şirkette ... tarihinde işe başladığını ve kendisinin Antalya bölgesinde satış uzmanı olarak çalıştırıldığını, aralarında TBK 348 ve devamı maddeleri gereğince aynı tarihli rekabet yasağı ve gizlilik taahhütnamesine ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalının iş akdini haksız ve tek taraflı olarak feshettiği takdirde ya da iş veren tarafından haklı olarak feshedildiği takdirde fesih tarihinden itibaren 2 yıl boyunca ... bölgesinde müvekkili şirketin faaliyet alanına giren aynı veya benzer bir işle iştigal eden ve müvekkili şirket ile rekabet edebilecek bir şirket veya kuruluşta çalışmayacağı hususunu taahhüt ettiğini, davalının ... tarihinde herhangi bir haklı nedene dayanmaksızın iş akdini tek taraflı olarak sona erdirdiğini ve kısa bir süre sonra da müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyette bulunan müvekkili şirketin rakibi bir başka şirkette çalışmaya başladığını, davalının müvek- kili şirkette müvekkilinin müşteri çevresine nüfus edebilecek bir konumda çalıştığını belir- terek...
Davalı birleşen davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı- davalının müvekkilini cimrilikle ve parayı çok sevmekle itham ettiğini, 8- 9 kez ben vazgeçtim bitirdim diyerek yüzüğünü attığını, sıklıkla kafanı kırarım beynini delerim dediğini, abartılı alınganlık gösterdiğini, ilgisizlikle suçladığını, kıskançlık yapıp müvekkilinin annesi ile kendisini kıyasladığını, Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde hesabını ilişkisi yok diye tanımladığını, düğün günü gelmeden yeni bir aşk beklentisi içinde olduğunu, sosyal medyadan paylaşarak sadakatsiz ve güven sarsıcı davranışlar sergilediğini, hakaret ettiğini, istemediğini, sevmediğini söylediğini belir terek tarafların boşanmalarına, 100.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....
karara karşı 04.07.2007 gün ve 85418 sayılı itiraznameşinde özetle; takdire bağlı bir konuda mahkemenin gerekçesini göstererek gerçekleştirdiği bir uygulamada takdir hak ve yetkisini yanlış kullanması veya mahkemenin takdirine bağlı bulunan bir husustaki istemin kararda tartışmasız bırakılması gibi nedenlerin yasa yararına bozma konusu yapılamayacağını, suç tarihi itibarîyle somut olayda uygulanması mümkün bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 23. maddesinin, yargıca, bazı koşulların varlığı halinde ve kendisinde oluşacak kanaat ve takdire göre çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasını geri bırakma olanağı sağladığını, somut olayda suç tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanık hakkında uygulaması mahkemenin takdirine bağlı bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda bir karar verilmemesi yasaya aykırı ise de; bu hususun ancak olağan yasa yolu olan temyiz incelemesinde bozma konusu yapılabileceğini, bu nedene dayalı olarak yasa yararına bozma kararı verilemeyeceğini belir- terek...
Kamil Terek Sk. Arıkan İşmrk. K:7/27 Seyhan/ ADANA Av. DAVUT SARI - [16218- 12939- 62808] UETS DAVALI : ALPER SAYGILI - Belediye Evleri Mah. 84216 Sk. No:5 İç Kapı No:5 Seyhan/ ADANA VEKİLİ : Av. NAZAN DUMAN - DAVA : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin İptali DAVA TARİHİ : 20/10/2015 BİRLEŞEN KADİRLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2015/811 ESAS-2015/830 KARAR SAYILI DOSYASI DAVACI : FİLİZ ÖZKAN - Mevlanakapı Mah. Topkapı Karakolu Sk. No:40 İç Kapı No:5 Fatih/ İSTANBUL VEKİLLERİ : Av. AHMET ÇOLAK - Av. HÜVEYDA SEBÜK - Reşatbey Mah. Av. Kamil Terek Sk. Arıkan İşmrk. K:7/27 Seyhan/ ADANA Av. DAVUT SARI - [16218- 12939- 62808] UETS DAVALI : ALPER SAYGILI - Belediye Evleri Mah. 84216 Sk. No:5 İç Kapı No:5 Seyhan/ ADANA VEKİLİ : Av....
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkındaki takip ekinde bulunan eşya listesinin olay mahallinde hazırlanmadığını, eşya listesinin eksik olduğu için gerçeğe aykırı olduğunu, kaldı ki bu eşyaların tamamının da müvekkillerinin murisine ait olmadığını, tutanakta imzası bulunan bir tanığın ifadesinde “tutanağı ben yazmamıştım, ki- min yazdığını hatırlamıyorum” dediğini, bu eşyaların tahliyesinin de usulsüz olduğunu, ida- renin bu usulsüz işlemlerine dayanılarak müvekkilerinin borçlu hale getirilemeyeceğini belir- terek; kararın kaldırılmasına ve müvekkilleri hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası itibarıyla konkordato komiserine yap- tıkları alacak başvurusunun 960.000 TL sinin imtiyazlı, 82.330,12 TL sinin imtiyazsız olmak üzere nisaba dahil edilip mahkemece de tastik edildiğini, rehinle temin edilmemiş toplam 667.629,32 TL ticari alacakları ile çek riskinden kaynaklanan toplam 57.670,00 TL çekişmeli gayri nakdi olmak üzere toplam 725.299,32 TL alacaklarının ise kabul edilmediğini belir- terek; çekişmeli alacaklarının tespiti, akdi ve temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi gereğince davalı ... şirketinin yapımak şirketinden alacağı ile ilgili girişilen takipler sebebi ile tahsil edilecek paranın yarı yarıya paylaşılacağının kararlaştırıldığını ilgili icra dosyalarından toplam 194.271,02 TL tahsilat yapıldığı halde bunun yarısının aradaki protokol gereğince müvek- kiline ödenmesi gerekirken ödenmediğini bunun için girişilen takibede itiraz edildiğini belir- terek itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle: Davacının gerekli evrakları temin etmek suretiyle geçerli bir müracaatının olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun işletenin kusuru oranında ve sigorta limiti ile sınırlı olduğunu bu yüzden kusur tespitinin yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin poliçe teminatı dışında kaldığını belir- terek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı ... ön inceleme duruşmasında özetle: Kazanın meydana gelmesindeki tüm kusurun kendisine yüklenilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce tedavi evrakları toplanmış, hasar dosyası dosya arasına alınmış yine kaza ile ilgili yapılan hazırlık soruşturmasının evrakları temin edilip dosya arasına alınmıştır....
Birleşen 2016/15 Terek Esas sayılı dava dosyasında davacı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. avukatı tarafından verilen 04.05.2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile müteveffa arasında kredi sözleşmesi imzalandığını ve kullandırıldığını, bu kredinin ödenmemiş olması nedeniyle 17/02/2016 tarihinde Ankara 5.Noterliği’nin 2622 yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, borçlunun ölmüş ve mirasın da tüm mirasçılar tarafından reddedilmiş olması nedeniyle terekenin tasfiyesini talep etmiştir....
Davalının zilyetliğini dayandırdığı, babası Kuddusi'nin mahkemece icra edilen keşifte, taşınmazı aralıksız kullandığını beyan etmesi, ara verilse dahi kadastro tespiti davalının babası adına değil davalı üzerine olup, davalının zilyetliği terk ettiğinin kanıtlanmış sayılamayacağı, tüm tanıkların ortak beyanından 1 köy dönümünün 2000- 2500 m2 ye tekabül ettiği ve davalının zilyetliğini dayandırdığı ibra senedinden aynı mevkide dava konusu taşınmaz alanını kapsayacak şekilde taşınmaz sahibi olduğunu kanıtlaması, davacının icar geliri elde ettiğinin sabit olmaması, davalının zilyetliği terek etmiş sayılması halinde davacının da zilyetliği terk etmiş olduğunun sayılacağı, lakin dava konusu taşınmazın verimsiz uzun süre nadasa bırakılabilecek taşınmazlar olduğunun mahkeme gözlemi ve ziraat bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ile ziliyetliğin işbu taşınmaz için 5 sene bırakılmasının terk anlamına gelmeyeceği değerlendirilerek nihayetinde; taraf tanıklarının beyanının çeliştiği işbu dosyada sair...