Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - 2014/10445 K. sayılı ilâmıyla ret - onanmasına - bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar ..., ..., ... ve müşterekleri ile temlik alan ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve kanuna da uygun olduğundan davacılar ...,..., ... ve müştereklerinin karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir. Temlik alan ... yönünden ise, temlik alan ...; davacı ... ve arkadaşlarının davaya konu ettikleri parsellerde % 60 payın kendilerine temlik edildiğini ileri sürmüş olup mahkemece davacılar ... ve müştereklerin davasının reddine karar verildiği, yerel mahkeme hükmünün temlik alan ...'e 24.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği, temlik alanın hükmü benimseyerek temyiz etmediği dikkate alındığında temlik alan ... yönünden yerel mahkeme hükmünün kesinleştiği anlaşılmıştır....

    Davalı vekili, temlik eden firma ile yapılan sözleşmede temlik yasağının bulunduğunu, temlik eden firmanın müvekkil şirketten olan alacaklarına Ziraat Bankası tarafından başlatılan icra takibi ile haciz konulduğunu, temlik sözleşmesinin tebliğinden önce bu icra dosyasından haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, bu dosya haricinde borçlarının bulunmadığını, bu nedenle davacının temlik alacağı talebinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini,alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafından kanıtlanmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      Bank tarafından....ye devredildiği, eldeki itirazın iptali davasının 26.01.2012 tarihinde temlik eden banka tarafından açıldığı, alacağın temlik edilmesiyle bankanın bu alacak üzerinde tasarruf yetkisinin kalmadığı, eldeki davayı açmak için aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, bu nedenle temlik alan tarafından açılan davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle 30.12.2014 tarihinde davanın reddine yönelik olarak verilen karar temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece 25.02.2015 tarihinde kararın kesin nitelikte olması nedeniyle temlik alan davacı vekilinin temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş, iş bu ek karar süresi içinde yine temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, temlik alan davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, temlik eden .... tarafından yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olup, yargılama sırasında temlik alan .... vekili 17/07/2013 havale tarihli dilekçe ile, dava konusu alacağın temlik alındığını belirterek .....Noterliği'nce tanzim edilmiş 26318 yevmiye numaralı temlik sözleşmesini sunmuştur. İlgili temlik sözleşmesinde temlikname eki listede belirtilen alacakların ....' ye temlik edildiği belirtilmiş ise de, dava konusu alacağın temlik edilip edilmediğinin tespiti bakımından temlikname eki olan liste Dairemizin 20/01/2015 ve 16/06/2015 tarihli geri çevirme kararlarına rağmen dosyaya ibraz edilmemiştir. Mahkemece, temlik alacaklısı tarafından dava konusu alacağın temlik alındığı yönünde belge ibraz edilmeden yargılamaya devam edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi’nin 08.05.2018 tarih 2016/17919 Esas, 2018/2544 Karar sayılı ilamı ile “…Davalı icra takibindeki alacağı dava dışı Turuçova Esnaf Kredi Kooperatif’inden 19.08.2014 tarihli “Alacağın Devri” adlı belge ile temlik almıştır. Alacağın temliki hükümleri uyarınca temlik alan alacaklı temlik veren kişiye ait hakları devralır. Borçlu, temlik edene karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alanada ileri sürebilir. Bu durumda mahkemece temlik tarihi itibariyle icra takip dosyasındaki temlik verenin alacağı bulunup bulunmadığını bilirkişi aracılığıyla tespit ettirilerek söz konusu icra dosyası nedeniyle davacının fazla bir ödeme yapıp yapmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen hatalı hukuki değerlendirme sonucu eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir….” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak karar verilmiş ise de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....

