMK 162 . maddesi uyarınca pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150 nci maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır....