Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/238 D.İş sayılı dosyasında terk ihtarı gönderildiğini, davalının buna rağmen yasal sürede konuta dönmediğini, belirterek tarafların terk sebebiyle boşanmalarına, çocukların velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliğinin 28/09/2021 tarih ... yevmiye sayılı ihtarı ile bildirimde bulunduğunu ancak, davalı tarafça araç sürücüsünün kaza yerini terk etmesi nedeni ile zararın giderilmeyeceğinin bildirildiğini, bunun üzerine olayın halli için ... Arabuluculuk merkezine müracaata bulunulmuş ancak yapılan görüşmede anlaşmaya varılamadığını, ekte sunulan Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere kaza mahallini Terk etmek sigorta şirketini sorumluluktan kurtulmasına yol açamayacağını, bu nedenle müvekkilin zararının tazmini için iş bu davayı açmanın zorunlu olduğunu beyanla davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen, evin geçimiyle ilgilenmediği, ailesinin eşine müdahalesine sessiz kaldığı ve eşine hakaret içerikli konuştuğu şeklindeki kusurlarının tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere gerçekleştiği ancak kocanın bu davanın açılması öncesinde eşine terk ihtarı çekmesi ve onu eve davet etmesi karşısında, eşine izafe ettiği kusurları onun affetmiş sayıldığı, tanık anlatımından ya da başkaca bir belgeden, terk ihtarı ile boşanma davasının açıldığı tarih arasında kadına izafe edilen yeni bir kusurun bulunmadığı, dolayısıyla kadının kusurunun olmadığına yönelik tespitin yerinde olduğu; bu şekilde boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin bu şekilde temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanamayacağı, boşanma kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, kadının feri taleplerinin de kabulünde...
Mahkemece, davacı taleplerinden inşaat bedeli olarak hükmedilen alacağa 31.12.2012 itibaren faiz uygulanmıştır. 6098 sayılı TBK.’nun 117. maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden önce temerrüde düşüren ihtarı söz konusu değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece, hükmedilen alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde teslim edilmesi gereken 31.12.2012 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması, HMK'nın 370.maddesi gereğidir....
Mahkemece, davacı taleplerinden inşaat bedeli olarak hükmedilen alacağa 31.12.2012 itibaren faiz uygulanmıştır. 6098 sayılı TBK.’nun 117. maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşüren ihtarı söz konusu değildir. Hal böyle olunca, mahkemece, hükmedilen alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hangi tarih olduğu açıklanmadan 31.12.2012 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMK'nın 370.maddesi gereğidir....
No:4 Kocasinan/KAYSERİ adresine gittiğini, daha sonra kendisi ile yaptığı görüşmelerde geri dönmeyeceğini, kendisini ve çocukları istemediğini söylediğini, bu amaçla TMK 164 maddesi gereğince terk olayı sonrasında 4 aylık yasal sürenin geçmesi ile birlikte Nevşehir Aile Mahkemesinin 2019/288 D. İş Esas sayılı dosyası üzerinden davalıya eve dönmesinin ihtarı amacıyla başvurduğunu, 2019/295 D. İş Karar sayılı kararının 17/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak verilen 2 aylık yasal sürede davalının müşterek konuta dönmediğini belirterek davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
No:4 Kocasinan/KAYSERİ adresine gittiğini, daha sonra kendisi ile yaptığı görüşmelerde geri dönmeyeceğini, kendisini ve çocukları istemediğini söylediğini, bu amaçla TMK 164 maddesi gereğince terk olayı sonrasında 4 aylık yasal sürenin geçmesi ile birlikte Nevşehir Aile Mahkemesinin 2019/288 D. İş Esas sayılı dosyası üzerinden davalıya eve dönmesinin ihtarı amacıyla başvurduğunu, 2019/295 D. İş Karar sayılı kararının 17/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak verilen 2 aylık yasal sürede davalının müşterek konuta dönmediğini belirterek davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline ait işyerine çalışırken 29.11.2018 tarihinden itibaren işyerini izinsiz terk ettiğini, müvekkili tarafından Elazığ 1.Noterliğinin 03.12.2018 tarih, 25213 yevmiye nolu ihtarı ile kendisine ihtarname gönderilerek işe gelmeme sebebinin bildirilmesini, aksi takdirde iş sözleşmesinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedileceğinin bildirildiğini, gelmediği günler için işyerinde tutanaklar tutulduğunu ancak ihtarda verilen süreye rağmen davacının işyerine gelmediği gibi herhangi bir geçerli mazerette bildirmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 06.12.2018 tarih, 25541 yevmiye nolu Elazığ 1.Noterliğinin ihtarnamesi gönderilerek davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-(g) (h) fıkrası ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının iş yerini terk ederek müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ayrıca Basın İlan Kurumu Yasası’na göre çalışanların...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; terk ihtarı ile davet edilen evin manevi bağımsızlığının sağlanmadığı, dolayısıyla da davalı karşı davacının davet edildiği konuta dönmemekte haklı olduğu tespiti ile asıl davanın reddine, karşı davada davalı yönünden evlilik birliğini temelden sarsıcı nitelikte kusurlu davranışlarının ispat edilemediği gerekçesiyle karşı davanın reddine, müşterek çocuğun velayet hakkının davalı anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 250 TL tedbir ve iştirak nafakası takdirine, tarafların tazminat talepleri ile davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
İş sayılı ile davacıya eve dön ihtarı çektiğini, belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....