Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece öncelikle davanın terekeye iade istekli olarak açıldığı düşünülerek dava dışı mirasçıların olurlarının alınması veya terekeye temsilci atanması için davacılara süre verilmiş, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/457 Esas sayılı dosyasında verilen 07.06.2016 tarihli karar ile mirasbırakan Zeynep’in terekesine Selim Aydın tereke temsilcisi olarak atanmış, tereke temsilcisi tarafından davacılar vekiline vekalet verilmiş, mahkemece yargılamaya devam olunarak sonrasında dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesinin içeriğinde davacılar adına, sonuç kısmında ise açıklama yapılmadan "miras payı oranında" tescil istendiği gözetildiğinde, isteğin davacıların payına mı, yoksa tüm mirasçıların adına mı yönelik olduğunun HMK'nın 31. maddesi gereğince açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı terekeye iade talepli miras payı oranında bedel isteğine ilişkindir....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Davacılar mirasbırakan babaları ...in 4 parça taşınmazının tamamı ile 1 parça taşınmazdaki payını alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu ... temlik ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davalı ..., taşınmazların bedellerini mirasbırakan babasına ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıkları benimsenmek suretiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, taraf muvazaasına dayalı olarak açılan davada tüm mirasçıların davada yer alması gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak terekeye temsilci atanmış ve yargılama sonucunda, taşınmazların muvazaalı biçimde davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre; davada, tapu iptal ve tescil isteği yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, terekeye iade isteği ile eldeki davanın açıldığı, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır. Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 701.-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK'nin 701. maddesinde (......

          ın 04/08/1999 tarihli akitle maliki olduğu 16999 ada 15 parsel sayılı taşınmazı oğlu davalıya satış suretiyle temlik ettiğini yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırmak maksatlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın terekeye iadesini olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemiş, 19/09/2012 tarihli ön inceleme duruşmasında terekeye iade istemini , miras payı oranında iptal ve tescil isteği olarak değiştirmiştir. Davalı, temlikin gerçek satış olduğunu, muvazaalı işlem yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mirasbırakan...'...

            Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’ya gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/545 Esas sayılı dosyasında davalı T15 de mirasçı olması ve davanın da muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davası olmasından dolayı mirasçların davaya muvafakatlerini almak mümkün olmadığından terekeye temsilci tayinin yapılması gerektiğini, terekeye temsilci olarak mirasçı T19 veya T18 olmazsa mahkeme tarafından uygun görülen üçüncü bir şahısın atanmasını dava ve talep etmiştir. Davalı T14 15/10/2021 havale tarihli dilekçesinden özetle; terekeye temsilci olması istenen T19 ve Nebi AKTÜRK ile aralarında husumet olduğunu, uygun görülecek başka bir kimsenin terekeye temsilci olarak atanmasını istediğini, ayrıca davaya dahil olmak istemediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINDA ÖZETLE: İlk derece mahkemesi ''Davanın KABULÜNE; T.C. Kimlik Numaralı T16 terekesinin temsili için Van Barosu Başkanlığı'na kayıtlı 1074 sicil numaralı Av. T17 TMK'nın 640. maddesi gereğince TEMSİLCİ OLARAK ATANMASINA '' dair karar verildiği anlaşılmıştır....

              İstinaf Nedenleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde talep sonucunun açık yazılmadığını, hükmün talep aşılmak suretiyle kurulduğunu, davacının muvazaa, hata, hile ikrah ve bağıştan rucu hukuksal sebeplerine dayandığını, dayanılan hukuki sebeplerin birbirini ile çelişkili olduğunu, birden fazla hukuki sebebe dayanılamayacağını, iade istemenin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yapılan devrin satış olarak gösterilmişsede bağış niteliğinde olduğunu, davacının bağıştan dönemeyeceğini ve kendi muvazaasına dayanamayacağını, hata-hile-ikrah olgularının da bulunmadığını, davanın terekeye iade istekli olup pay oranında hüküm kurulamayacağını, davacı tanıkları ile husumetli olduğundan beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. 3....

                Mahkemece, dava dışı mirasçılar bulunduğuna göre, terekeyi temsilen tüm mirasçıların birlikte hareket ederek dava açmaları veya mirasçılardan birinin terekeye iade istekli olarak dava açması gerektiği halde, davacıların miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiyle mirasçı olmayan davalı aleyhine dava açtıklarından, taraf koşulu oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacılar, taşınmazın kök muristen kaldığını bir başka ifade ile taşınmazın mülkiyetinin elbirliği şeklinde olduğunu ileri sürerek dava açmış olup; kök murisin mirasçılarından olan babası Yüksel'in kadastro tespit tarihi itibarı ile ölü olması nedeniyle, davalı ...'in de mirasçı olduğu kuşkusuzdur. Buna göre davanın, terekeye karşı 3. kişi aleyhine açıldığından söz edilemez....

                  ın 2682 parsel sayılı taşınmazını üzerindeki üç katlı bina ile mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, temlik edilen taşınmazın tüm malvarlığının en değerlisi olduğunu, mirasbırakanın yıllarca yurtdışında çalıştığını ve gelirinin iyi olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile terekeye iadesine, olmazsa payı oranında iptal tescile karar verilmesini istemiş, aşamada terekeye iade talebinden vazgeçtiğini, payı oranında iptal tescile karar verilmesini istediğini bildirmiştir. Davalı, mirasbırakanın davacı lehine de tasarrufta bulunduğunu, denkleştirme yapıldığını, başkaca mallarının bulunması nedeniyle mal kaçırma amacının olmadığını, diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu