Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/05/2015 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Davacı vekili; .... Köyü nüfusuna kayıtlı 01/07/1902 doğumlu ...'in terekesine temsilci atanmasını teminen, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/432 Esas sayılı tapu iptali ve tescil istemli dava dosyasından verilen yetki belgesine dayanarak muris ... terekesine temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, muris ...'in terekesini Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/432 Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere tereke temsilcisi olarak ...'...
giderleri ve vekalet ücretine hükmedilerek davalıların hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak diğer temsilci adaylarından T28'ün yada önerdikleri T3 terekeye temsilci olarak atanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan hisseleri oranında alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin 4721 sayılı Yasa'nın 640. ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekir. Nüfus kayıtlarından muris ...’in davacı dışında mirasçılarının bulunduğu ve davalı ... ve müştereklerinin terekeye göre 3. kişi durumunda oldukları anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRAS ORTAKLIĞINA TEMSİLCİ ATANMASI Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece, ... terekesine temsilci atanması için davacıya süre verildiği, .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.11.2011 tarih 2010/485 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararı ile davacı ...’ın terekeye temsilci olarak atandığı, söz konusu kararının kesinleştirilerek dosyaya sunulması için davacı tarafa birden fazla süre verilmiş olmasına rağmen dosyaya sunulmadığı, mahkemesince sözü edilen kararının masraf olmadığından kesinleştirilemediğinin bildirildiği belirtilerek, terekeye temsilci atanması kararının kesinleştirilerek dosyaya sunulmadığı ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde Kamber’in vefat tarihi olan 1987 yılından sonra davacının kullanımının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 51 ve 114/1-d maddeleri uyarınca “dava ehliyeti” bir dava şartı olarak benimsenmiştir....
/270 esas sayılı dosyalarında kendisine terekeye temsilci atanması için süre verildiğini bu sebeple davaya devam etmek için T12 terekeye temsilci olarak atanmasını talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/17 E. sayılı davasında, davanın açılma anında davalı olan T1 Muris T9'ın vefatı ile aynı zamanda davacı statüsü kazandıklarını, dolayısıyla terekeye temsilci olarak atanan T1 bu davada davalı iken, Muris T9'ın vefatı ile davacı pozisyonuna da geldiğini, davalı olarak davanın reddinde menfaati olduğu gibi, davacı olarak davanın kabul edilmesinde de menfaati olduğunu, -Davanın tüm tarafları ile menfaat çatışması olan T1 temsilci olarak atanması hukuka aykırı olduğu gibi, terekenin korunması için gerekli tedbirleri almasının da mümkün olmadığını, çünkü terekenin korunması için alınacak tedbirler, kendi kişisel çıkarlarıyla çatışacağını, -Terekeye temsilci olarak atanan T1 diğer mirasçılar arasında devam eden bir çok dava bulunmakta olup, aralarında menfaat çatışmasının mevcut olduğunu, T1 temsilci olarak atanması usul ve yasaya aykırı olup, kararın istinaf kanun yoluyla kaldırılmasını talep etiklerini, Arz ve izah edilen ve resen gözetilecek nedenlerle; Osmaniye 2....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise (Tereke mahkemesi sıfatıyla), miras şirketine temsilci atanmasına ilişkin davanın tereke işlemlerinden olmayıp miras hükümlerine göre açılmış bir dava olduğu ve bu yöndeki davanın tevzien intikal eden Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği bildirilerek gönderme kararı vermiştir. Somut olayda, terekeye mümessil tayini işlemi miras hükümlerinin uygulanmasıyla sonuçlandırılacağı için genel hükümlere tâbi olup tereke hâkimliğinin münhasıran görmesi gereken işlemlerden olmadığından uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Terekeye Temsilci Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Temsilcinin şahsına yönelik temyiz itirazlarınıni ncelenmesine gelince; *Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. Türk Medeni Kanununun 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur ....