Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere dava esasen şirketin feshi taleplidir. Diğer talepler geçici önlem ve tedbir mahiyetinde istenmiştir. Şirketin feshi davasında davalı, feshi istenen şirket olmalı, dava, şirketin diğer ortak veya ortaklarına değil şirketin kendisine yöneltilmelidir. Somut olayda ... Gıda Sosyal Hizmetler Oto. İth. İhr. Ltd. Şti.'ne karşı dava açılmalıdır. Şirketin müdürü ve diğer ortağı olan ... ...'nın taraf sıfatı yoktur. Bir davaya ıslah yoluyla dahi davalı eklenemeyeceği nazara alındığında ve davacının yanılgısının H.M.K. 124. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği nazara alınarak davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    DELİLLER: Davalılar ile davacı arasında davalı şirketin ----- bölümlü ---- şirketin----- ---------- cevabı, davacı/karşı davalı tarafından yapılan ödemeler, bilirkişi incelemesini delil olarak göstermişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Asıl dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan----- istemine ilişkindir. Karşı dava ise, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK'nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır....

      Ortaklar arasında, ortaklık ilişkisi objektif olarak çekilmez hale geldiği tespit edilmesinden sonra şirketin feshi yerine duruma göre davacı ortağın hisse bedelinin karar tarihine en yakın tarihteki güncel hisse bedelinin ödenmesi yoluyla ortaklıktan çıkarılarak mevcut şirketin devamı yönünden karar verilmesi şeklinden mevcut ------ kararları vardır....

        İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK'nun 636/3 maddesi uyarınca ---- feshi talebidir. Davalı şirket ----- tarihinde diğer ortak pay sahibi----------ait %30 hisseninde davacı devrilmesi sonucu şirketin tek ortağı ve yetkili müdürü davacı ...-------- sahip olmuş, bahse konu şirketin pandemi nedeniyle hedeflediği faaliyetleri devam edememesi, borçlarını ödeyememesi ve kar elde edememesi gerekçesi ile haklı sebeplerin varlığı maddesi uyarınca TTK'nun 636/3 maddesi gereği mahkemeden şirketin feshini talep etmiştir. Dosya içerisine ----- bilirkişisinden rapor alınmıştır. Davacı, davalı şirketin ----- olup--- şirkete ------yetkisi de kendisinde bulunmaktadır. Şirketin --- arasındaki ticari defter kayıtları incelenmiş, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu görülmüştür....

          in de münferiden şirketi en geniş şekilde temsil ve ilzama yetkili müdür olduğu, bir an için tanık beyanlarındaki gibi davacının asgari ortak sayısını tamamlamak içinşirkete ortak olarak alındığı kabul edilse dahi, davacının ortaklık sıfatından kaynaklanan külfet ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya şirketin feshi için bu durumun bir gerekçe olmayacağı gibi ispat edilemeyen mezkur iddianın ortaklıktan çıkmak için de haklı bir sebep oluşturmayacağı, 26.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defterlerine göre 30.06.2011 tarihine kadar faal olduğunun ve 2011 yılında asansör bakım geliri dışında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, yine mezkur raporda bu tarih sonrasında şirketin usun süre faal olmadığının ve davalı ortak ... ile irtibat kurulamadığının anlaşılması halinde bu sebeplere ve bunlara ek olarak şirketin vergi borcu nedeniyle davacının şahsi sorumluluk altında olması nedenleriyle şirketin feshinin haklı sebebe dayanacağının bildirilmesine...

            'ne yazılan yazıya cevap verildiği, anonim şirketin ortaklık yapsısının sicil kayıtlarında saptanmasının mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür. ... cevabi yazısında ...'nın esnaf kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Dava; adi ortaklık sözleşmesine dayalı fesih ve tasfiye talebine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez....

