DAVA Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının önce ortak konutun anahtarını değiştirerek erkeğin ortak konuttan istifadesini sınırladığını, devamında ise Silivri Aile Mahkemesi'ne müracaat ederek erkeğe terk ihtarı gönderdiğini, terk ihtarının erkeğe tebliğinden sonra erkeğin ortak çocuğu görmeye gittiği esnada konuta air otoparkın kumandasını erkekten geri istediğini, dört yıl önce tarafların yataklarını ayırdıklarını, kadının erkeğe hakaret ettiğini ve evden kovduğunu, aşağıladığını, erkeğin ailesi ile görüşmesine ve ziyaretlerine karşı çıktığını, bir yıla yakındır ayrı yaşadıklarını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, bu talep kabul görmediği takdirde ortak velâyet düzenlenmesi yapılmasına, kadın adına kayıtlı taşınmazın yapılacak keşif sonucu tespit olunacak karar tarihine en yakın değerinin 1/2 'si tutarında katılma alacağının kadından alınarak erkeğe...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların, terk tarihinden önce ...'...
SAVUNMA:Davalı - davacı vekili cevap- karşı dava dilekçesi dilekçesinde özetle; TMK'nun 164 maddesindeki şartların oluşmadığını, terk ihtarı için gönderilen tebligatın ve gönderildiği iddia edilen paranın müvekkiline ulaşmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin evini terk etmediğini, aksine erkeğin kadını kandırarak babasının evine götürdüğünü, daha sonra çocuklarını aldığı halde eşini almayarak babasının evine bıraktığını, ortada bir terk olmadığını, erkeğin kadına şiddet uyguladığını, ağır psikolojik baskı altına aldığını, adeta hayatından bezdirdiğini, kötü niyetle dava açıldığını, erkeğin evine hiç bir zaman para getirmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, piyasayı dolandırdığını ve aşırı şekilde borçlandığını, erkeğe yapılan icra takipleri sonucu ortak konuta hacizler geldiğini ve bu hacizler sonucunda erkeğin evin içine saklandığını, müvekkiline bu borçlara kefil olması ve taahhüt vermesi konusunda baskı yaptığını, müvekkili bunu kabul etmeyince onu aşırı şekilde...
SAVUNMA:Davalı - davacı vekili cevap- karşı dava dilekçesi dilekçesinde özetle; TMK'nun 164 maddesindeki şartların oluşmadığını, terk ihtarı için gönderilen tebligatın ve gönderildiği iddia edilen paranın müvekkiline ulaşmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin evini terk etmediğini, aksine erkeğin kadını kandırarak babasının evine götürdüğünü, daha sonra çocuklarını aldığı halde eşini almayarak babasının evine bıraktığını, ortada bir terk olmadığını, erkeğin kadına şiddet uyguladığını, ağır psikolojik baskı altına aldığını, adeta hayatından bezdirdiğini, kötü niyetle dava açıldığını, erkeğin evine hiç bir zaman para getirmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, piyasayı dolandırdığını ve aşırı şekilde borçlandığını, erkeğe yapılan icra takipleri sonucu ortak konuta hacizler geldiğini ve bu hacizler sonucunda erkeğin evin içine saklandığını, müvekkiline bu borçlara kefil olması ve taahhüt vermesi konusunda baskı yaptığını, müvekkili bunu kabul etmeyince onu aşırı şekilde...
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; davacı-davalı kadının evlilik birliği içerisinde ortak konutu terk edip gittiğini, kadına mahkeme aracılığıyla terk ihtarı gönderildiğini, kadının ise eve dönmediğini ileri sürerek 4721 sayılı kanun'un 164 üncü maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2019/53 Esas, 2020/505 Karar sayılı kararıyla; davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına ve ortak çocuk ... ...'...
Noterliğinin 13065 yevmiye nolu ve 04/05/2017 tarihli ihtarı ile işyerinde kendisine ve diğer çalışanlara hakaret edildiği gerekçesi ile iş akdini feshettiğini bildirmiştir. Devamsızlık tutanakları ve mazeret ihtarı fesihten sonra olup değer verilmemesi yerindedir. Davacı tarafça yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ihtilaflıdır. Davacı tanığı Bahar Kenar'ın beyanları ve davalı tanıklarının dolaylı beyanlarından Müdür Ertan'ın davacıya topluluk önünde hakaret ettiği davacı tarafça yapılan feshin haklı nedene dayandığı kabulünün dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı davalı işverene ait otelde 14/02/2011 tarihinden iş akdinin feshedildiği 25/12/2012 tarihine kadar çalıştığını, işini özenle ifa ettiğini, en son 25/12/2012 tarihinde mesaisinin başında iken otel genel müdürü tarafından çağrıldığını ve kendisine oteli terk etmesi gerektiğinin bildirildiğini, iş akdinin sona erdiğinin söylenip otel dışına çıkartıldığını, davalı iş verenin bu tutumu nedeniyle .. Noterliğinin 31/12/2012 tarih 2619 yevmiye numaralı ihtarıyla durumun davalı işverene ihtar edildiğini, iş akdinin haksız biçimde sonlandırılmasından sonra davalı tarafın tamamen haksız ve dayanaksız biçimde ..Noterliğinin 31/12/2012 tarih 22662 yevmiye numaralı ihtarı ile iş akdinin 27/12/2012 tarihinde İş Kanunun 25/2-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğinin ihtar edildiğini ancak fesih gerekçelerinin haksız olduğunu beyanla kıdem ve ihbar tazminatı alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece terk ihtarı davasının 02/07/2020 tarihinde açıldığını, ihtarın 21/07/2020 tarihinde tebliği edildiği, TMK 164/2 maddesi gereğince ihtar için 2 aylık sürenin dolmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece terk ihtarı davasının 02/07/2020 tarihinde açıldığını, ihtarın 21/07/2020 tarihinde tebliği edildiği, TMK 164/2 maddesi gereğince ihtar için 2 aylık sürenin dolmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin terk etmiş sayılacağından bu eşin terk nedeniyle boşanma davası açamayacağının, bu nedenle davalı -karşı davacı erkeğin terke dayalı karşı boşanma davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadğının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı -karşı davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Mahkemece davacı -karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı -karşı davacı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, ortak çocuğa alkol ile sigara verdiği ve aşırı şekilde alkol kullandığı sabittir....