Mahkemece, davacının inkâr edilmeyen ve kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren T1 08.04.2016 tarih 588 sayılı temlik uygunluk ve 08.04.2016 tarih, 591 sayılı temlik teyit yazısı. T1 22.08.2016 tarih 2195 sayılı temlik uygunluk ve 23.08.2016 tarih, 2207 sayılı temlik teyit yazısı. T1 20.09.2016 tarih 2415 sayılı temlik uygunluk ve 22.09.2016 tarih, 2430 sayılı temlik teyit yazısı. T1 24.10.2016 tarih 2764 sayılı temlik uygunluk ve 26.10.2016 tarih, temlik teyit yazısı. T1 24.11.2016 tarih 3074 sayılı temlik uygunluk ve 25.11.2016 tarih, temlik teyit yazısı. T1 27.01.2017 tarih 551 sayılı temlik uygunluk ve 27.01.2017 tarih, 552 sayılı temlik teyit yazısı. T1 11.05.2017 tarih 2531 sayılı temlik uygunluk ve 11.05.2017 tarih, 2559 sayılı temlik teyit yazıları uyarınca davalıya borçlu olduğu göz önünde bulundurularak" şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu durumda temlik işlemi ile temlik eden, borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan 3. kişi geçer. Alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme... gibi) hukuki işlemler bu 3. kişi tarafından yapılır. Temlik neticesinde temlik eden devrettiği alacağı talep edemez. Temliğe konu alacak temlik alan tarafından takip konusu yapılabilir.Somut olayda takip dayanağı ilam ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.11.2011 tarih, 2009/328 E.-2011/492 K. sayılı ilamı olup, ilam alacaklısı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından ...'na karar tarihinden hemen sonra 14.12.2011 tarihinde anılan dosya alacağının tamamı temlik edildiğinden, ilam alacaklısının takip yapması ve bu takip nedeniyle tahsil edeceği alacağının başka alacaklılar tarafından haczedilmesi mümkün değildir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan temlik alan ... yararına 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak temlik alan ...’a verilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan temlik alan ... yararına 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak temlik alan ...’ya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin, bu sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini ... şirketinin izni olmadan üçüncü kişiye devredemeyeceği taahhüdünde bulunduğu, sözleşme ile temlik yasağı getirildiği, buna rağmen ... şirketinin, bu taahhüdüne aykırı olarak alacağını davacıya temlik ettiği, TBK'nın 188. maddesine göre borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebileceğinden davalının bu temlik yasağını davacıya karşı ileri sürmesinin mümkün ve haklı olduğu, davacının, temlik aldığı alacağın varlığını, sözleşme ile temlik yasağı getirilip getirilmediğini denetlemeden temlik aldığı, temlik alanın, hangi sözleşmeye göre doğan hangi alacağı temlik aldığını net biçimde araştırmak ve bilmek durumunda olduğu, asıl sözleşmeyi görmeden temliknameyi imzaladığı savunması, devri ... şirketinin rızası şartına bağlanmış olan temliknameyi davalı için bağlayıcı hale getirmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
hakkını özenle idare ve muhafaza etme, krediden doğan alacağını temlik edilen alacaktan karşılama, varsa aşan kısmını inanana iade etme (iadeten temlik) borcu altında olduğunu, davalı bankanın krediden doğan alacağını temlik edilen alacaktan karşılamış olması, temlike ifa yerine ve ifa amacıyla temlik vasfını vermeyeceğini, zira temlik sözleşmelerinde, tarafların alacağın teminat amacıyla temlik edildiğini açıkça kabul ettiklerini, müvekkili şirketin, tıbbi malzeme tedarikinden doğan alacağının, davalı bankaya teminat amacıyla temliki sebebiyle borçlu kurumun, temlik keyfiyetinin bildirilmesi üzerine davalıya temerrüt tarihinden sonra aşağıda gösterildiği şekilde gecikmeli olarak ödemeler yaptığının tespit edildiğini, bu ödemelerin davalı banka tarafından kredi borcuna sayıldığını, ......
e temlik ettiğini belirterek davalılar arasındaki temlik tasarrufunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu şirket savunma yapmamıştır. Davalı ..., inşaat işi yaptığını, borçlu şirkete para verdiğini, ödeyemedikleri için dava konusu temlik işleminin yapıldığını, temlik sonrası ...'daki banka lojman ve hizmet binasını kendisinin yaptığını belirterek davanın reddini savunmuş, vekili ise dava konusu temlik işleminin alacağa karşılık yapıldığını, temlik sonrası müvekkilinin ...'taki inşaata başladığını ve bitirmek üzere olduğunu, işlerin müvekkili adına .... tarafından yürütüldüğünü, hakedişlerin yasal zorunluluk nedeniyle borçlu şirket adına düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Hukuk Dairesi’nin 08.05.2018 tarih 2016/17919 Esas, 2018/2544 Karar sayılı ilamı ile “…Davalı icra takibindeki alacağı dava dışı Turuçova Esnaf Kredi Kooperatif’inden 19.08.2014 tarihli “Alacağın Devri” adlı belge ile temlik almıştır. Alacağın temliki hükümleri uyarınca temlik alan alacaklı temlik veren kişiye ait hakları devralır. Borçlu, temlik edene karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alanada ileri sürebilir. Bu durumda mahkemece temlik tarihi itibariyle icra takip dosyasındaki temlik verenin alacağı bulunup bulunmadığını bilirkişi aracılığıyla tespit ettirilerek söz konusu icra dosyası nedeniyle davacının fazla bir ödeme yapıp yapmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen hatalı hukuki değerlendirme sonucu eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir….” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak karar verilmiş ise de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....
. - 2014/10445 K. sayılı ilâmıyla ret - onanmasına - bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacılar ..., ..., ... ve müşterekleri ile temlik alan ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve kanuna da uygun olduğundan davacılar ...,..., ... ve müştereklerinin karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir. Temlik alan ... yönünden ise, temlik alan ...; davacı ... ve arkadaşlarının davaya konu ettikleri parsellerde % 60 payın kendilerine temlik edildiğini ileri sürmüş olup mahkemece davacılar ... ve müştereklerin davasının reddine karar verildiği, yerel mahkeme hükmünün temlik alan ...'e 24.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği, temlik alanın hükmü benimseyerek temyiz etmediği dikkate alındığında temlik alan ... yönünden yerel mahkeme hükmünün kesinleştiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili, temlik eden firma ile yapılan sözleşmede temlik yasağının bulunduğunu, temlik eden firmanın müvekkil şirketten olan alacaklarına Ziraat Bankası tarafından başlatılan icra takibi ile haciz konulduğunu, temlik sözleşmesinin tebliğinden önce bu icra dosyasından haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, bu dosya haricinde borçlarının bulunmadığını, bu nedenle davacının temlik alacağı talebinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini,alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafından kanıtlanmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Bank tarafından....ye devredildiği, eldeki itirazın iptali davasının 26.01.2012 tarihinde temlik eden banka tarafından açıldığı, alacağın temlik edilmesiyle bankanın bu alacak üzerinde tasarruf yetkisinin kalmadığı, eldeki davayı açmak için aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, bu nedenle temlik alan tarafından açılan davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle 30.12.2014 tarihinde davanın reddine yönelik olarak verilen karar temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece 25.02.2015 tarihinde kararın kesin nitelikte olması nedeniyle temlik alan davacı vekilinin temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş, iş bu ek karar süresi içinde yine temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, temlik alan davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....