Uyuşmazlık, limited şirket müdürü olan davalının şirket müdürlüğünden azline ilişkin haklı sebep koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği, aile mahkemesince verilen koruma kararı nedeniyle davacı ortağın şirkete giremiyor olmasının şirket müdürünün azlini gerektirir haklı sebep oluşturup oluşturmadığı, davacının şirket müdürünün azline ilişkin haklı sebebin varlığını ispatlayıp ispatlayamadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; 6102 sayılı TTK'nun 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir....
Uyuşmazlık, limited şirket müdürü olan davalının şirket müdürlüğünden azline ilişkin haklı sebep koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği, aile mahkemesince verilen koruma kararı nedeniyle davacı ortağın şirkete giremiyor olmasının şirket müdürünün azlini gerektirir haklı sebep oluşturup oluşturmadığı, davacının şirket müdürünün azline ilişkin haklı sebebin varlığını ispatlayıp ispatlayamadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; 6102 sayılı TTK'nun 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir....
Şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, davalı şirketler hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. (Yargıtay ...Hukuk Dairesi’nin 25/06/2018 tarihli 2016/13526 E., 2018/4741 K. sayılı emsal kararı). Dosya içerisindeki 31/01/2017 tarih ve 9253 sayılı Türk Ticaret Sicil Gazetelerinden, davalı ... Genetik Genetik Sağlık Hizmetleri Danışmanlık Medikal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nde davacılar ve davalı ...'in ortak olduğu, davalı ...'in 15 yıllığına münferiden şirketi temsil ve izama yetkili kılındığı, Dosya içerisindeki 13/02/2017 tarih ve 9262 sayılı Türk Ticaret Sicil Gazetelerinden, davalı ...'nde davacılar ve davalı ...'in ortak olduğu, davalı ...'in 15 yıllığına münferiden şirketi temsil ve izama yetkili kılındığı görülmüştür. HMK nın 222. Ve 266....
-2- şirket kurarak özen ve bağlılık yükümlülüğünü zedelediği, işçilerin ücretlerinin ödenmesinde yetersiz kaldığı, 6762 sayılı TTK'nın 630. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirket müdürünün azline ve SMMM Olcay AKBULUT'un şirket müdürü olarak müdürlükten doğan tüm işlemlere yetkili olmak üzere atanmasına karar verilmiştir....
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; ...Şti'ne kayyum olarak atandıktan sonra şirket ortakları olan ... ... ve ...'in avukatı olan ..., davalı şirket ortağı olan ... ve davalı şirket mali müşaviri olan ...ile görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler neticesinde tespit edilen dava ve icra takiplerinin hukuki ve adli işlemlerinin takibi konusunda Av. ...'ya vekalet verildiğini, mahkemece kendisinin karar kesinleşinceye kadar yönetim kayyumu olarak atandığını ve kararın kesinleşmemesi nedeniyle kayyumluk görevinin halen devam ettiğini, şirket hesabına yapılan ödemelerden sonra şirketin kasasında 7.773,22.-TL tutarında parasının mevcut olduğunu, şirketin yıl sonuna kadar bir para girişi olmayacağı için bu para ile şirketin yıl sonuna kadar zaruri olan gider ödemelerinin yapılacağını, haksız ve dayanaksız davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Dava; limited şirkete atanan kayyum ve onun tayin ettiği vekilin azli istemine ilişkindir. Davada davacı taraf, davalılardan ...'in ......
Esas, ... karar sayılı kararı ile şirket ortağı ile şirket arasındaki davalıların ve Ticaret Kanunu' nda düzenlenmiş bulunan şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanmasına ilişkin taleplerinin, TTK'da düzenlenmiş olması sebebiyle 6102 sayılı TTK'nın 1/a ve 5.maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nun 114 ve 115.maddeleri gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilerek dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Kanunlarımız ve şirket tüzüğüne göre genel kurulun ne zaman yapılacağının, şirketin nasıl yönetileceğinin, seçilmiş şirket müdürünün nasıl seçileceğinin ve hangi şartlarda görevden alınacağının belli olduğunu, şirket kuruluş sözleşmesi incelendiğinde de görüleceği üzere şirketin idaresini düzenleyen 8....
İşbu dava, haklı nedenle şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. ... şirket ortaklarına ait idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması istemli olarak açılan davalarda husumetin, idare ve temsil yetkisinin kaldırılması istenen ortağa yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca ... ortaklığa husumet düşmemektedir. Öte yandan, davacı yan davalı şirket müdürü davalının ortak oldukları şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren başka bir şirket kurduğunu, rekabet yasağına aykırı davrandığını ileri sürmüş, mahkemece de davalının şirketle rekabet teşkil edecek şekilde başka bir şirket kurarak her iki şirketin de aynı anda müdürü olduğu, bu durumun rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiği, müdürün azli için haklı sebep oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere dava dışı ...San Tic. A.Ş.'nin 06/07/2020 tarihinde kurulduğu, kurucu ortağın davalı ... olduğu, dava dışı ...A.Ş.'...
nin ana sözleşmesinde, rekabet konusunda izin verildiğine dair maddenin bulunmadığı, bu açıdan davalının anılan şirketteki müdürlük görevinden azli için haklı nedenin oluştuğu, ancak müdürlükten azli istenen şirketin davalı olarak gösterilmediğinden, davanın usulden reddinin gerektiği, davanın "tasfiye memurunun azli" davası olarak kabul edilmesi halinde ise tasfiye memuru olarak davalının azlini gerektiren haklı bir nedenin tespit edilemediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 29.04.2019 tarih ve 2018/1597 E., 2019/3235 K. sayılı kararıyla, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesinin zorunlu olmadığı, mahkemece işin esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek bozulmuştur. C....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/369 Esas KARAR NO : 2022/865 DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 20/05/2022 KARAR TARİHİ : 10/11/2022 Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA /Davacılar vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilleri ... ve ... ile davalı ...'ın ...'nin ortakları olduğunu, Üç ortağın da münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarını, Müvekkilleri ile davalı ortakları ... arasında son zamanlarda yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden genel kurul hazırlıklarına başlandığını, Genel Kurulda temsil ve imza yetkisinin alınacağını öğrenen davalı son zamanlarda şirketi sevk ve idare ederken, şirketin ve ortaklarının hak ve çıkarlarını gözetmediğini, bilinçli olarak şirket aleyhine işlemler yaptığını, 13.05.2022 tarihinde, ... Noterliğinin ... yevmiye numarası ile, ... lehine, şirket üzerine kayıtlı -... Plaka sayılı araç üzerine 1.1000.000,00 TL - ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kâr payı dağıtılmamasının tek başına şirketten azil için yeterli bir neden olmadığı, şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirketin borca batık olmadığı ve şirketin iflas durumunda olmadığının tespit edildiği, ancak şirket ana sözleşmesinin doğumunda ortaklarca ortaya konulan temel amaç ve temel iradeden uzaklaşıldığı ve ortaya konulan iradenin ve hedeflenen amacın gerçekleştirilmesinin rapor tarihi ile mümkün olmadığının tespit edildiği, şirket ortaklarının sözleşmedeki iradelerinin bir limited şirket kurarak ticari faaliyette bulunmak ve kâr elde etmek olduğu, dolayısıyla şirket kuruluşunda ve şirket ana sözleşmesinde ortaya konulan iradeden ve ortak amaçtan uzaklaşıldığı, mevcut durum itibarıyla da şirketin faaliyetine devam edemediği, mevcut ortaklık yapısı ile de faaliyetine devam etmesinin mümkün olamayacağı, fesih, tasfiye, ortaklıktan çıkarma ve sair 6102 sayılı...