Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temlikname asıl davaya konu alacak yönünden hüküm ifade etmekte olup, temlik alanın birleştirilen davada da temlik eden yerine geçebilmesi için birleştirilen davadan doğan borçların temlik alan M.. T..'na nakledilmesi gerekir. Oysa birleştirilen davada B.K. 173-174 madde hükümlerine göre borç davalı şirket tarafından M.. T..'na nakledilmiş değildir. Bu halde birleştirilen davada, M.. T..'nun taraf olmaması, davalı şirketin birleştirilen davadan doğan borcunu M.. T..'na nakletmemiş olması karşısında M.. T.. aleyhinde birleştirilen davada hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davada davacı-birleşen davalı M.. Ş.. yönünden yapılan bütün temyiz itirazlarının, temlik alan M.. T.. yönünden de asıl davaya yönelik yapılan bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temlik alan M.....

    Ayrıca 2 nolu hüküm fıkrasında kabul olunan bedelin davalıdan tahsili ile temlik alan veya temlik veren olduğu belirtilmeksizin davacıya verilmesi yönünde infazda tereddüte mahal verecek şekilde karar verilmiş olması da doğru görülmeyerek kararın bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı Şirket ve temlik alan davacı vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temlik alan davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenler davalı ve temlik alana iadesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda davalının temlik bedeli olarak yatırdığı tutarın, aslında gerçek borçlu tarafından borç ödemek maksadıyla yapıldığının davacı tarafından ispatlanması gerekir. Bu noktada alacağın temliki müessesesinin incelenmesi gerekmektedir. Alacağın temliki dar anlamda bir borç ilişkisinde alacağın alacaklı tarafından bir başka şahsa devredilmesidir (Bkz., Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, ....b., ... 2006, s.1176; Oğuzman, M.K.,/Öz, M.T.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, ....b., ... 2000, s.891). Alacak bir ivaz karşılığı temlik edilebileceği gibi, herhangi bir ivaz karşılığı olmaksızın da temlik edilebilir; ivaz temlik edene, temlik alanın alacağı tahsil edememesi halinde bir garanti yükümlülüğü getirir (TBK.m.191). Kural olarak temlik nedeniyle verilen ivaz, borcu ortadan kaldırmaz. Temlik, alacağı sona erdiren bir tasarruf muamelesi olmayıp, alacaklıyı değiştirir. Temlik eden lehine tesis edilen teminatlar da temlik alana geçer (TMK.m.891)....

        AŞ tarafından asli müdahale talebinde bulunulmuş ve yargılama sırasında 2/7/2012 tarihinde ... 11.Noterliğince düzenlenen ... yevmiye nolu "Devir ve temlik olunan tahsili geçmiş alacak için temlik beyanı" başlıklı sözleşme ile Finansbank A.Ş tarafından işbu dava dosya numarası, mahkeme ve borçlu sigortalının (davacı) ismi de gösterilerek, 16.990,00 TL temlik tutarı üzerinden alacak ... Varlık Yönetim A.Ş'ne temlik edilmiş, temlik alan ... ) Varlık Yönetim A.Ş vekili 16.10.2012 ve 19.3.2013 tarihli dilekçeleri ile rehin konusu alacağın müvekkiline temlik edilmesi ile bu davada müdahil sıfatlarının bulunduğunu belirtmiş ve Dairemizin 15/05/2014 günlü 2014/4855 E 2014/7653 K sayılı bozma ilamı ile de; mahkemece temlik alan ......

          a temlik ettiğini, bu temlik işlemi karşılığında davalının elden 3.500 TL ve 1.150 Tl. nakit para ve 15.7.2008 vade tarihli 10.000 TL. bedelli senet verileceğinin ve ayrıca mülkiyeti davalı ...'ın yakını ... ait olan traktörün de 35.000 TL. bedele sayılarak kendisine 8.8.2008 tarihli satış vekaletinin verildiğini, ancak traktörün piyasa fiyatının 26.000 TL.den fazla olmadığı ve üzerinde 5 adet haciz bulunduğunun ortaya çıktığını, bu nedenle temlik şartlarını davalının yerine getirmediğinden temlik işleminden vazgeçtiğini 15.4.2008 tarihli ihtarla davalıya bildirdiğini, ancak davalının aynı tarihte hileli olarak icra dosyasındaki alacağı diğer davalıya temlik ettiğini öğrendiğini, traktörü davalı ...'a iade ettiğini ve nakitlerin de tarafına ödenmediğini ileri sürerek temlik işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, diğer davalı da iyiniyetli olarak temlik aldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

            Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur....

              Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda, davaya konu alacağın temlik alan LBT Varlık ...ne devredildiğine dair bir delil olmadığı, buna dair belgenin mahkemeye sunulmadığı, bu nedenle temlik alan şirketin taraf sıfatı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm temlik alan vekilince temyiz edilmiştir. Temlik alan vekili tarafından dosyaya sunulan Uşak 3.İcra Müdürlüğü'nün 2008/4169 Esas sayılı dosyasına ait icra emrinin dayanağının bu dosyada daha önce 2007/997 E.,2008/1225 K. ve 12.06.2008 T.sayılı ilam olduğu, bu kararın Dairemizin 2009/3306-7355 E.-K. ve 20.07.2009 T.sayılı ilamıyla bozulup şimdiki esas numarasını aldığı ve dosya içerisinde bulunan temlik belgesinde Uşak 3.İcra Müdürlüğü'nün 2008/4169 Esas sayılı dosyası da olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyleyken mahkemece bu durum gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                  Söz konusu bonoya istinaden hamil ... 28.07.2007 tarihinde keşideci hakkında icra takibi yapmış, icra dosyasındaki alacak 21.07.2008 tarihli temlik sözleşmesi ile ...’e temlik edilmiş, açılan dava ...'e karşı sürdürülmüştür. Davalı temlik alan vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporlarına göre; bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı anlaşıldığından ve bu def'inin herkese karşı ileri sürülebileceğinden davacının söz konusu bono ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı temlik alan vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Karar, temlik alan tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davayı temlik alan olarak davaya katılan ...'in dosyaya sunduğu 15.01.2013 tarihli adi yazılı temlik sözleşmesinin taşınmazların mülkiyetinin devrini sağlamayacağı gibi, dava hakkının devri yönünde yasal düzenleme de bulunmadığı gözetilerek davaya dahil olan ... yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olduğuna göre; temlik alan davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 34.10 TL bakiye onama harcının temlik alandan alınmasına, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu