"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ile ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir. Uyuşmazlık Türkiye'de ölen ve Türkiye'de yerleşim yeri bulunmayan yabancı ülke vatandaşının menkul mal niteliğindeki terekesi hakkında tespite ve alınacak önlemlere yöneliktir. Miras nedeniyle açılan bir dava bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke (tespit istemli) ... tarafından tereke (tespit istemli) davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kaman Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.11.2013 gün ve 4/12 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacının, terekenin tespiti isteğine ilişkin olarak açılan tereke davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisine sahip olan davacı vekili Av. ...,... Sulh Mahkemesi'ne verdiği imzası usulen onaylı 08.10.2014 tarihli dilekçeyle temyizden feragat etmiş, dilekçe Dairemize gönderilmiştir. Davacı vekili Av. ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum ile davalılardan ... avukatları ve tereke temsilcisi ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Tereke Temsilcisi ...’ün kararı temyiz ettiği ancak temyiz harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434. maddesi (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 368. maddesi) ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir....
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 28.03.2014 gününde yapılan ihbar ile tereke teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne ve müsadereye dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, TMK'nın 589. maddesi uyarınca terekenin tespiti ve mirasçılara teslimi istemine ilişkindir. ... Cumhuriyet Başsavcılığı 28.03.2014 havale tarihli yazısı ile ...’nın vefat ettiğini, üzerinden çıkan 1 adet tabanca, 1 adet tabanca şarjörü ve 7 adet dolu fişeğin mirasçılarına teslimini talep etmiş, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2 Tereke ve 2014/3 Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yargılamaya ... Sulh Hukuk Mahkemesinde devam olunmuştur....
Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
Eldeki davada, İlk Derece Mahkemesi kararının tereke temsilcisi tarafından istinaf edildiği, İlk Derece Mahkemesince tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun HMK’nın 344 üncü maddesi uyarınca yapılmamış sayılmasına dair ek karar verildiği ve tereke temsilcisi tarafından ek kararın süresi içinde temyiz edilmediği, anlaşılmakla tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir. 2. Davacı vekilinin temyiz dilekçesine gelince; Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 3....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/65 Tereke sayılı dosyasında olduğunu, yani mirasın borca batık olmadığını, mahkemece tereke dosyası celp edilmeden, tereke dosyasında ne kadar para bulunup bulunmadığı araştırılmadan hatalı karar verildiğini, murisin ölümüyle var olan parasının Darülaceze Müdürlüğünce 16/08/2011 tarihinde tereke mahkemesine bildirilip murisin parasının tereke mahkemesince açılan hesaba aktarıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya arasında mevcut nüfus kayıtlarına göre muris Kazım Adsan'ın 09/04/2010 tarihinde ölümüyle geriye mirasçıları olarak davacı ve dava dışı mirasçıların kaldığı anlaşılmıştır. Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir....
Bu durumda; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklanan olgular karşısında tereke temsilcisinin taraf sıfatının bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; tereke temsilcisinin eldeki davada taraf sıfatının bulunduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı tereke temsilcisinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in 24.01.2000 tarihinde vefat ettiğini, kendisinde geriye kalan tereke mallarının sahipsiz ve bakımsız bırakılarak değer kaybına uğradıklarından bahisle muristen intikal eden iştirak halindeki mülkiyete sahip taşınmazların korunması, idare edilmesi ve gelirlerinin düzenli olarak toplanması için terekeye temsilci atanması isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, tereke mallarını düzenli ve bakımlı olduğundan bahisle davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, tereke mallarındaki yıpranmaların olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranmalar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. TMK'nın 589. maddesi uyarınca tereke mallarını korunması ve hak sahibine geçmesini sağlamak üzere hakim gerekli önlemleri alır, bu amaçla talep üzerine terekeye temsilci atanabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar Türk Medeni Kanununun 589. maddesi ve devamına dayalı terekenin tespit ve korunmasına ilişkin tedbir niteliğinde olup, davacının mirasçı naspedilmiş (atanmış) olmasına (TMK.md.589), tereke mallarının teslimine karar verilmesinin sonuca etkili olmamasına ve kararın da temyizinin mümkün bulunmamasına göre temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.12.07.2010(Pzt)...