Numarasının tespiti ile bedeninin bulunarak DNA tespi yapılmasına ilişkin olduğunu buna ilişkin araştırma yapılmadan müteveffa çocuğun annesi ve vasisini davaya dahil etmek dışında herhangi bir işlem yapmaması ve çocuğun gömülme belgesinin mevcut olduğunu, gömüldüğü mezarlığa müzekkere yazılarak taleplerinin tespit edilebilecekken delil elde etmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın soybağının tespiti davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
SAVUNMA : Davalı vekilinin 10.10.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde -----kantin işletmecisi olarak müvekkili hakkında iş bu davayı açtığını, müvekkilinin söz konusu kantini ihale usulüyle aldığını, davacı vekilinin kantine yapılmış olan demirbaş masraflarının bedelini müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilinin söz konusu demirbaşları okul aile birliğinden sözleşmenin bitimine kadar kiralamış olduğunu, müvekkilinin demirbaşları satın almadığını, söz konusu davanın müvekkiline değil okul aile birliğine yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin ihale şartnamesinde belirtilen demirbaş bedelini ödediğini, davacı vekilinin bahsetmiş olduğu tespi dosyasının müvekkili ile ilgili olmadığını, müvekkilinin söz konusu tespit dosyasında taraf olmadığını, müvekkiline tespit dosyası ile ilgili herhangi bir tebligat gelmediğini, dolasıyla tespit dosyasındaki rakamların müvekkili tarafından kabul edilmesisin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2018/12- 2020/102 DAVA KONUSU : Tespi KARAR : Bursa 6. İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4'nın, davacı Dernekte çalışması olmadığının tespiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptalini istemiştir. Davalı Mümin Dayı tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davanın kabulü ile; dahili davalı Mümin DAYI'nın, davacı işveren nezdinde çalışmasının olmadığının tesbitine, Kurum tarafından davacıya gönderilen 02/11/2017 tarih, 20413601- 1090523- 202.01.01- E. 5534776 sayılı, belge isteme konulu yazısının dayanak işlemlerinin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davada kurulan hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... köyü 111 ada 8 parsel sayılı 514,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tespi edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığını ve aplikasyon sırasında 1948 yılında yapılan ilk tahdide uyulmadığını iddia ederek dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kalan bölümünün tespitinin iptal edilerek Hazine adına orman niteliğiyle tescilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davada kurulan hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... köyü 114 ada 45 parsel sayılı 177,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tespi edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığını ve aplikasyon sırasında 1948 yılında yapılan ilk tahdide uyulmadığını iddia ederek dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kalan bölümünün tespitinin iptal edilerek hazine adına orman niteliğiyle tescilini istemiştir....
dönüme kadar olacak şekilde tanık, bilirkişi veya belgelerle ispat etmiş olması halinde tespit edileceğinin belirtildiğinin, davalının adına aynı çalışma alanında toplam 100 dönümün üzerinde taşınmaz tespiti yapıldığını, toplamda 100 dönümü aşan kısmının iptali ile maliye hazinesi adına tescilinin gerektiğini, ayrıca davalı adına yapılan tespitlerde "aralıksız en az yirmi yıldan beri malik olma koşulu"nu kendisinin bizzat sağlamayıp, eklemeli zilyetlik söz konusu olduğu takdirde, yani kendisinden önceki zilyetliklere dayandıkları taktirde davalının, önceki zilyetlerin senetsiz tasarruf ettiği miktarın 100 dönümü aşması halinde de aşan kısım kesintiye tabi olup, bu bölümünde tapusunun iptali ile maliye hazinesi adına tescil edilmesi gerektiğini, bu gerekçeyle de davalının adına tespit edilen yukarıda ada ve parseli belirtilen taşınmazların önceki zilyetler içinde belgesiz araştırması yapılması gerektiğini belirterek aynı çalışma alanında senetsizden davalının adına, 100 dönümden fazla tespi...
nun yasal seviyenin üzerinde alkollü olarak sevk ve idaresinde iken maddi hasarlı trafik kazasına sebep olduğu, trafik akzası tespi tutanağına göre sürücü ...'nun KTK'nın 47/1-c hükmünü ihlal ederek ... sevk ve idaresindeki ....... plaka sayılı araca arkadan çarpmak sureti ile asli ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebep olduğu ve sürücünün 095 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, kazada hazara uğrayan araç için yapılan başvuru neticesinde düzenlenen ekspertiz raporu ile ....... plaka sayılı araç için 15/06/2017 tarihinde 12.086,00 TL, 21/07/2017 tarihinde 826,00 TŞL olmak üzere toplam 12.912,00 TL hasar tazminatı ödendiği, ayrıca araç maliki tarafından müvekkili sigorta şirketi aleyhine aracın değer kaybına uğradığı iddiası ile sigorta tahkim komisyonu nezdinde yapılan başvuru sonucunda müvekkili şirketin tazminat ödemeye mahkum edilmiş olup; kararın Bursa 11....
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde davalı işverenin kendisini işten çıkartmak için hırsızlıkla suçladığını ve işten çıkartıldığını, hırsızlık yapmadığnı iddia ettiği; davalının ise cevap dilekçesinde 02.07.2017 tarihinde Pazar günü çalıştığı bölümden yağ tenekelerini, makarna ve donmuş etleri mutfaktan çıkartarak bagajına yüklediğini, bu husususun kamera kayıtlarıyla tespi edildiğini, davacıdan savunma isteyince davacının savunma vermeyip istifa ettiğini ileri sürmüştür. SGK İşten Ayrılış B'ildirgesinde işten ayrılma nedeni (03) kodu olarak bildirilmiştir. Davacının kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı istifa dilekçesinde ailevi ve şahsi nedenlerden dolayı ve yeni bir iş bulduğundan işten ayrılmak istediğini belirttiği görülmüştür. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının , dava dilekçesinde söz konusu istifa dilekçesinin baskı altında imzalatıldığı , hür iradesinin sakatlandığı yönünde herhangi bir iddiası bulunmamaktadır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : 2018/232- 2020/73 DAVA KONUSU : Tespi KARAR : Bursa 1. İş Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, Bursa Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna göre %63 oranında çalışma gücünü kaybettiğini, malulen emekli olmak için Kuruma başvurduğunu ancak çalışma gücünün en az %60'ını kaybetmediği gerekçesiyle talebinin reddedildiğini ileri sürerek, davacının Kuruma başvuru tarihi olan 18/10/2016 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının tespiti ile ödenmesi gereken aylıkların faiziyle birlikte Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
MAHKEME KARARI Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile davaya konu 18 ada 1 parselin genel arazi kadastro çalışmaları sırasında Maliye Hazinesi adına tespi edildiği, tespitin 12/10/1953 tarihinde kesinleştiği, davaya konu 18 ada 17 parselin genel arazi kadastro çalışmaları sırasında Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, tespitin 01/02/1958 tarihinde kesinleştiği, davaya konu 18 ada 16 parselin genel arazi kadastro çalışmaları sırasında Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, tespitin 16/03/1953 tarihinde kesinleştiği, 3402 Sayılı Kanun'un 12/3 maddesi gereğince kadastro tespitinden önceki nedenlere dayanılarak 10 yıl içinde dava açılabileceği, 10 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu ve resen dikkate alınması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....