WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmiş derdest bir dava mevcut olduğunu, Müvekkilinin, Şirketin zamanında tek ortağı olan ...’dan, Şirket nezdinde sahip olduğu her biri 25,00-TL itibari değerde toplam 40 adet hissesini, hisse devri tarihinden sonra doğacak bütün hak ve yükümlülükleri ile birlikte 250.000,00-TL bedel karşılığında devraldığını, bu husus ticaret sicilline tescil edilmiş ve 9600 sayılı 14.06.2018 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlandığını, ortaklık sürecinin başından itibaren Şirketin, Türk Ticaret Kanunu'nun şirkete, şirket ortaklarına ve yöneticilerine yüklediği en basit yükümlülükleri dahi yerine getirmediğini, bununla birlikte hisse devri görüşmeleri sırasında ... tarafından Şirket adına verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi ve ortaklık sürecinde Müvekkilinin yönetim hakkının engellenmesi, ortaklık ilişkisinin dürüstlük kuralı çerçevesinde devam ettirilmesini imkansız hale getirdiğini, Müvekkili ile Şirket arasındaki husumete binaen Müvekkil tarafından...

    Anılan maddenin yedinci bendinde "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir.Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır ( Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 )....

      Sayılı dosyasının 12/07/2023 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile "şirketin feshi davasının tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmesine," karar verilmiş olmakla; mahkememizce tefrik işlemleri yapılarak yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır. Davalılar vekili 23/11/2023 tarihli beyan dilekçesinde; Huzurdaki "Şirketin Feshi" davası, davacı ... tarafından, şirket ortakları ..., ... ve ... adına açılmış olduğunu, bilindiği üzere şirketin feshi davasının, şirket ortaklarına değil, şirkete yöneltilmesi gereken bir dava olduğundan, HMK 114 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, izah edilen nedenler ile, huzurdaki şirketin feshi davasının şirket yerine şirket ortaklarına yöneltilmiş olması nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine, davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/193 KARAR NO : 2022/233 DAVA : Adi Ortaklığın Feshi, Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 23/02/2022 KARAR TARİHİ : 25/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2022 Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinin tetkiki sonunda; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkili arasında adi ortaklık kurulduğunu, davalı şirketin büyümesi ve yüksek oranda kar elde etmesi sonrasında diğer davalı ...'...

          sunduğu ticari defterlerindeki Kayıtlar ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, yukarıda açıklanan nedenlerle;Davaya konu Otogar işletmeciliğini yürüten ve Otagar inşaatını tamamlayarak 23.10.2013 Tarihinden itibaren de Otogarı İşletme faaliyetini başlatmış bulunan Davalı Şirketin İnşaat Yapım Maliyetlerini 2013-2016 Yılları Mali(Bilanço/Gelir) Tablolarındaki Mali Verilenden hareketle henüz karşılayamadığı,Davacılar Vekilinin Otogarın gereği gibi işletilmemesi gerekçesiyle Kazanç Kaybı Talebi ile Adi Ortaklığın Feshi/Tasfiyesi ve buna bağlı olarak Kar Mahrumiyeti Taleplerinin ispat edilemediği, Ayrıca, davalı şirketin Otogarı özensiz işlettiği hususunun ispat edilemediği değerlendirilmekle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Şti.nin ticari defter ve kayıtları ile ortaklık konusu işlerden dolayı alınan hakediş miktarları incelenmiş, davaya konu işlerden dolayı ortaklığın kar-zarar edip etmediğinin belirlenememesi, davalının muhasebe kayıtlarını tutmakla yükümlü olması ve zarar ettiğinin davalıca ispatlanamaması nedeniyle davalının 110.000 dolar karşılığı TL ile demirbaşların davacıya isabet edecek bölümünden sorumlu olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulup, ortaklık konusu işte gerçekleştirildiğine göre tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

              DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : RED Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar, muris ...'ın yasal mirasçıları olup külli halefiyet gereğince davalı şirketin % 50 oranında ortağı konumunda olduğunu, davalı ... Şirketi 1992 yılında TTK kapsamında iki kardeş tarafından eşit ortaklıkla kurulmuş bir şirket olduğunu, davacıların murisinin vefat etmesi nedeniyle, davalı olan amca, şirketin fiilen tek yöneticisi kalmış bulunduğunu, davacılar, miras yoluyla şirketin yarısına sahip olmalarına rağmen davalırın eylemleri ve geçiştirmeleri sonucunda fiili olarak şirkete ve kayıtlarına ulaşamadıklarını, dava açılmadan önce davalı şirkete ve ortaklar kurulu adına hakim ortak amcaya Konya .......

                Şti'ne ait kayıtların aynı hesap kalemleri ile birlikte tutulduğu, buna rağmen davalı şirketin ticari defter ve defter dışı sunulan bilgi ve belgelerinden, ortaklığın gelir ve gider kalemlerinin ayrıntılı dökümünü yapılmış ve Ofis-Kocaeli-Misbah şubesinin ortaklık dönemindeki giderlerinin gelirlerinden fazla olduğunun belirlendiği, Apple Teknolojisi ve Satış Ltd....

                  Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen defter kayıtlarından, davacının ortaklık süresince düzenlendiği fatura sayısı ve gelirinde ciddi bir azalama olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin ortaklık öncesinde yürüttüğü cep telefonları satışı ve teknik servisi konusundaki faaliyetlerin ortaklık sözleşmesi gereğince yeni kurulan KOCAELİ-OFİS-MİSBAH şubesi üzerinden yapıldığından, bu ürünlerin satışının yapılamadığı ve ortaklık süresince gelirinin diğer dönemlere göre düştüğü, şube iş yerinden de bir gelir elde edilemediğinden davacının zarar ettiği iddiasının defter kayıtları ile doğrulandığı, davalı taraf nezdinde düzenlenen bilirkişi kurulu raporu ile, Ofis-Kocaeli-Misbah şube kayıtları ile T3 Şti'ne ait kayıtların aynı hesap kalemleri ile birlikte tutulduğu, buna rağmen davalı şirketin ticari defter ve defter dışı sunulan bilgi ve belgelerinden, ortaklığın gelir ve gider kalemlerinin ayrıntılı dökümünü yapılmış ve Ofis-Kocaeli-Misbah şubesinin ortaklık...

                  İlgili Hukuk 1. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 4 üncü maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Aynı Kanun'un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı Kanun, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 2. 6335 Sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile değişik 6102 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır....

                    UYAP Entegrasyonu