Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/169 ESAS 2021/834 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayetin Düzenlenmesi - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ile ortak çocuklar ... ve ...'nın tedbiren velayetlerinin kendisine verilmesi ve çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince dava kabul edilerek çocukların tedbiren velayetleri davacı anneye verilmiş, davalı baba ile kişisel ilişki kurulmuş, çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş, davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Karşılıklı Boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı-davacı taraf; tedbiren müşterek çocukların velayeti, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, velayetler ve tedbiren iştirak nafakası yönünden , davacı-davalı taraf katılma yoluyla ; kusur tespiti, kadının kabul edilen davası, reddedilen tazminatlar ve konutun özgülenmesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların Akşehir 2.Asliye Hukuk mahkemesi'nin 18/08/2020 tarih, 2020/268 esas ve 2020/259 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, anlaşmalı boşanma sonucunda müşterek çocukların velayetinin davalı tarafa verildiğini, tarafların velayet konusunda anlaştıklarını ardından 25.09.2020 tarihinde velayetin değiştirilmesi davasının açılmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen tüm iddiaların tamamıyla gerçek dışı olduğunu davalının müşterek çocuğun sağlığı ve maddi manevi tüm ihtiyaçlarını bu zamana kadar eksiksiz karşıladığını, çocuğun velayetinin anlaşmalı boşanma neticesinde davalıya verildiğini, bu tarihten sonra davalının çocuğu annesine göstermemesi gibi bir durumun olmadığını, bu hususta açılan icra dosyasının da bulunmadığını, velayetin çocukların güvenliğine ilişkin bir husus olduğunu, velayetin düzenlenmesinin çocuğun üstün menfaati ve güvenliği olduğunu, çocuğun bedeni, fikri, ahlaki, ruhi ve sosyal...

    maddelerinde yer alan kurallarda açıklandığı üzere çocukların korunması kamu düzenine ilişkin olup boşanma veya ayrılık vukuunda hakim müşterek çocukların velayet haklarının kullanılması biçimi ile çocuklarla, ana babanın şahsi ilişkilerine dair gerekli düzenlemeleri, oluşturulan kararın bir sonucu olarak ve görevi gereği, resen gözetmek zorundadır (TMK.md. 182, 336/2) Bu kural gereği müşterek çocukların velayetlerinin tedbiren anneye verilmesi ve baba ile müşterek çocuklar arasında şahsi ilişki tesis edilmesi gerekmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169)....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın katılma yoluyla; müşterek çocuk Ulaş'ın TEDBİREN velayeti yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve ekleri ile vekalet ücreti yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti anneye verilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, hükmedilen nafaka miktarının da nafaka yükümlüsünün gelir durumu, çocukların yaşları, ihtiyaçları ve paranın alım gücüne göre hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının açıklanan yönlere ilişkin istinaf itirazlarının yersiz olduğu anlaşılmıştır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Boşanmanın ileriye yönelik etkilerini hafiflet mekte ve çocuğun boşanmadan sonraki hayata alışmasında ki en önemli etken, çocuğun hayatında kararlılık ve sürekliliğin sağlanmasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbiren velayet ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca açılan bağımsız tedbir nafakasına ilişkin olup, mahkemece kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davacının nafakanın miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md.1; TMK.md.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md, 4/...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ileri ile davacı - birleşen dosya davalısının tedbiren velayet talebine ilişkindir. Davacı-birleşen dosya davalısı taraf; reddedilen asıl boşanma davası, reddedilen birleşen geçici velayet davasına yönelik olarak, süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; İlk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile, TMK'nın 166/1 maddesine dayalı olarak açılan asıl boşanma davasının ve geçici velayete ilişkin açılan birleşen davanın reddine karar verilmesinde ve delillerin değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır....

      DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden, davalı-davacı erkekten kaynaklanan ve davacı-davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi koşulları somut olayda davacı-davalı kadın yararına gerçekleşmemiştir....

        UYAP Entegrasyonu