nin keşif ve bilirkişi marifeti ile belirlenmesi ve terekeye dahil edilmesini, murisin memleketi olan Giresun İli Allucra İlçesi Boyluca Köyü, Şıhlı mahallesindeki henüz kadastro işlemleri yapılmamış ancak uzun yıllardır muris tarafından işgal edilen 2 katlı ev ve arsası ile bir diğer arsanın tespiti gerektiğini, bu nedenle Boyluca Köyü muhtarlığına müzekkere yazılarak ve gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesiyle bu taşınmazların tespiti ve terekeye dahil edilmesini, murisin Perpa Ticaret Merkezinde bulunan B Blok 2289 numaralı dükkan niteliğindeki taşınmazın tespiti ile bu dükkanında terekeye dahil edilmesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu bildirerek miras bırakanın terekesinin tespitine, terekenin defterinin tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın dava konusu — muris ... hesabından vefat tarihinden sonra gerçekleştirdikleri (115.000,00 *19.748,494500-) 135.248,49 TL.sı tutarın terekeye iadesi gerektiği, davalı bankaca, murisin vadeli hesabından toplamda 150.000,00TL'lık işlemle ilgili olarak murisin vefat etmiş olması nedeniyle ilgili bir yetki belgesi ibraz edilemeyeceği, dolayısıyla davalı bankanın bu konuda kusurlu ve sorumlu olduğu, davacı yan, 56.250,00 TLinin bankaların vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranıyla hesaplanacak faizi talep etmiş ise de, huzurdaki dava bir alacak davası olmayıp tazminat davası olmakla, ancak avans faizi istenebileceği, yönünde rapor hazırlanmıştır....
Kurumuna gönderilmesi, (2659 Sayılı Yasanın 7 ve 16.maddesi gereğince) akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi; ehliyetsiz olduğunun belirlenmesi halinde ise; miras bırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davacıların terekeye iade değil de pay oranında istekte bulundukları, saptanan ehliyetsizlik durumunun yapılan temliki olumsuz etkileyeceğinden, esasen muvazaa yönünden bir araştırmaya da gerek kalmayacağı gözönüne alınarak Türk Medeni Kanununun 701. maddesi hükmü gereğince böyle bir isteğin dinlenilme olanağının bulunmadığı, başka bir anlatımla davanın tüm iştirakçilerin katılımıyla ve terekeye iade şeklinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği vurgulanarak belirlenen ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi”...
Bu durumda mahkemece, mirasçının (davacının) açtığı davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların da davaya katılmasının sağlanması veya TMK.640/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacıya uygun bir süre vermelidir. Eğer diğer mirasçı davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermez ise bu durumda davayı açan mirasçının terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (TMK.640/3). Terekeye atanan temsilci, mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçı, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçının davaya katılmasını veya muvafakat etmesini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir. Olayımıza gelince; Davacı H.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2008 gününde verilen dilekçe ile terekeye iade, tenkis ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve feri müdahil tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden taraf gelmedi. Karşı taraftan davalı ... vekili Av. ...geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dosyanın incelenmesinden tarafların murisleri ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2008 gününde verilen dilekçe ile terekeye iade tenkis ve tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve feri müdahil tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ile feri müdahil gelmedi. Karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dosyanın incelenmesinde dava konusu hesaplara tedbir konulduğu iddia edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/7 tereke dosyasının, .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ihtiyati haciz talebine konu olan mahkeme kararı mirasta denkleştirme, terekeye iade veya tenkise ilişkin olup, asıl karar Yargıtay 1....
in ehliyetsizliği ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle yapılan satışın iptali ile terekeye iadesine, eğer mahkemece ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası uygun görülmezse muvazaa nedeniyle tapunun iptali ile terekeye iadesine ve muvazaa olgusunda 3. kişinin iyi niyetli olması ihtimaline binaen taşınmazın gerçek bedeli üzerinden davalı ... aleyhine tazminata hükmedilmesine ve bu miktarın terekeye iadesine karar verilmesini istemişler, yargılama devam ederken davacılar vekili, ehliyetsizlik iddiasına dayalı istemlerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Esasen bu istek gözetilerek terekeye temsilci atanmış, kendisine tebligat yapılan tereke temsilcisi ... oturumlara katılarak davayı takip etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasıyla, mirasçıların davadaki sıfatlarının sona ereceği, davayı takip etme yetkisinin tereke temsilcisine ait olacağı açıktır. Kaldı ki, mirasçıların davayı takip etmeleri neticeye etkili değildir. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin kararın tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, temsilci kararı temyiz etmemiş, ancak mirasçılardan ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. Bu durumda, mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da yoktur....
Muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "... davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine 4721 sayılı T.M.K. nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak terekeye temsilci atanması sağlanmış ve tereke temsilcisi önce açılan davayı kabul etmediğini bilahare davaya onay verdiğini bildirmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar....