WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar madde başlıklarından yalnızca tenfiz usulünün düzenlendiği, tanımanın ise hangi usul çerçevesinde yapılacağının tespit edilmediği gibi bir sonuç ortaya çıktığı düşünülse bile, madde içeriklerinden kanun koyucunun yabancı mahkeme kararlarının tanınmasını tenfize ilişkin şartlara bağladığı, dolayısıyla tanıma usulü ve tenfiz usulü arasında bir ayrım gözetilmediği görülmektedir (Doğan, V.: Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara 2019, s. 144- 145).5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir.Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir....

Tenfiz şartlarından karşılıklılık ilkesi MÖHUK m. 54/1-a gereğince '' ......

    Davalı taraf MÖHUK 54/ç madde ve bendi ile iki ülke arasındaki uluslararası sözleşmenin tebligat maddelerine aykırılık nedeniyle tenfiz şartlarının oluşmadığını ileri sürmüştür. Tenfiz Hakimi yabancı mahkemede uygulanan usul kurallarını, vakıaları, delilleri, ihtilafa uygulanan maddi hukuk hükümlerini tanıma ve tenfiz davalarında revizyon yasağı ilkesi olduğu için inceleme konusu yapamayacaktır....

    DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Bu nedenle tenfiz kararı verilebilmesi için, öncelikle yabancı mahkeme tarafından hukuk davalarına ilişkin olarak verilen kararın, ilam niteliğinde olması gerekir. Kamu düzenine ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.Somut olayda tenfizi istenen karar, ----- Bölge Mahkemesi'nin 03/12/2020 tarihli ve ---- sayılı kararıdır....

      Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununda, tenfiz şartlarını düzenleyen 54/ç maddesinde; " O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu Kanun hükmünde kullanılan "O yer Kanunları uyarınca" ifadesinden anlaşılacağı üzere, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin kararı veren mahkemeye usulüne uygun olarak davet edilip edilmediği tespit edilirken, Türk Tebligat hukukunun kurallarına göre bir değerlendirme yapılamaz. Yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında ve tebligat usulünde, o yer kanunları geçerlidir....

        Kanunlar İhtilafı kuralları gereğince, yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının Tenfize bu yönde itiraz etmemiş olması, Tenfiz şartları olarak sayılmıştır....

          Bu Kanunun 34. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin verilen ve kesinleşmiş olan kararların Türkiye’de yerine getirilebilmesi için, yetkili Türk Mahkemesi tarafından, tenfiz kararı verilmesi gerekir....

            nın tahkim yargılamasının ardından nihai kararda belirlilen alacaklarının tümünü 21 Mayıs 2021 tarihli Alacağın Temliki Sözleşmesi ile Turehrome'un yüzde yüz pay sahibi olan davacı müvekkiline devrettiğini, temlik nedeniyle davacının taraf sıfatının bulunduğunu ve işbu tanıma ve tenfiz davasında İstanbul Mahkemeleri'nin yetkili olduğunu ve Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğunu, davanın maktu harca tabii olduğunu, davacı müvekkilinin yabancılık teminatı ödemekten muaf olduğunu, yabancı hakemlerce hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş kararların Türkiye'de icra olunabilmesi için öncelikle Türk mahkemeleri tarafından tenfiz edilmesi gerektiğini, yani tenfiz kararının amacının, tenfize konu kararın Türkiye'de icrasını sağlamaya yönelik olduğunu, nihai kararın New York Konvansiyonu'nda belirtilen tenfiz şartlarını taşıdığını, tenfiz başvurusuna konu nihai kararın New York Konvansiyonu'nun V....

              Çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca, tenfiz talebi tanımayı da kapsar. Ancak tenfizi istenen Mahkeme kararında, dava sürecinde soybağı reddedilen kişiler arasında DNA araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, tenfizi ve tanınması istenen mahkeme kararının, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5718 Sayılı yasanın 50 inci maddesinde, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşen ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmış, tanımayı düzenleyen 58 inci maddesinde ise, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğu; tenfiz şartlarını düzenleyen 54/1-c maddesinde de, yetkili mahkemenin tenfiz kararı vermesinin hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamasına bağlı olduğu, hükme bağlanmıştır....

                Nafaka yükümlülüğüne ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye’de icra olunabilmesi, Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (5718s. MÖHUK md.50/1) Tenfiz kararı ise, şartlarının varlığı halinde verilebilir. (5718 s. MÖHUK. md.54) Nafaka yükümlüsünün yurtdışında olması halinde, nafakanın tahsili için tenfiz kararı almış olmak da yetmez, tenfiz kararının yanında buna mahsus tahsil prosedürünün (Nafaka Alacaklarının Yabancı Memleketlerde Tahsiline İlişkin Sözleşme) işletilmesi de gerekir. Dolayısıyla, davacının, “tenfiz davası açma” olanağına sahip olması, burada açılacak nafaka davasının sağlayacağı yararı, aynı güvenle ve daha basit bir yolla sağlamaya elverişli değildir. O halde, davacının tenfiz yolunu kullanmayıp ayrı nafaka davası açmasında dürüstlük kuralına aykırı davrandığından söz edilemez. Çocukların fiilen davacının yanında oldukları ve onun tarafından bakıldıkları gerçekleşmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu