WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının müşterek haneyi terk ederek Nusaybin'de ikamet eden ailesinin yanına yerleştiğini, eşine terk ihtarı gönderdiğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davacının, eşinden hakaret ve fiziksel şiddet görmesi sebebiyle ayrı yaşadığı, müşterek çocuğun davacının yanında kaldığı, davacının muhtaç duruma düştüğü anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile; kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL, müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasında haksız olduğunu, davalının haksız yere müşterek evi terk ettiğini, kendisinin kusurlu olduğunun ispat edilememiş olması sebebiyle kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

No:14/A Yıldırım Bursa adresinde ikamet etmekte iken eşi ile aralarında kavga tartışma hiçbir problem olmadığı halde 13/05/2019 tarihinde eşinin evi terk ettiğini, eşinin evi terk etmesi üzerine kendisinin de Zara'ya gelerek yerleştiğini, Zara Noterliği aracılığı ile eşine eve dön ihtarında bulunduğunu ancak tebliğ imkansızlığı nedeniyle ihtarın eşine tebliğ edilemediğini bildirerek, evliliklerinin devamı imkansız olduğu için boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI Davacı tarafça açılan davanın TMK'nun 164. Maddesi gereğince ihtardan sonra 2 ay süre geçmedikçe dava açılamaz hükmü gereği davanın şartı oluşmadığından, davanın reddine karar verildiği görüldü....

DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1979 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, haklı bir neden olmaksızın birlik görevlerini yerine getirmemek için ortak konutu terk ettiğini, erkeğin, kadının ortak konuta dönmesi amacıyla birçok kez çağrıda bulunduğunu ancak, kadının ortak konuta dönmediğini, ... Aile Mahkemesinin 2019/367 Değişik İş sayılı dosyası ile kadına ortak konuta dönmesi için ihtar tebliğ edildiğini, ihtarı tebliğ alması üzerinden iki ... fazla süre geçmesine rağmen kadının ortak konuta dönmediğini, evlilik birliğinin sona erdiğini iddia ederek davanın kabulü ile terk hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; davacının müvekkili davalı şirkete ait istanbul şafak hastanesinde 14/01/2008 tarihinden 04/05/2017 tarihleri arasında bebek bakım odasında bebeklerden sorumlu hemşire olarak çalıştığını, davacının izin almadan iş yerini terk ettiğini ve ilerleyen günlerde herhangi bir mazeret ya da rapor sunmadığını, davacının mazeretsiz olarak işe gelmediği günlere ilişkin tutulan tutanakların davacıya noter kanalı ile işe davet ihtarı gönderildiğini, davacının ihtarı 11/05/2017 tarihinde tebliğ almasına rağmen işe dönmediği gibi ihtara bir cevap vermediğini, davacının maaşı konusundaki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının asgari ücreti ile çalıştığını, primlerinin eksik yatırıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının aylık ücretine göre çalıştığı süre boyunca primlerinin yatırıldığını, davacının fazla mesai alacağının olmadığını, davacının milli, dini bayramlarda ve resmi tatillerde çalışmadığını, davacının nöbetçi olarak çalıştığı tatil...

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede; a-Toplanan delillerden, davalı-karşı davacı erkeğin, 10.1.2013 tarihinde eşine terk ihtarı çektiği anlaşılmaktadır. Bir eş, terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylar da Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayalı boşanma davası için; boşanma sebebi olarak kabul edilemez ve ihtar tarihinden önceki olaylara dayanılarak boşanma isteğinde bulunulamaz. İhtar tarihinden sonrada davacı-karşı davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir bir kusurun varlığı da ispat edilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin eşini baba evine bırakarak arayıp sormadığı, barışma görüşmeleri sırasında babasının evlilik birliğine müdahalesine ve eşine yönelik olumsuz tutum ve davranışlarına sessiz kaldığı, yüzüğünü bırakarak eşini terkettiği, davacı-karşı davalı erkeğin eşine 21.10.2014 tarihinde terk ihtarı gönderdiği anlaşılmaktadır...

        Asıl kuralın aksine eşlerden birinin bu birliktelikten haklı bir sebep olmaksızın özgür iradesi ile ortak yaşamdan ayrılması ise “terk” olarak kabul edilir. Terk mutlak ve özel bir boşanma sebebi olarak 4721 sayılı Kanunu’nun 164. maddesinde; “(1) Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. (2) Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır....

          ın kendisini terk ederek ".../..." adresinde bulunduğunu beyan ettiği, mahkememizin 15.01.2013 tarihinde davacıya ".../..." adresine terk ihtarı çekildiği anlaşılmış, davacının ortak haneden ayrıldıktan sonra ailesinin yanına gittiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 01.11.2007 tarih 2007/1512 Esas 2007/14714 Karar sayılı içtihatı doğrultusunda kocasının yanından ayrılan ve baba evine yerleşmek niyetiyle giden davalının boşanma davası açılmadan önceki son 6 aylık dönem içindeki ikametgahının ... olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. TMK'nın 168. maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup, boşanma davalarında yetki kesin değildir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 160. maddesine göre, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usûlü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davanın terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğunu kabul edilemeyeceğini, davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin olduğunu, davacı erkeğin kadına terk ihtarı gönderdiği 04.09.2021 tarihinden sonra müşterek çocuğu görme bahanesi ile kadına gönderdiği mesajları delil olarak sunduğu, bu görüşme içeriklerinin incelenmesinde, kadını konuşturmaya ve devamında kadının dayısının oğlunu sevdiğini söylediğini duyduğunu yazarak, kadını sinirlendirip kadının hakaret ve küfürlü yazışmalar yapmasına sebep olduğu, erkeğin bu görüşmeleri kadının izni ve muvafakatı olmadan habersizce kaydetmeye çalıştığı ve bu şekilde elde edilen mesaj kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olduğu her ne kadar erkeğin, yazışmanın sonlarına doğru ekran görüntüsünü aldığını ve mahkemeye vereceğini yazmasına rağmen kadının hakaret ve küfürlerine...

              Dosya içeriğine göre, davacı taraf, 20.11.2008 tarihli ve karşı tarafa 26.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olan ihtarı ile Sosyal Güvenlik Kurumu girişinin geç yapıldığını, ücretinin resmi kayıtlarda düşük bildirildiğini, başka işyerinde çalışır gösterildiğini, çift bordro imzalatıldığını, çalışma süresi 5 yılı aşan işçilerin yıldırılarak istifa ettirilmeye çalışıldığını, ücretlerin zamanında ödenmediği, ekim 2008 ücretinin halen verilmediği, 18.11.2008 sabah mesaisinde işveren yetkilisi tarafından çıkarıldığını iddia etmiştir. Davalı tarafın ise 25.11.2008 keşide ve 28.11.2008 tebliğ tarihli, işçinin 19-20-21.11.2008 günleri mazeretsiz devamsızlığının tespit edildiğine, bir gün içinde mazeret bildirmemesi ve savunma vermemesi halinde iş sözleşmesinin feshedileceği hususunda ihtarı bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu