Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Davalı-Karşı davacı TMK 162 md. uyarınca Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Sebebi İle Boşanma talebinde bulunmuş ise de; bu davranışın boşanma sebebi oluşturması için, eşin vücut bütünlüğüne veya sağlığına yönelmesi ve bu davranışın zulüm veya işkence boyutunda olması gerektiğinden şartları oluşmadığından ......

    Dava; hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.174). Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek daha ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Bu nedenle kadın yararına manevi tazminatın koşulları oluşmuştur. Ancak; boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır....

    Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı-davalı erkeğin, davalı -davacı kadına pek kötü ve ... kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü gerekir. Öyleyse, davalı -davacı kadının birleşen ilk davasındaki Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma talebinin kabulü gerekirken, bölge adliye mahkemesince yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz bulunmuş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen, tarafların diğer boşanma davaları ve boşanmanın fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.01.2022 (Salı)...

      Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve hayata kast (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davasına, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

      Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....

        Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda (2/b) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2021 (Pzt.)...

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kadının TMK m.162’ye dayalı davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş ve hükme karşı davalı erkek tarafından boşanma(TMK m.166/1) ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve hüküm davalı tarafça boşanma(TMK m.166/1) ve ferileri yönünden temyiz edilmiştir....

            Dava; TMK'nın 162 maddesi uyarınca hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış olmadığı takdirde , 166/1. maddesi hükmüne dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucu boşanma ve velayet tevdii istemlerine ilişkindir. "Davacı kadın dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi (TMK m. 163), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece davanın öncelikle Türk Medeni Kanununun 163. maddesi çerçevesinde incelenmesi, bu istemin kabul edilmemesi halinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde delillerin değerlendirilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile (TMK m. 166/1) açılan davanın reddine karar verilmiş, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine (TMK m. 163) dayalı istem hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır....

            Maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının TMK'nın 162/1. Maddesine dayalı boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, taraflar eşit kusurlu olduğundan kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen TMK'nın 162. Maddesine dayalı boşanma davasına, iştirak nafakasının miktarına, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı erkek; vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu