maddelerinde yer alan kurallarda açıklandığı üzere çocukların korunması kamu düzenine ilişkin olup boşanma veya ayrılık vukuunda hakim müşterek çocukların velayet haklarının kullanılması biçimi ile çocuklarla, ana babanın şahsi ilişkilerine dair gerekli düzenlemeleri, oluşturulan kararın bir sonucu olarak ve görevi gereği, resen gözetmek zorundadır (TMK.md. 182, 336/2) Bu kural gereği müşterek çocukların velayetlerinin tedbiren anneye verilmesi ve baba ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki tesis edilmesi gerekmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ileri ile davacı - birleşen dosya davalısının tedbiren velayet talebine ilişkindir. Davacı-birleşen dosya davalısı taraf; reddedilen asıl boşanma davası, reddedilen birleşen geçici velayet davasına yönelik olarak, süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İlk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile, TMK'nın 166/1 maddesine dayalı olarak açılan asıl boşanma davasının ve geçici velayete ilişkin açılan birleşen davanın reddine karar verilmesinde ve delillerin değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır....
Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti anneye verilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, hükmedilen nafaka miktarının da nafaka yükümlüsünün gelir durumu, çocukların yaşları, ihtiyaçları ve paranın alım gücüne göre hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının açıklanan yönlere ilişkin istinaf itirazlarının yersiz olduğu anlaşılmıştır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Boşanmanın ileriye yönelik etkilerini hafiflet mekte ve çocuğun boşanmadan sonraki hayata alışmasında ki en önemli etken, çocuğun hayatında kararlılık ve sürekliliğin sağlanmasıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayetin Düzenlenmesi - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ile ortak çocuklar ... ve ...'nın tedbiren velayetlerinin kendisine verilmesi ve çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince dava kabul edilerek çocukların tedbiren velayetleri davacı anneye verilmiş, davalı baba ile kişisel ilişki kurulmuş, çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş, davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma (Tedbir Kararı) Taraflar arasındaki “boşanma” davasının yapılan muhakemesi sırasında, mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen “müşterek çocuğun velayetinin dava sonucuna kadar tedbiren davalı anneye bırakılmasına” ilişkin tedbir kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının devamı süresince, hakim tarafından talep üzerine veya re'sen Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları, esas hükümle birlikte temyize tabi olup, asıl hükümden ayrı ve bağımsız olarak temyiz edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi, tedbir nafakalarının miktarı, velayet düzenlemesine ve tedbir nafakalarına kararın kesinleşmesine kadar hükmedilmesi ve eşya alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise; çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesi ve eşya alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın düğünde kendisine takıldığını iddia ettiği ziynetlerin davalı eşi tarafından alınarak bozdurulduğunu...
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden, davalı-davacı erkekten kaynaklanan ve davacı-davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi koşulları somut olayda davacı-davalı kadın yararına gerçekleşmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı taraf; kusur belirlemesi, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, velayet düzenlemesi, müşterek çocuğun velayeti tedbiren kendisine verildiği halde davacıya ödenmek üzere dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur....
, mahkeme ilamında gerekli düzenlemenin yapılmasına, C-Müşterek çocuğa yönelik velayet ile tedbir ve iştirak nafakası yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; Türk Medeni Kanununun 183. ve 349.maddelerine göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatini gerektirmesi halinde velayet değiştirilebilir....
Sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma neticesinde müşterek çocuk Hüseyin'in velayetinin babaya, diğer müşterek çocuk Emine Eslem'in velayetinin anneye verildiği, kararın 12/03/2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 3 ay sonra açıldığı, aradan geçen kısa süre içerisinde davalı babanın velayet görevini ihmal ve istismar ettiğine dair dosyaya yansımış delil bulunmadığı, çocuğun koluna davalının babasının sigarayı bilerek bastığı hususunun ispatlanamadığı, velayet değişimini gerektirir davalı babanın çocuğa yönelik ihmal ve istismarına ilişkin delilin bulunmaması nazara alındığında davanın velayet değişimi ve müşterek çocuk Hüseyin için talep edilen iştirak nafakası yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davalının velayet değişikliği ve müşterek çocuk Hüseyin lehine hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....