              Esas sayılı dosyasında bilirkişiler tarafından yapılan keşif ve yerinde inceleme neticesinde tutanak altına da alınmış olduğunu, şu an hali hazırda davalı şirketin, halen kayıtlarda görünen adresinde faal olmadığını, üzerine kayıtlı bir malvarlığı olmadığını, ticari faaliyeti, kazancı ve geliride bulunmadığını, şirketin kuruluşunda müvekkilinin şirkete sermaye payının ödemesinin dışında şirketin yatırım yapabilmesi ve büyüyebilmesi adına şirkete mali anlamda destek olmuş 1.000.000,00 TL civarında borç vermiş olduğunu, fakat diğer ortağın sermaye payını tam ödememesi ve müvekkili ile aralarında olan sorunlar ve fikir ayrılıkları nedeniyle şirketin ticari faaliyetine devam edememiş olduğunu, ortada şirketin yönetimi adına yapılabilecek somut bir eylem bulunmadığını, çünkü şirketin faaliyet göstermemekte yani bir nevi kağıt üstünde var olan bir şirket halinde olduğunu, müvekkilinin, davalı şirketin diğer ortağı ile yapmaya çalıştığı görüşmelerde şirketin tasfiyesi için anlaşamamış, kendi...

                Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir bilirkişi ..., Mimar ... ve İnşaat Mühendisi ... e tevdiine, dosya ve davacı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, davacı ile davalı arasında kurulmuş adi ortaklığa ilişkin bilgi belge ve harcama olup olmadığı, taraflar arasında bir adi ortaklık kapsamında ticari bir faaliyet yürütülüp yürütülmediği, yürütülmüş ise davacı tarafından, davalının payına düşen harcamaların yapılıp yapılmadığı, var ise buna ilişkin miktarın ne kadar olduğuna ilişkin rapor düzenlemesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti; davacı şirketin ticari kayıtlarının usule ve yasaya göre tutulmuş olduğunu, davacı defterlerinde yapılan detaylı incelemede davalıya ait her hangi bir kayıt, davacı ile davalı arasında kurulmuş bir adi ortaklığa ilişkin bilgi, belge ve harcama olmadığının görüldüğünü, taraflar arasında bir adi ortaklık kapsamında ticari bir faaliyet yürütülüp yürütülmediği hususunda da bir emareye rastlanmadığını 31/02/2020 tarihinde rapor etmişlerdir....

                  Haklı nedenlerle fesihte, ortaklık mahkemece ortaklığın feshine karar verilmesiyle son bulur (6098 sayılı Borçlar Kanunu 639/.... maddesi). Bunun yanında, adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle araçlar dahil, tescile tabi olan hiç bir menkul veya gayrimenkul mal adi ortaklık adına tescil edilemez. Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde adi ortaklık tanımlanmıştır. Buna göre taraflar arasında yazılı veya sözlü bir akid yapılarak emek ve malların birleştirilmek suretiyle bir adi ortaklık kurulabilir. Tescilli veya tescilsiz olsun şirkete konulan mallar artık şirketin malı sayılır. Bir şeyin mülkiyetini sermaye olarak koyan şerik, şirketin feshi üzerine yapılacak tasfiye neticesinde o şeyi aynen iktisap edemeyip o kimsenin sermayesi ne miktar kıymet için kabul edilmiş ise o kıymeti isteyebilir (TBK. mad.642). ....

                    nin %30 oranında paydaşı olduğunu, davalı şirketin yöneticisi sıfatıyla diğer ortakları ve aynı zamanda damatları olan ... ve müdür olarak...'ın şirketi zarara sokacak ve kişisel çıkar elde edecek eylem ve işlemlerde bulunduğunu, şirket amacına zarar veren ve yasalardan kaynaklanan rekabet etmeme gibi TTK'nın 613.maddesini ihlal ettiğini, şirketin kuruluşundan bu yana müvekkilinin hiçbir genel kurula çağrılmadığını, şirket işleri hakkında bilgilendirilmediğini, şirketin her yıl kâr ettiği halde her hangi bir kâr payı dağıtılmadığını, şirkete ait taşınmazın müdür... adına bila bedel tahsis edildiğini, şirkete ait hesaplardan şirketin zararına olacak şekilde hesaplarına transferler yapıldığını ileri sürerek, davalı Bedir Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, yargılama boyunca ortaklık faaliyetlerinin devamı için şirket müdürü olarak tarafsız bir kayyım ile şirketin feshi için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu