İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından, kadına müşterek konuta dönmesi hususunda 21.11.2017 tarihinde terk ihtarı gönderildiği, davacı erkek 03.10.2017 tarihinde Serik 1....
ihtarı çektiğini, ancak terk ihtarının usulsuz olduğunu, müvekkilini kovan davalının terk ihtarı çekmesinin mümkün olmadığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bilirkişice hesaplanacak miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, evlenirken müvekkiline alınan yatak odası takımı, 1 adet mikro dalga fırın, halen davalının babasının evinde olduğunu, bunların aynen iadesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ihtarı üzerine eve dönmeyerek birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Terk KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....
KARŞI OY Davacı koca tarafından terk sebebiyle boşanma davası (TMK m. 164) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından tarafların boşanmalarına karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; İhtar döneminde eşler arasında devam eden tedbir nafakası davası ile kişisel ilişki kurulması davasının varlığına rağmen ihtar isteminde bulunmak samimi midir? Başka bir anlatımla eşiyle hem “davalaşmalarını” sürdürüp hem de “çağrı” yapılabilir mi? Değerli çoğunluk eşler arasında devam eden davaların varlığına rağmen yapılan ihtarı samimi bulmuştur. Oysa eşler arasında devam eden “tedbir nafakası” davasına (İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi, 2003/637 esas) rağmen yapılan ihtar geçersizdir. (Y2HD, 23.12.2004, 14085-15588, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 138) Eşler arasında devam eden “kişisel ilişki kurulması” davasına (İnegöl 2....
Aile Mahkemesinin 2015/133 Esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası talebinde bulunduğunu ve aylık 250.00 TL tedbir nafakası bağlandığını, bunun da müvekkilinin haklı olduğunu gösterdiğini, davacının nafakadan kurtulmak için dön ihtarı çektiğini fakat eve dönmesini engellediğini, ihtarın samimi olmadığını, müvekkilinin ihtara cevap verdiğini, mahkemenin haklı bir sebep olmaksızın dönmediğini kabul ederek boşanma kararı verdiğini, terke dayalı boşanma davasında davacının haklı olmadığını, terk sebeplerinin oluşmadığını, yerel mahkeme kararının yerinde olmadığını, müvekkilinin ortak konuttan atıldığını, ortak konuttan ayrılmasında hukuka aykırılık unsuru bulunmadığını, ortak hayatı sürdürmeye elverişli ev kurmayan koca için terk hükümlerinin uygulanabileceğini, seçilen evin ortak hayatı kurmaya elverişli olmaması halinde bu eve gidilmemesinin haklı sebep sayılması gerektiğini, ayrı yaşamakta haklı olduğunu, bağlanan tedbir nafakasının da gösterdiğini, davacının terke dayalı açtığı davada terk...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Kadının 24/07/2018 tarihinde şiddet gördüğü iddiasıyla evi terk edip gittiğini, eve dönmediğini, erkeğin kafasına güğüm vurduğunu, Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/273 Değişik iş sayılı dosyasında eve dön ihtarı çekilmesine rağmen kadının eve dönmediğini, eve dönmemekte haklı sebebi olmadığını, köyde çiftçilik yapan erkeğin köydeki evini terk ederek Büyükşehir de yaşamaları konusunda baskı yaptığını, terk etme amacının şehirde yaşamak olduğunu, erkeğin köyde dedesinin yaşadığı evi boşaltıp ayrı ev hazırladığı halde kadının eve dönmediğini, müşterek çocuğun halen baba yanında olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların terk nedenine dayalı olarak boşanmalarına,çocuğun velayetinin babaya verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Kadının 24/07/2018 tarihinde şiddet gördüğü iddiasıyla evi terk edip gittiğini, eve dönmediğini, erkeğin kafasına güğüm vurduğunu, Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/273 Değişik iş sayılı dosyasında eve dön ihtarı çekilmesine rağmen kadının eve dönmediğini, eve dönmemekte haklı sebebi olmadığını, köyde çiftçilik yapan erkeğin köydeki evini terk ederek Büyükşehir de yaşamaları konusunda baskı yaptığını, terk etme amacının şehirde yaşamak olduğunu, erkeğin köyde dedesinin yaşadığı evi boşaltıp ayrı ev hazırladığı halde kadının eve dönmediğini, müşterek çocuğun halen baba yanında olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların terk nedenine dayalı olarak boşanmalarına,çocuğun velayetinin babaya verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...her ne kadar, erkek tarafından, kadına müşterek konuta dönmesi hususunda terk ihtarı gönderilmiş ise de; dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında erkek tarafından gönderilen terk ihtarında belirtilen Doğantaş Mahallesinin tarafların ortak yaşadığı yer olmadığı, Karadağ Mahallesinde ikamet ettikleri ve ortak konutlarının orada bulunduğu, kadın eşin kardeşinin trafik kazası geçirdiği, erkek eşin kaza sonrası ziyaretine gitmesine izin vermediği, bunun üzerine kadın eşin kardeşini ziyarete gittiği ve erkek eşin ''eve dönersen senin ağzını burnunu kırarım'' gibi söylemlerde bulunduğu, bunun üzerine kadın eşin eve geri dönmediği anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/238 D.İş sayılı dosyasında terk ihtarı gönderildiğini, davalının buna rağmen yasal sürede konuta dönmediğini, belirterek tarafların terk sebebiyle boşanmalarına, çocukların velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....