            e temlik ettiğini belirterek davalılar arasındaki temlik tasarrufunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu şirket savunma yapmamıştır. Davalı ..., inşaat işi yaptığını, borçlu şirkete para verdiğini, ödeyemedikleri için dava konusu temlik işleminin yapıldığını, temlik sonrası ...'daki banka lojman ve hizmet binasını kendisinin yaptığını belirterek davanın reddini savunmuş, vekili ise dava konusu temlik işleminin alacağa karşılık yapıldığını, temlik sonrası müvekkilinin ...'taki inşaata başladığını ve bitirmek üzere olduğunu, işlerin müvekkili adına .... tarafından yürütüldüğünü, hakedişlerin yasal zorunluluk nedeniyle borçlu şirket adına düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              . - 2019/274 K. sayılı kararın temlik alan davacı vekili ile temlik eden banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 18.06.2020 tarih ve 2019/1440- 2020/718 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi temlik alan davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dosyanın incelenmesinden, İstinaf mahkemesi kararının temlik eden davacı ...A.Ş. vekili olarak temlik alan davacı vekili Av....’e tebliğ edildiği anlaşıldığından, dosyada vekaletnamesi bulunan temlik eden davacı ...A.Ş. vekiline İstinaf mahkemesi karar ilamının tebliğinin sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesinden sonra her halükarda temlik alan davacı ... AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

                Av.... ile davalı (temlik eden) ...vek. Av. ... (temlik alan) Mega ... Yön. A.Ş vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 2015/68 esas ve 2016/684 karar sayılı ve 26.05.2016 tarihli hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 2016/17678 esas ve 2018/2375 karar sayılı ve 26.04.2018 tarihli ilamına karşı davalı (temlik eden) ... vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dairemizin 2016/17678 esas ve 2018/2375 karar sayılı ve 26.04.2018 tarihli ilamına karşı davalı ... vekili 16.07.2018 tarihinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Ancak 27.04.2017 tarihinde davalı banka icra dosyasını...... A.Ş'ye temlik etmiş olmakla artık temlik edenin itiraz hakkı kalmadığından ve temlik alan.........

                  Dava, temlik edilen ve 818 sayılı BK'nın 169/1. maddesi kapsamında ivaz karşılığı olduğu iddia edilen alacağın tahsil edilememiş olması nedeniyle, temlik edenden tahsili için yürütülen icra takibine yapılan takibe itiraz nedeniyle, İİK'nın 67. maddesine göre açılmış itirazın iptâli davasıdır. Davaya konu temliklerin yapıldığı tarih ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 169/1. maddesinde alacağın temlikinin ivaz karşılığı yapılmış olması halinde temlik edenin alacağın temlik zamanında mevcudiyetini garanti etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir. Bu hüküm gereği temlik konusu alacaktan dolayı ivazlı temlikte bulunan, garanti eden gibi sorumlu olur. Ancak, alacağı devralanın devredene rücu edebilmesi başka bir anlatımla temlik edenin sorumlu tutulabilmesi, borçludan alacağının tahsili için gerekli her çareye başvurmuş olmasına rağmen alacağını tahsil edemediği hususunu ispat etmesi koşuluna bağlıdır (Yargıtay 4....

                    den temlik aldığını, bu temlik işleminin davalıya bildirilmesine rağmen kendisinden sonra bildirimde bulunan alacaklılara haksız ödeme yapıldığı iddiasıyla 42.881,34 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş,davalı savunmasında temlike esas alacağa konu dava dışı ....Ltd.Şti. yapılan sözleşmenin 11.5. maddesine göre temlik işlemine izin verilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı ile dava dışı ...Ltd. Şti. arasında yapılan 21.07.2008 tarihli sözleşmenin 11.5.maddesinde; ”yüklenici, her türlü hakediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına temlik edemez. Temliknamelerin noterlikçe düzenlenmesi ve idarece istenilen kayıt ve şartları taşıması gerekir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş olup,davalı ile temlik eden arasında yapılan bu sözleşme hükümleri itibariyle temlik işleminin geçerli olması davalının yazılı iznine bağlı tutulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu