Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel mahkemece maddi tazminat isteği tümden reddedilmiş; manevi tazminat isteğinin ise bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur. Davacı, davalıların değişik günlerde hakaret, tehdit ve yaralama eylemlerinde bulunduklarını iddia ederek bu eylemlerin hepsinden dolayı tazminat istemiştir. Yerel mahkemece, sadece 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/463 Esas sayılı cezalandırmaya ilişkin kesinleşmiş kararında yer alan hakaret eylemi nedeniyle manevi tazminat takdir edilmiştir. Oysa aynı mahkeme kararı gereğince, davalılardan ...'ın tehdit suçundan da cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Bundan başka, 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2004/1013 Esas sayılı dava dosyasında da davalılar hakkında hakaret, yaralama ve tehdit suçlarından devam eden bir dava daha bulunmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklı manevi tazminat davasıdır. Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/02/2020 tarih, 2017/393 Esas, 2020/96 Karar sayılı kararı ile, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklı manevi tazminat davasının ve işten ayrılmaktan doğan zararının tazminine yönelik maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK'nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler esas alındığında; davacıya yönelik olarak hakaret ve basit tehdit suçundan dolayı davalı hakkında Kayseri 1....

    Davacı, hem işyeri hem de konutu olarak kullandığı binaya davalı tarafından silahla ateş edildiğini, davalının eylemi nedeniyle korkuya kapıldığını, işyerini değiştirdiğini, davalının olay nedeniyle ceza davasında mala zarar verme, tehdit ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından mahkum olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalının silahla tehdit ve mala zarar verme kastıyla birkaç el ateş edip davacının dükkanına zarar vermesi nedeniyle manevi yönden üzüntü duyduğu gerekçesiyle davalının haksız fiil işleme yönündeki kastının yoğunluğu ve haksız fiilin işleniş şekli ile işlenmesinde kullanılan araç nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin tümü ile kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava; haksız fiil (hakaret ve yaralama) sebebiyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Ceza mahkemesince davalının davacıyı ittirmesi sebebiyle davalının cezalandırılmasına karar verildiği, davalı hakkında haksız tahrik indirimi (1/4 oranında) uygulandığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyo ekonomik durumu, olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü, olayın oluş şekli, manevi tazminatın hukuki mahiyeti, haksız tahrikin varlığı ve diğer hususlar gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının makul düzeyde olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kütahya 1....

      Manevi tazminat adı altında hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı fakat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği unutulmamalıdır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; tarafların sıfatı, statüsü, sosyal ve ekonomik durumları ile eylemin işleniş biçimi ve yöntemi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının somut olayın özelliklerine uygun ve davacıda manevi huzuru gerçekleştirecek mahiyette olduğu kanaatine varılmıştır....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının haksız fiil niteliğinde bir eylemi bulunup bulunmadığı, davacı yararına manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarının uğranılan manevi zararı giderme amacına uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hakaret ve tehdit nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu olaya ilişkin davacı ve davalı hakkında, hakaret ve tehdit suçundan Ankara 39....

      Davacı vekili; davalının müvekkiline yönelik tehdit eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanarak ceza aldığını, davalının haksız eylemleri sonucu tedirgin olduğunu, doktor olan müvekkilinin ameliyatlarını ve randevularını iptal etmek zorunda kaldığını, davalının eylemleri sonucu gelir kaybına uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; ceza dosyası içeriği ve tanık beyanlarından davalının, davacıya yönelik tehdit eyleminin sabit olduğu, davacının davalının tehdidi nedeniyle bir kısım ameliyatlara giremediğini bu şekilde maddi kayıbının oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 49. maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür....

        Davalı karşı davacı vekili ise davanın reddini savunmuş karşı dava ile de davacının müvekkiline hakaret ettiğini iddia ederek manevi tazminat istemiştir. Mahkeme, özetle, tarafların manevi tazminat istemlerine konu olayların, avukat olan davalının müvekkiline 250,00 TL borcu kalan davacı hakkında 300,00 TL üzerinden icra takibi başlatması üzerine konunun görüşülmesi sırasında karşılıklı tartışmaları sonucunda meydana geldiği, her iki tarafın da manevi tazminat istemine konu ettikleri tehdit ve hakaretlerin meydana gelmesinde etkili oldukları, hukuka aykırı davranışlarında müterafık kusurları bulunduğu, her iki tarafın da davranış ve fiilleri ile zarar veren olayların doğmasında ortak oldukları ve zarar veren olaylara kendi kusurlu hareketleri ile sebep oldukları gerekçesi ile davanın ve karşılık davanın reddine karar vermiştir....

          İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline farklı zamanlarda birden fazla hakaret ve tehdit içerikli mesajlar attığı, müvekkilinin bu tehditlerden etkilenerek uzun süre dışarı dahi çıkamadığı, hükmedilen manevi tazminat miktarının son derece düşük olduğu, karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretine denk olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tam olarak kabulünü istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrarlayarak müvekkilinin gönderdiği mesajların tek seferlik olup tehdit ve cinsel taciz içeren cümleler kurmadığı, engelli olan müvekkili aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, hakaret ve tehdit haksız filine bağlı manevi tazminat isteğine ilişkindir....

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava; haksız fiil (tehdit ve hakaret) sebebiyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Ceza dava dosyası içeriği ve toplanan diğer deliller itibariyle haksız fiillerin sabit olduğu, olayda haksız tahrik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyo ekonomik durumu, olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü, olayın oluş şekli, hakaret ve tehdit teşkil eden sözler, manevi tazminatın hukuki mahiyeti ve diğer hususlar gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu kanaatine varılmıştır. Haksız fiillerde temerrüt olay tarihinden başlar. Dolayısıyla haksız fiil tazminatında olay tarihinden faiz istenmesi ve hükmedilmesi hukuka uygundur. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu