Futbol İşletmeciliği A.Ş. ye husumet yöneltilemeyeceğini, Norveç ile Türkiye Devleti arasında tanıma ve tenfiz hususunda sözleme bulunmadığını, ayrıca MÖHUK'un 38/a maddesi uyarıncada hukuki mütekabiliyet olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, ... Futbol işletmeciliği A.Ş. yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davanın tenfiz olarak ... Kulüp Derneği yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı ... Kulüp derneği tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava, davacı ile davalılardan ... kulübü arasında imzalanan sözleme uyarınca yetkili kılınan Norveç mahkemesi tarafından verilen kararın tanınması ve tenfizine ilişkindir. Mahkemece davanın ... Kulüp Derneği yönünden tenfiz olarak kabulüne karar verilmiş isede, Norveç ile Türkiye Devletleri arasında mahkeme kararlarının tenfizine olanak sağlayan bir sözleşmenin veya hukuki mütekabiliyetin bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır....
hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması,” tenfiz şartı olarak düzenlenmiştir....
Uyuşmazlık, tenfiz talebine konu kararın kamu düzenine aykırı olup olmadığı, tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yabancı bir mahkemede verilen ilam niteliğindeki kararın Türk Mahkemelerinden tanınması ve tenfiz edilmesi bakımından gerekli şartlar MÖHUK'ta düzenlenmiştir. MÖHUK özel olarak tanıma ve tenfiz taleplerinde ispat kuralı aracı ve ölçüsü tanımlamamıştır. Tanıma ve tenfiz taleplerinde hâkim, şartların var olup olmadığını resen inceleyecektir. Tanıma ve tenfizde incelenmesi gereken şartlar kural olarak hâkimin resen incelemesi gereken şartlar olmakla birlikte, davanın usule uygun incelenmediği, tebligatın yapılmadığı gibi taraflar ile doğrudan ilişkili vakıaların incelenmesi ise taraflarca getirilme ilkesi doğrultusunda yapılacaktır....
Ünye Sulh Hukuk Mahkemesince, 5718 sayılı MÖHUK 51/1 maddesi uyarınca tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava; Hagen Yerel Mahkemesinin 09/06/2017 tarih 170 XVII 2008/08 tarihli kararı ile 01/06/1982 doğumlu T2 hakkında verilen kısıtlama kararının Türk Mahkemesince tanınması isteğidir. 5718 Sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/(18)8- 1925 Esas 2019/1060 sayılı kararında da belirtildiği üzere yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir....
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması." olarak sayılmıştır. Somut olayda deliller incelendiğinde; kararı verildiği ... Cumhuriyeti ile Ülkemiz arasında 14.1.2004 tarihli 5066 sayılı Hukukî ve Ticarî Konularda Adlî İşbirliği Anlaşmasının bulunduğu, ilâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olduğu, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmadığı, aleyhine tenfiz istenen davalının hükmü veren mahkemeye usulüne uygun çağrıldığı anlaşılmıştır....
tenfiz koşullarını taşımadığı yönünde görüş bildirilmiş; Aynı heyetten alınan ek raporda ise, Moskova Ticaret Mahkemesince davalı tarafa duruşmaların savunma hakkını kullanmaya elverişli şekilde zamanında tebliğ edilmediği ve bu nedenle davalı şirketin savunma haklarının ihlal edildiği, bu durumda MÖHUK md. 54/c bakımından tenfiz engelinin oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir....
New York Sözleşmesi'nin V (2) ve MÖHUK'un 62. maddesine göre tenfiz kararı verilebilmesi için Mahkemece re'sen incelenecek hususlar; tahkim sözleşmesi yapılmış veya esas sözleşmeye tahkim şartı konulmuş olması, hakem kararının genel ahlâka veya tenfiz talep edilen ülkenin kamu düzenine aykırı olmaması, hakem kararına konu olan uyuşmazlığın tenfiz talep edilen ülkenin kanunlarına göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmasıdır....
Yabancı hakem kararlarının tenfizi 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile ülkemiz açısından bağlayıcılık kazanan Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi'nde düzenlenmiş olup MÖHUK'un 60. maddesinde yer alan; "Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir." düzenlemesi uyarınca öncelikle tenfizi talep edilen yabancı hakem kararının kesinleşmiş veya taraflar için bağlayıcı olması gerekmektedir. Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi'nin tenfiz talebine eklenecek belgeler ile ilgili dördüncü maddesi MÖHUK'un 61. maddesi ile, tenfiz talebinin red sebeplerini düzenleyen beşinci maddesi ise MÖHUK'un 62. maddesi ile benzer düzenlemeleri içermektedir....
Talebin dayanağı olan bu kararın henüz tenfiz edilmediği tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60 maddesinde kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebileceği düzenlenmiştir. Bu hükme göre yabancı bir ülke hakem heyeti tarafından verilen kararın geçerli olabilmesi için usulüne uygun Türk Mahkemelerince tenfiz edilmiş olması gerekli ve zorunlu bulunmaktadır. Bir başka deyişle Türk Mahkemeleri tarafından usulünce tenfiz edilmeyen kararların ilâm niteliğinde sayılması mümkün bulunmamaktadır....
MÖHUK md. 54: “Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir: a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği -------- dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması." şeklindedir. ------ ----------- ile Tazminata İlişkin Cezaî Konularda Verilmiş Kararların Tanınması ve Tenfizi; 1.-------- her biri, diğer-------- verilmiş aşağıdaki kararları, işbu Anlaşmada öngörülen hükümler altında tanıyacak ve tenfiz edecektir. a. Hukukî konulara ilişkin adlî kararlar, b.Tazminata ilişkin olarak cezaî konularda verilmiş kararlar. 2. ---- sadece işbu--- yürürlüğe girmesinden sonra verilen kesinleşmiş adlî kararlar tanınacak ve tenfiz edilecektir." 36. Maddesi ise; "Kararların Tanınması ve Tenfizi Şartları İşbu Anlaşmanın 35. maddesinde belirtilen kararlar, aşağıdaki şartları olmaları halinde diğer ------ tanınır ve tenfiz edilir: a....