Dosya arasında yer alan kamulaştırma evrakları ve ilgili mahkeme ilamı incelendiğinde kamulaştırma bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği görülmekle, Yargıtay 5.HD'nin 2020/386 E.sayılı emsal ilamı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle HMK'nın 353/(1),b,1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : HAKSIZ İŞGAL TAZMİNATI (ECRİMİSİL) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Kamulaştırma Yasasından kaynaklanan tazminat ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, yargılama sonucunda kamulaştırma nedeniyle iptal terkin, tazminat ve ecrimisile hükmedilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca açılan davalarda, tescil ve terkine ilişkin hükümler kesin olup, tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır. Bu durumda, mahkemece tescil ve terkin yönünden kesin olarak hüküm kurulup, infaz için ilgili Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmesi gerekirken, tescil ve terkin işlemi için kararın kesinleşmesinin beklenmesine hükmedilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan (Karar kesinleştiğinde) kelimelerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Terkin hükmü kesin olduğundan) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 01/07/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Muş ili Malazgirt ilçesi Mengüçgazi mahallesi 406 ada 55 parsel sayılı taşınmaza yapılan kamulaştırma işlemi nedeniyle yol haline getirildiğinin kamulaştırma işlemi nedeniyle kamulaştırmaya tabi tutlan taşınmaz da bulunan 22 adet kavak ağacı, 1 adet kayısı ağacı, 10 adet sögüt ağacı, 1 adet bina, 1 adet tandırlık, 1 adet bina temeli 1 adet tuvalet ve 2017,37 m2 arsa kamulaştırılmış bedeli olarak da 266.506,42 Tl belirlendiğini, bu bedeli müvekkilinin murisinin %79 özürlü olmasından faydalanılarak tapu da terkin işlemi müvekillinin bilgisi dışında yapıldığının, yapılan terkin işleminin ve kamulaştırma işlemi T20 nın %79 özürlü olması olması sebebiyle ehliyetsizlik sebebi ile geçersiz olduğunun, yapılan işlemin ve mahiyetin algılama ve hukuki işlem yapmı ehliyeti olmayan müvekkilinin murisinin yapmış olduğu işlem butlanla sakatlanıp geçersiz olduğunun, müvekkilinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın 20 yıldan fazla fiilen yol olarak kullanılması nedeniyle Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve terkin davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 21.02.2011 gün ve 2010/22531 Esas - 2011/2845 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Davacı idarece kamulaştırılan taşınmazın, 20 yıldan fazla fiilen yol olarak kullanılması nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin davada, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38.maddesinin iptal edilmesi nedeniyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış...
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın konumu, ... sınırları içerisinde, kuzeyinden imar planına sınır oluşu, en yakın yola 250 m. ...uzaklıkta olması ile bilirkişi raporlarında belirtilen özellikleri nedeniyle tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde % 200 oranında objektif artışa neden olabileceği düşünülmeden objektif değer artışı uygulamayan rapor doğrultusunda eksik bedele hükmedilmesi, Ayrıca; 2-Davanın niteliği gereği davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına da maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, sadece davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi, 3-Mahkemece tespit edilen ve davalı adına bankaya yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğinden, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği günü takip eden 23.02.2013 tarihinden itibaren karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken, faizin 22.02.2013 gününden başlatılması ile bitiş tarihinin hüküm fıkrasında belirtilmemiş...
GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, 2942 sayılı yasanın 36. maddesi gereğince tapu iptali ve terkin talebine ilişkindir....
GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, 2942 sayılı yasanın 36. maddesi gereğince tapu iptali ve terkin talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davalı Belediye Başkanlığı ile davacı arasında yapılan sözleşme gereği Belediye başkanlığınca yapılması öngörülen bir kısım işlemler karşılığı yola terkin edilen taşınmazların Belediyenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacı adına tescili, bu mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, davalı Belediye Başkanlığı ile davacı arasında yapılan sözleşme gereği Belediye başkanlığınca yapılması öngörülen bir kısım işlemler karşılığı yola terkin edilen taşınmazların Belediyenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacı adına tescili, mümkün olmaması...
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kesinleşmiş kamulaştırma işlemini dikkate almaksızın hüküm kuran yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, eski maliki döneminde kamulaştırma işlemlerinin kesinleşmiş ve kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığını, eski malikler döneminde kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmış ve ancak tapuda terkin işlemlerinin gerçekleştirilmemiş olmasının yeni maliklere bir hak kazandırmayacağını, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, ileri sürerek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava; kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebine yöneliktir. İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yazı cevabında, planda karayolu alanı ve park alanında kaldığı bildirilmiştir. Dava konusu taşınmaza karayolu ve emniyet sahası içine alınmakla fiilen kamulaştırma işlemleri yapılmaksızın kalıcı şekilde el atıldığı sabittir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması suretiyle değer biçilir....