"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan ... vekili ile katılanlar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ... vekili ile katılanlar ... ile ... vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; olay günü saat 09:00 sıralarında katılan ... aracı ile meskun mahal içi, 70 km/saat hız sınırının olduğu, bölünmüş, üç şeritli yolda seyir halindeyken, kaza mahali olan kontrollü dört yönlü kavşakta kırmızı ışık ihlali yaparak, karşı yönden gelerek sola dönüşle kavşağa giriş yapan sanığın aracına çarpması şeklinde meydana gelen ve beş kişinin yaralandığı olayda, kusuru bulunmadığı kabul edilen sanığın CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraati yerine...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 62, 51/3-6. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre olay günü saat 09.20 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile bölünmüş tek yönlü yolda seyir halindeyken, olay mahali olan kontrolsüz dört yönlü kavşağa geldiğinde, kavşağa solundan geçiş önceliğine uymadan giren otomobile sağ yandan çarpıp 22 metre sürüklenerek durduğu ve katılanların basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ve 6. dereceden kırık oluşacak şekilde yaralandığı, sanığın tali kusurlu olduğu olayda lehe hüküm talebi olmayan sanık hakkında CMK'nın 230/1-d maddesi gereğince lehe hükümlerin tartışılmasının zorunlu olmadığı gözetildiğinde mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 89/1-2-b, 62, 52/2-4, 53/6maddeleri gereğince mahkumiyet Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın kaza mahali olan kavşak alanına hızını azaltmadan girdiği, yolun sağ kenarından yola çıktığını gördüğü katılan yayaya çarpmamak için erken fren tedbirine başvurmadığı ve klakson çalarak katılanı uyarmadığı olayda tali kusurlu olarak katılana çarpıp yaralanmasına neden olduğu, sanığı kusursuz bulan 05.11.2007 tarihli bilirkişi raporunun aksine, olaya uygun olarak 03.10.2005 tarihli bilirkişi raporunda ve 18.02.2008 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda sanığın tali kusurlu olduğunun belirtildiği, her ne kadar kararın gerekçesinde 05.11.2007 tarihli bilirkişi raporunda kusursuz kabul edilmiş olmasına rağmen sehven sanığın tali kusurlu kabul edildiği belirtilmiş ise de, yazım hatasının...
Sanık ile katılan arasında daha öncesinde arazi meselesi nedeniyle husumet bulunduğu, sanığın, babasına ait arazinin biçilmesi nedeniyle katılana ait eve gittiği ve eline geçirdiği taşla evin camını kırdığı iddia edilen olayda; mahkemenin suçun sûbut bulduğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, Ancak; Sanığın yargılamanın tüm aşamalarında zararı karşılayacağını belirtmesi, katılanın da ödemeyi kabul etmemesi karşısında; zarar miktarı belirlenerek tevdi mahali tayin edilip zararın sanık tarafından tevdi mahaline ödendiği taktirde sanık hakkında TCK‘nın 168 maddesinin uygulanması gerekeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ı kasten yaralaması suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, CMK.nın 231/5, 14. madde ve fıkralarında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza sınırının 2 yıla çıkartılması ile soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olma şartının kaldırılması kuraları gereğince bu hususların mahali mahkemece birlikte değerlendirilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 28.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/1, 22/3, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin suç vasfına ilişkin, sanık müdafinin ise eksik incelemeye ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; 11/03/2015 günü saat 10.30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyon ile meskun mahal dışı, 90 km/ saat hız sınırının olduğu, eğimsiz yolda seyir halindeyken, kaza mahali olan üç yönlü (T) kontrolsüz kavşağa geldiğinde, kendisine hitaben DUR levhasına rağmen kontrolsüzce kavşağa giriş yaptığı sırada solundan gelen ölenin idaresindeki motosiklet...
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 15.40 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içi, bölünmüş, iki şeritli yolda sağ şeritte seyir halindeyken, kaza mahali olan kontrolsüz dört yönlü kavşaktan sola dönmek istediği sırada arkasında sol şeritte seyreden katılan ...'un idaresindeki motosiklet ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli kusurlu olarak katılan ...'un basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek, katılan ... ise hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği olayda, Yapılan yargılamaya, toplanıp yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna ilişkin temyiz itirazını reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 12.50 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile meskun mahal içerisinde; bölünmüş iki yönlü, iki şeritli eğimsiz yolda seyir halinde, kaza mahali olan kontrolsüz dört yönlü kavşaktan sola dönüş yaptığı esnada katılanın sevk ve idaresindeki otomobile çarpması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli kusurlu olarak bir kişinin basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek, vücudunda kemik kırığı oluşacak ve yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, Yapılan yargılamaya, toplanıp yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Olay günü saat 22.15 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içi, bölünmüş, iki şeritli, dokuz metre genişliğinde, aydınlatmanın mevcut olduğu yolda seyir halindeyken, kaza mahali olan kavşakta kendisine hitaben yeşil ışıkta geçiş yaptığı esnada istikametine göre sol tarafındaki yaya bas geç ışıklarında kırmızı ışık yanarken orta refüj boşluğundan karşıya geçmek isteyen katılan ... 'in idaresindeki bisiklet ile mağdur ...'...
Mahkemesince dosyanın yeniden kontrol edilerek eksiklerin gösterilen şekilde tamamlanması, fiziki imkansızlık sebebiyle bunun mümkün olmaması halinde ise hem elektronik ortamda hem fiziki olarak gönderilmesi amacıyla dosyanın mahali mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....