Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı taraf MÖHUK 54/ç madde ve bendi ile iki ülke arasındaki uluslararası sözleşmenin tebligat maddelerine aykırılık nedeniyle tenfiz şartlarının oluşmadığını ileri sürmüştür. Tenfiz Hakimi yabancı mahkemede uygulanan usul kurallarını, vakıaları, delilleri, ihtilafa uygulanan maddi hukuk hükümlerini tanıma ve tenfiz davalarında revizyon yasağı ilkesi olduğu için inceleme konusu yapamayacaktır....

Bu Kanunun 34. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin verilen ve kesinleşmiş olan kararların Türkiye’de yerine getirilebilmesi için, yetkili Türk Mahkemesi tarafından, tenfiz kararı verilmesi gerekir....

    DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Bu nedenle tenfiz kararı verilebilmesi için, öncelikle yabancı mahkeme tarafından hukuk davalarına ilişkin olarak verilen kararın, ilam niteliğinde olması gerekir. Kamu düzenine ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.Somut olayda tenfizi istenen karar, ----- Bölge Mahkemesi'nin 03/12/2020 tarihli ve ---- sayılı kararıdır....

      Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununda, tenfiz şartlarını düzenleyen 54/ç maddesinde; " O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu Kanun hükmünde kullanılan "O yer Kanunları uyarınca" ifadesinden anlaşılacağı üzere, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin kararı veren mahkemeye usulüne uygun olarak davet edilip edilmediği tespit edilirken, Türk Tebligat hukukunun kurallarına göre bir değerlendirme yapılamaz. Yabancı mahkemedeki usul hükümlerinin uygulanmasında ve tebligat usulünde, o yer kanunları geçerlidir....

        Kanunlar İhtilafı kuralları gereğince, yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının Tenfize bu yönde itiraz etmemiş olması, Tenfiz şartları olarak sayılmıştır....

          Çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca, tenfiz talebi tanımayı da kapsar. Ancak tenfizi istenen Mahkeme kararında, dava sürecinde soybağı reddedilen kişiler arasında DNA araştırması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, tenfizi ve tanınması istenen mahkeme kararının, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5718 Sayılı yasanın 50 inci maddesinde, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşen ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmış, tanımayı düzenleyen 58 inci maddesinde ise, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğu; tenfiz şartlarını düzenleyen 54/1-c maddesinde de, yetkili mahkemenin tenfiz kararı vermesinin hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamasına bağlı olduğu, hükme bağlanmıştır....

            Nafaka yükümlülüğüne ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye’de icra olunabilmesi, Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (5718s. MÖHUK md.50/1) Tenfiz kararı ise, şartlarının varlığı halinde verilebilir. (5718 s. MÖHUK. md.54) Nafaka yükümlüsünün yurtdışında olması halinde, nafakanın tahsili için tenfiz kararı almış olmak da yetmez, tenfiz kararının yanında buna mahsus tahsil prosedürünün (Nafaka Alacaklarının Yabancı Memleketlerde Tahsiline İlişkin Sözleşme) işletilmesi de gerekir. Dolayısıyla, davacının, “tenfiz davası açma” olanağına sahip olması, burada açılacak nafaka davasının sağlayacağı yararı, aynı güvenle ve daha basit bir yolla sağlamaya elverişli değildir. O halde, davacının tenfiz yolunu kullanmayıp ayrı nafaka davası açmasında dürüstlük kuralına aykırı davrandığından söz edilemez. Çocukların fiilen davacının yanında oldukları ve onun tarafından bakıldıkları gerçekleşmiştir....

              Görüldüğü üzere komisyon kararının, yabancı mahkeme kararında yer alan velayet, iştirak nafakası, çocuk ile kişisel ilişki kurulması, mal rejimi ve tazminat gibi tenfize konu olan hükümler bakımından sonuç doğurmayacağı için, ilgili kararın bu yönlerden hüküm doğurması kararın MÖHUK hükümleri uyarınca tanınmasına veya tenfiz edilmesine bağlıdır. Kural olarak tanıma ve tenfiz açılacak bağımsız bir dava ile istenebilir. Bu dava sonucu tanıma veya tenfiz kararı verilmesiyle birlikte yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararı kuvvet ve niteliğini kazanır. 19. 5718 sayılı MÖHUK’un 50. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....

                Diğer yandan, tahkim yargılamasına konu uyuşmazlığın esası ile ilgili olan dolayısıyla o yargılama esnasında ileri sürülmesi gereken birtakım savunmalar da tenfiz davasında davalı tarafça ileri sürülemez. Zira tenfiz davalarında "esasa girme ----- yasağı"; tenfiz hakiminin sadece ------ öngörülen sınırlı sayıdaki tenfiz engelleri açısından bir inceleme yapmasını gerektirir. Bu engeller arasında yer alan "kamu düzenine aykırılık" engelinin esasa girme yasağını bertaraf edecek şekilde geniş yorumlanması ve "tenfiz" sisteminin dışına çıkılması mümkün değildir. Dava konusu hakem kararı bu açıdan incelendiğinde, kararın muhtevasında------düzenine aykırılığa yol açacak bir hususa rastlanılmamıştır. Zira kararda, davalıların Protokol kapsamında üstlendikleri edimleri yerine getirmedikleri tespit edilerek bu edimlerin ifasına ve yargılama giderlerinin de davalılar tarafından ödenmesine karar verilmiştir....

                  Mahkemece davalılardan ... şirketi ile davalı arasında geçerli bir tahkim şartı bulunmadığını, diğer davacı yönünden ise hakem kararının adil olmayan çelişkili hükümler içerdiği ve kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesi ile tenfiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle hakem şartının bulunduğu, 29.09.1995 tarihli sözleşmeye ... şirketinin taraf olmamasına ve anılan bu şirket ile davalı arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmamasına, yabancı hakem kararının masraf kısmının kamu düzenine aykırı olması ve kendi içinde çelişkili hükümler içermesi nedeniyle tenfiz şartının gerçekleşmediğinden bu kısma yönelik tenfiz talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tenfizi istenen hakem kararında davalı ...’un davacı ... şirketine 64.579.61....

                    UYAP Entegrasyonu