Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle, davacının işe iade talebi kabul edilmiş olmasına rağmen işçilik alacakları ve işe iade edilmediğinde, hak kazanacağı tazminatları talep etmesi üzerine anlaşma sağlanmadığını, işe iade talebi kabul edilen işçinin iş sözleşmesinin devam edecek olması dolayısıyla, maddi hiç bir talebinin hukuken geçerli olmadığını, davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, mahkemenin uyuşmazlığın boşta geçen süre ücretine ilişkin olduğunu saptadığını, taraflar arasında işe iade konusunda uzlaşmanın sağlandığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından gerçekleştirilen iş akdi feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır....

İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanunu'nun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur....

    İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.). İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir....

    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır....

      Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; -İşe iade kararının kesinleşmesinden sonra davacı tarafından usulüne uygun bir başvurunun müvekkili şirkete yapılmadığını, ücretin hatalı tespit edildiğini, işe başlatmama tazminatının miktarının dosya kapsamına uygun olmadığını, fark kıdem ihbar tazminatı miktarının hatalı tespit edildiğini, beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      İş Mahkemesi'nin 2020/41 Esas sayılı dosyası ile görülen işe iade davası neticesinde, davacının işe iade talebinin reddine karar verilmiş ise de Yerel Mahkemece verilen karar BAM tarafından kaldırıldığını ve davacının işe iadesine karar verildiğini, -Bu kapsamda davacının işe başlama talebini ihtiva eder Kocaeli 1....

      fesih tarihindeki brüt giydirilmiş ücrete göre 4 aylık dönem için hesaplama yapıldığında, brüt 11.482,80 tl ye ulaşılmakta olup işsizlik sigorta primi , sigorta primi, gelir ve damga vergisi düşülmek suretiyle hak edilen boşta geçen süre ücretinin net 8.209,17 tl olduğu tespit edilmiştir. İş Güvencesi ( işe başlatmama tazminatı ) yönünden yapılan değerlendirmede; kesinleşen işe iade kararında 5 aylık işe başlatmama tazminatı ve 4 aya kadar boşta geçen süre ücretinin davalılardan tahsili gerektiğine karar verildiği görülmektedir. İşe iade kararı kesinleştikten sonra 10 günlük yasal süre içinde davacı işe iade başvurusunda bulunmuş olup samsun 6. Noterliği kanalı ile gönderilen ihtarname yukarıda da belirtilmiştir....

      İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21'inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir....

        Davacı vekili, kesinleşen işe iade kararından sonra müvekkilinin süresinde işverene başlama başvurusunda bulunduğunu, işverenin işe başlatmadığını, işçinin işverence işe iade alınmadığı tarihte iş akdi feshedilmiş sayılayacağından sendikal tazminat hesaplamasına esas olacak ücreti işçinin başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarihteki ücreti olacağını ileri sürmüştür. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2018/8163 esas 2019/9550 karar sayılı ilamında ".. Sendikal tazminat, İş Kanunu'nun 21. maddesinde düzenlenen iş güvencesi tazminatından farklı ve bağımsız bir tazminat türü olup, işçinin işe başvurusu veya işe başlatılıp, başlatılmaması şartlarına bağlı değildir. Bu nedenle, davacının geçersizliğine hükmedilen fesih tarihindeki çıplak ücreti yerine, işe başlatılmadığı tarihteki ücreti esas alınarak hesaplama yapılan bilirkişi raporuna istinaden, sendikal tazminatın hüküm altına alınması hatalıdır..." gerekçesine yerverilmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İŞE İADE İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....

          UYAP Entegrasyonu