Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde ; İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 Sayılı Kanun'un 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işe iade başvurusunda samimi olup olmadığı noktasındadır....

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalıya ait işyerinde elektrik kesme açma görevlisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını, davalı ile alt işverenler arasındaki muvazaanın tespit edilip davalının işçisi olduğunun kabul edildiğini, işe iade kararı üzerine başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmayıp bir kısım ödeme yapıldığını ancak haklarının tam olarak karşılanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının tahsilini, isterken birleşen davasında ise yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir....

    Buna göre 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren söz konusu düzenleme ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının hesabı kanunla özel olarak belirlenmiş olmakla bu tarih sonrası açılıp kesinleşen işe iade davalarında belirlenen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin işe iadeye bağlı açılacak alacak davalarında hükme esas alınması gerekmektedir. Dosya içeriğine göre, davacı işçinin kesinleşen işe iade davasının kabulü sonrasında işverene yaptığı müracaat sonucu mahkeme kararı ile tespit edilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının 18/10/2019 tarihinde işveren tarafından davacının banka hesabına ödendiği anlaşılmıştır. Bu durumda işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine ilişkin taleplerin reddi isabetlidir....

    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

      Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması ve işverenin sözleşme ile kararlaştırılan nakil veya başka yerde görevlendirme yetkisini saklı tutan kuralın da objektif iyi niyet kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yaralanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih 4857 sayılı Yasa'nın 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir fesih sonucunu doğurur....

      Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin davalı Belediye ile dava dışı Doğa Organizasyon Şirketine karşı açtığı feshin geçersizliği ve işe iade davasında davalı Belediye yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, davalı Belediyenin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret alacaklarından sorumlu tutulmadığı ve kararın bu şekilde kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde, davalı Belediyenin işe iade kararının mali sonuçlarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı kesinleşen işe iade kararı sonrasında işe iade yükümlülüğü bulunan dava dışı Doğa Organizasyon Şirketine usulüne uygun olarak işe iade başvurusunda bulunmadığından işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Buna göre, davacının işe iade kararının mali sonuçlarına hak kazanması da mümkün değildir. Mahkemece, davalı Belediyenin işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret alacaklarından sorumluluğuna hükmedilmesi hatalıdır....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler; Davacının iş akdinin alınan işletmesel kararlar nedeniyle feshedildiği, davacının işe iadesine karar verilmiş olmasının kabul edilemeyeceği, Söz konusu fesih işlemlerinde usuli herhangi bir hata bulunmadığı, Davacının tamamen dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde iyiniyetten uzak bir tavırla işe iade davasını ikame ettiği, şeklindedir. GEREKÇE: Dava; iş güvencesi hükümleri çerçevesinde 4857 sayılı yasanın 19, 20, 21, 22, 25. maddelerinde düzenlemesi yapılan işe iade davasıdır....

        Davacı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Davalı firma ile İBB arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunmadığını, İBB aleyhine işe iade talepli olarak arabuluculuk başvurusunun yapılmasının dava şartı olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, asıl işveren- alt işveren ilişkisinin var olduğunun kabul edilse bile huzurdaki tespit davası niteliğindeki işe iade davasında İBB'nin yerleşik içtihatlara göre taraf sıfatı olmadığını, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu ileri sürmüştür....

        Feshin geçersizliği ve işe iade kararı sonrası, işçinin işe başlatılması için başvurusu ile işverenin işe davetinin de dürüstlük kuralı kapsamında samimiyet noktasında sorgulanması gerekir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz....

          Somut olayda, Karabük İş Mahkemesinin 07/11/2018 tarihli 2018/67 Esas, 2018/262 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafça açılan işe iade davasının kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih ve 2019/50 E, 2019/720 K. sayılı kararı ile ilk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ücret yönünden düzeltme yapılarak yeniden işe iade kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih ve 2019/50 E, 2019/720 K. sayılı işe iade kararının 26/03/2019 tarihinde kesinleştiği, işe iade davasının kesinleşmesi sonucunda davacının Karabük 4. Noterliğinin 10/05/2019 tarih ve 01718 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı işverene işe iade talebinde bulunduğu, davacının talebinin davalı tarafça alınan 22/05/2019 tarihli karar ile reddedildiği tespit edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu