Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddedeki terekenin tespiti talebi, mirasçılar tarafından tespit edilmiş ve var olan ancak koruma altına alınmadığı ve tespiti yaptırılmadığı takdirde terekeden ayrılma ve kaybolma ihtimali bulunan tereke mallarının tespiti isteminden ibarettir. Mirasçılar tarafından tespit edilememiş mal varlığının mahkemece tespiti istemi TMK 589 ve devamı maddeleri ile bağdaşmamaktadır. Bu sebeple mahkemece davacının talebinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 07.01.2008 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti istenmesi üzerine davanın kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ihbar olunan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvvekkilinin vasiyetname ile muris ...’ün atanmış mirasçısı olduğunu, murisin müvekkili dışında bilinen mirasçısı olmadığını, terekenin tespit edilmesini, defter tutulmasını, koruma önlemlerinin alınmasını talep etmiştir. İhbar edilen Hazine vekili, vasiyetnamede menkullere ilişkin bir tasarruf olmadığını, murisin menkullerinin Hazineye devrine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tereke tespitine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2013 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tereke tespitine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.04.2013(Pzt.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti ve Defter Tutulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; tereke tespiti ve defter tutulmasıyla ilgili kararlar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılan duruşmalı incelenebilecek işlerden olmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2022 NUMARASI : 2020/94 TEREKE ESAS 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : Tereke KARAR : İstanbul Anadolu 3....

          Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

            Dava; terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibarıyla terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....

            Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28.11.2022 tarih ve 2022/183 Tereke 2022/312 Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine ve yetkili mahkemenin Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03.01.2023 tarih ve 2022/23 Tereke 2023/2 Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine ve yetkili mahkemenin Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe : Dava, terekenin tespiti ile miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. Türk Medenî Kanunu’nun 589. maddesi; "Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." düzenlemesini, aynı Kanun’un 19/1. maddesi; "Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir." düzenlemesini içermektedir....

              UYAP Entegrasyonu