Kasabası ... parseldeki 1/3 hissesini miras payına mahsuben ve ölümünde terekeye iade edilmek üzere bağışladığını, mirasta iade (denkleştirme) hükümlerine göre davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkillerinin adına payları oranında tesciline, tescilin olmaması halinde şimdilik 10.000,00TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile tahsiline, olmadığı takdirde tenkis sebebiyle bahsedilen hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkileri adına payları oranında tesciline, tescilin olmaması halinde şimdilik 10.000,00TL'nin murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, mahkemece öncelikle davanın terekeye iade istekli olarak açıldığı düşünülerek dava dışı mirasçıların olurlarının alınması veya terekeye temsilci atanması için davacılara süre verilmiş, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/457 Esas sayılı dosyasında verilen 07.06.2016 tarihli karar ile mirasbırakan Zeynep’in terekesine Selim Aydın tereke temsilcisi olarak atanmış, tereke temsilcisi tarafından davacılar vekiline vekalet verilmiş, mahkemece yargılamaya devam olunarak sonrasında dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesinin içeriğinde davacılar adına, sonuç kısmında ise açıklama yapılmadan "miras payı oranında" tescil istendiği gözetildiğinde, isteğin davacıların payına mı, yoksa tüm mirasçıların adına mı yönelik olduğunun HMK'nın 31. maddesi gereğince açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı terekeye iade talepli miras payı oranında bedel isteğine ilişkindir....
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre; davada, tapu iptal ve tescil isteği yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, terekeye iade isteği ile eldeki davanın açıldığı, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır. Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 701.-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK'nin 701. maddesinde (......
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Davacılar mirasbırakan babaları ...in 4 parça taşınmazının tamamı ile 1 parça taşınmazdaki payını alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu ... temlik ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davalı ..., taşınmazların bedellerini mirasbırakan babasına ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıkları benimsenmek suretiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, taraf muvazaasına dayalı olarak açılan davada tüm mirasçıların davada yer alması gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak terekeye temsilci atanmış ve yargılama sonucunda, taşınmazların muvazaalı biçimde davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
ın 04/08/1999 tarihli akitle maliki olduğu 16999 ada 15 parsel sayılı taşınmazı oğlu davalıya satış suretiyle temlik ettiğini yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırmak maksatlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın terekeye iadesini olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemiş, 19/09/2012 tarihli ön inceleme duruşmasında terekeye iade istemini , miras payı oranında iptal ve tescil isteği olarak değiştirmiştir. Davalı, temlikin gerçek satış olduğunu, muvazaalı işlem yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mirasbırakan...'...
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hata, hile, gabin vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlerinin sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (Türk Medeni Kanunu'nun 640.maddesi) tartışmasızdır. O halde, ehliyetsizlik ve hile hukuki sebeplerine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez . Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....
İstinaf Nedenleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde talep sonucunun açık yazılmadığını, hükmün talep aşılmak suretiyle kurulduğunu, davacının muvazaa, hata, hile ikrah ve bağıştan rucu hukuksal sebeplerine dayandığını, dayanılan hukuki sebeplerin birbirini ile çelişkili olduğunu, birden fazla hukuki sebebe dayanılamayacağını, iade istemenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yapılan devrin satış olarak gösterilmişsede bağış niteliğinde olduğunu, davacının bağıştan dönemeyeceğini ve kendi muvazaasına dayanamayacağını, hata-hile-ikrah olgularının da bulunmadığını, davanın terekeye iade istekli olup pay oranında hüküm kurulamayacağını, davacı tanıkları ile husumetli olduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. 3....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde çekişme konusu taşınmazın bedelinin terekeye iadesi isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ....'nun maliki olduğu kat mülkiyeti kurulu 808 ada 182 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu meskenini, hasta olduğu dönemde düzenlenen vekâletname ile vekili davalılardan ...'in 10.10.2008 tarihinde birleşen davanın davalıları Haydar ve ...'e satış göstermek suretiyle devrettiğini, vekilin murisin eşi olan dava dışı ... ile birlikte hareket ettiklerini, murisin kendilerini mirastan mahrum etmeyi amaçladığını, öte yandan mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğuna dair düzenlenen raporlarının sağlıklı olmadığını belirterek, tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine, mümkün olmaz ise bedelinin faizi ile birlikte terekeye iadesine karar verilmesini istemişlerdir....
Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’ya gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....