Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye temlik edilmiş olduğunu, T.C. Beşiktaş 16. Noterliği'nin 27.12.2017 tarihli, .... yevmiye numaralı Alacağın Temliki Sözleşmesi'ne (Ek 1- Temlik Sözleşmesi ve müvekkil şirket kabulü) istinaden, ilgili ... A.Ş.'...

    Karar sayılı ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava,temlikname sözleşmesi ile davalıya devredilen alacak nedeniyle borçlu yerine temlik eden olan davacıdan alacağın tahsili nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında imzalanan genel faktoring sözleşmesinin 2.15. Maddesinde özetle müşteri olan davacının temlik edilen alacak ile ilgili faktor olan davalıya karşı sorumlu olduğu belirtilmiştir. Davanın kaynağını oluşturan 10/10/2012 tarihli temliknamenin incelenmesinde; temlik edenin yükümlülükleri başlığı altında yer alan 2 numaralı bentte temlik edenin,temlik konusu alacağın borçlu tarafından temlik alana ödeninceye kadar borçtan sorumlu olmaya devam edeceği,bu nedenle borçlu tarafından borcun ödenmemesi halinde kendisine başvurulmasını kabul ve taahhüt edeceği hususunda mutabık kalındığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça ... Belediyesinden olan alacağını davalı ... firmasına temlik ettiğini, ......

      Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....

        Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır. Temlikin, temlik edenle borçlu (arsa sahibi) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş borçludan (arsa sahibinden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....

          Buna göre temlik işlemi yukarıda da belirtildiği gibi, adi yazılı şekilde, temlik edenin imzası alınmak koşuluyla ve yasa, ilgili sözleşmeler yahut işin niteliği gereğince taraflar arasında yasaklı olmayan hallerde yapıldığında geçerlilik kazanacaktır....

            Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde alacağı temlik ettiklerini beyan etmiş ancak temlik sözleşmesini sunmamıştır. 01.07.2012’de yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 183–194. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 162–172.) maddelerinde “alacağın temliki” müessesesi, düzenlenmiştir. Buna göre; doğmamış ve doğmuş alacakların temliki mümkündür. Temlik alan, temlik edenin sahip olduğu tüm alacağa fer'ileriyle beraber hak kazanmış olur. Dolayısıyla alacağın tamamı temlik edilmişse davalı alacaklı yerine temlik alacaklısı geçeceği için temlik edenin davada taraf sıfatı kalmayacak; bir bölümü temlik edilmişse her ikisinin de davalı olarak davayı takip etmesi mümkün olacaktır. Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle temlik sözleşmesini getirterek alacağın tamamının temlik edilip edilmediğini saptamak ve taraf teşkili ile ilgili belirsiz durumu gidermek olmalıdır....

              ya temlik ettiğini belirtmiştir. Açılan ilk davada hem ... hem de ... davacı olarak yer almış 15.000,00 TL'nin temlik edildiği belirtilerek 1.500,00 TL maddi tazminatın ...'ya ödenmesi talep edilmiş, ıslah dilekçesi ile hesaplanan işgücü kaybı tazminatından 15.000,00 TL'nin üzerinde kalan 10.367,00 TL'nin davacı ...'ya ödenmesi istenmiştir. Uyuşmazlık davacı ...'nun alacağının tamamını ...'ya temlik edip etmediği noktasındadır. 818 sayılı BK'nın 162. Maddesi uyarınca alacaklı alacağını üçüncü bir şahsa temlikedebilir. Temlik muamelesinin yapılmasıyla temlik edilen alacak üzerinde temlik edenin hiç bir hakkı kalmaz. (Fikret Eren 3. Sayfa 329) Noterde düzenlenen temliknamede, ..., kaza nedeniyle doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarını ...'ya 15.000,00 TL ivaz karşılığında temlik ettiğini belirtmiştir. Bu ifadeden anlaşıldığı üzere, tazminat alacağı için davacı ...'nun aktif dava ehliyeti yoktur....

                a temlik edildiğini, bu aşamadan sonra yarılamaya, bu şekilde devam edildiğini, kısa bir süre sonra alacağı temlik alan davacı ... da alacağı 22.03.2019 tarihinde müvekkili ...'...

                  Bu durumda icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulduğu ve temlik alacaklılarının alacaklarına kavuşmaları geciktirildiğinden İİK. 72. maddesi uyarınca temlik alacaklıları lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken bu konudaki talebin reddi doğru görülmemiştir. Öte yandan temliknameler dava dosyasına sunulmuş ve davaya temlik alacaklılarına karşı devam edilmiş olup, temlik alacaklılarının tamamının kararda yer almamış olması da isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı, birleştirilen davacının temyiz itirazlarının reddine (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün temlik alacaklıları ..., ..., ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    A.Ş. ile akdedilen temlik sözleşmeleri ile ... Gıda Tic. A.Ş.'nin davalı şirketten doğmuş ve doğacak olan hak ve alacaklarını temlik aldıklarını, temliknamelerin davalıya tebliğ edildiğini, Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/1107 Esas 2010/970 Karar sayılı kararı ile ... Gıda Tic. A.Ş.’nin iflasına karar verildiğini, davalının temlik sözleşmesine konu alacakların kendilerine ödenmeyeceğini bildirdiğini, temlik işleminin alacaklı ile devralan üçüncü kişi arasında borçlunun rızasını aramaksızın yapılan bir tasarruf işlemi olduğunu, temlik sözleşmelerinin iflas kararından önce imzalandığını ileri sürerek, davacı ... Aksekil'i için 26.000,00 TL, ... için 17.500,00 TL, ... için 2.000,00 TL, ... için 13.000,00 TL, ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 63.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; davaya temlik sözleşmesinin tarafı olan ... Gıda Tic....

                      UYAP Entegrasyonu