Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tereke tespiti, tereke defterinin tutulması ve temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tereke dosyasından el çekilmesine ve terekeye temsilci atanması ve defter tutma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 11/03/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece yapılan işlem; terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK.m.589). Tereke tespit edilip bir kısım tereke malları kendisine bırakılan mirasçılar, bu malları yediemin sıfatıyla ellerinde bulundurmuş olur. Bu nedenle hak sahiplerinin, yedieminlik görevine uymayacak şekilde hareket ederek, bu malları mal edinen yediemin kişilere karşı istihkak davası açmaları her zaman mümkündür (TMK.m.640). Mahkemenin bu şekilde ve bir tedbir niteliğinde olarak verilmiş terekeden el çekilmesi kararlarının temyiz edilebilirliği bulunmamaktadır. Bu sebeple temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2022 NUMARASI : 2019/68 TEREKE 2022/9 KARAR DAVA KONUSU : Tereke KARAR : İstanbul 18....

      Hukuk Dairesinin 09/09/2022 tarih ve 2002/1884 Esas, 2022/1470 Karar sayılı kararının 3. sayfasının gerekçe bölümünde Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 11/06/2019 tarih ve 2016/6394 Esas, 2019/5096 karar saylı ilamına atıfta bulunduğu kararda yer aldığı üzere, "... tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak, menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke mal varlığı olarak bankaya yatırmak, altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek, diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir..." şeklinde tereke davasında neler yapılacağını belirttiğini, Yargıtay kararına yansıtıldığı şekilde bir tereke...

      Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. TMK’nın 589. maddesinde açıklanan bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....

      Diğer taraftan terekenin tedbiren tespiti talebi bir süreye tabi olmadan her zaman istenebilir. Somut olayda, davacının talebi, terekeye temsilci atanmasının yanında TMK'nın 589. maddesi gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespitine ilişkindir. Mahkemece, TMK'nın 589. maddesi hükmü çerçevesinde davacının dava dilekçesinde beyan ettiği ve tereke malı olduğunu iddia ettiği tüm mal varlığının araştırılarak, terekenin tespiti ve gerektiği takdirde koruma önlemlerinin alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk (Tereke) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasçısı...vekili Av. ...’in dosyada vekaletnamesi bulunmamaktadır. Vekaletname aslının veya onanmış örneğinini ibrazının istenilmesi, ibraz edilmediği takdirde gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin mirasçı ...’e tebliği ile tebliğ belgesinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 06.05.2009 (Çrş.)...

        Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin tespiti istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın hem murisin hemde mirasçıların malvarlığının tespitine ilişkin olduğu, H.M.K.' nun 4.maddesi gereğince, görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davanın tereke tespitine ilişkin olduğu ve T.M.K.'nun 589 ve H.M.K.'nun 4. maddesi gereğince , görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....

          UYAP Entegrasyonu