Mahkemece, davacı tarafa terekeye temsilci tayini için süre verilmiş olduğu, davacı tarafından terekeye temsilci tayini için İmranlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/102 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtığı, daha sonra takip edilmediğinden işlemden kaldırılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince sunulan 11.03.2022 tarihli dilekçe ile; terditli olarak açılan davada muris adına tescile ilişkin talepten feragat ettiklerini bildirerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep edilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....
ın ölümü ile mirasçılarına tebligat çıkarılarak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar Dairece "...Mirasçı... (...)’nın davaya muvafakat vermediği de dikkate alınarak değinilen ilkeler gereğince, mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığından mahkemece öncelikle davanın görülebilirlik koşulu olan usulü işlemlerin tamamlanması, Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca terekeye temsilci atanmasının sağlanması, ondan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması ve değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra terekeye temsilci atanmış, temsilcinin katılımı ile yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti, terekenin muhafazası için tedbir alınması ve terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin tespitine davanın bu suretle kabulüne dair verilen 15.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili muris ...'un 04.08.2012 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin tespiti ile tereke paylaşılana kadar terekeye temsilci atanmasını istemiştir. Mahkemece, muris ...'un terekesinin dosyaya gelen yazı cevaplarına göre mevcut hali ile terekesinin tespitine davanın bu suretle kabulüne karar verilmiştir....
TMK'nın 640. maddesinde; "Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır." hükmü düzenlenmiştir. Terekeye temsilci atanması kararı aleyhine dahili davalılar Ömer ve Ahmet'in temsilcinin şahsına yönelik istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nin 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekeye Temsilci Atanması KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekeye temsilci atanmasına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından müvekkiline gönderilen 05/05/2021 tarihli muhtıra ile "Kök muris T5 terekesine temsilci tayini davası açmanız için 2 (iki) haftalık kesin süre verilmiştir, verilen kesin süre içerisinde terekeye temsilci davası açmanız ve açılan davanın esas numarasını mahkemeye bildirilmesi terekeye temsilci tayini davası açmamanız ya da kesin sürede açılan davanın esasını mahkememize bildirmemeniz halinde davanın usulden reddedileceğine karar verileceği ihtar olunur" şeklinde süre verilmesi ve anılan muhtıranın müvekkiline 24/05/2021 tarihinde tebliğinden sonra verilen iki haftalık süre içerisinde 05/06/2021 tarihinde Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/465 Esas sayılı dosyasıyla miras ortaklığına temsilci atanması için dava açılmış olup açılan bu dava dosyasının halen derdest bulunduğunu, müvekkilinin tarafından bu iki haftalık sürede dava açıldığına dair 05/06/2021 tarihli dilekçe ile beyanda...
Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, MK'nın 640. maddeleri gereği tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması gerekir. Şüphesiz, dava da bir tasarrufî işlemdir. Bu nedenle tüm mirasçılar tarafından dava açılması gerekir. Ancak bir mirasçı özellikle acele hallerde; miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açarsa, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Davayı bütün mirasçıların birlikte yürütmesi gerekir. Bu halde, mahkeme bir mirasçının açtığı davayı hemen reddedemez, diğer mirasçıların davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi için davacıya uygun süre vermelidir. Her ne kadar davacılar aynı konuda daha önce ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/471 esas sayısı ile dava açmışlar ve açılan bu dosyada terekeye temsilci atanmış ise de terekeye temsilci atanmasına ilişkin ... 4....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/427 KARAR NO : 2023/705 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLBAŞI (ANKARA) SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2017/217 ESAS - 2020/1025 KARAR DAVA KONUSU : Terekeye Temsilci Atanması KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gölbaşı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/534, 535 ve 542 Esas sayılı dosyalarında taşınmazda Halime Çiftçi mirasçılarının iştirak halinde malik olmaları nedeniyle terekeye temsilci atanması ara kararı kurulduğunu, terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir. CEVAP: Davalılar, davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince, "Davacı T1 Gölbaşı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/535 ve 2016/542 Esas sayılı dosyalarında devam eden yargılamada terekeye mümessil olarak tayin edilmesine" karar verilmiştir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden; eldeki davada terekeye temsilci atandığı ve tereke temsilcisi ...’a davanın reddine ilişkin gerekçeli karar tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmediği, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şiretini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı mirasçılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Mirasçı/davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/1844 Esas sayılı dosyasında terekeye temsilci atanmasını gerektirir bir durum söz konusu olmadığı ve bu davanın reddi gerekirken verilen kararın isabetsiz olduğunu, söz konusu davaya konu taşınmazın üçüncü bir şahsa kök murisin sağlığında satıldığını, bedelinin de banka yolu ile muris T8 imzası ile tahsil edildiğini, iş bu dava yönünden terekeye temsilci atanmasına dair hukuki yarar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, önce köyden yakını-akrabası Ahmet Uğur'u tereke temsilcisi olarak bildiren davacının vaki itiraz sonrası bu defa yeğeninin kocası Serkan Öztürk'ü temsilci olarak bildirdiğini, bu şahısların davacı ile yakınlığının davaların tarafsız bir seyirde ilerlemesine gölge düşüreceğini, mahkemenin gerekli araştırmayı yapmadan davacının taraf vekillinin bildirdiği ve kısa süre önce yine davacı vekilinin stajyeri olarak Avukat T7 tereke...