İhtiyati tedbir talebi yönünden yapılan incelemede; HMK’nın 389. maddesinin ilk fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü düzenlenmiş olup anılan hükme göre uyuşmazlık konusu şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Eldeki davanın konusu, ihtiyati tedbir konulması istenilen davalıya ait mal varlıkları ile ilgili olmayıp maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389/1 maddesi gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. Somut olay incelendiğinde; istinaf eden üçüncü kişi T5 T5 San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
Mahkemece verilen 10/02/2020 tarihli kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemizce 2020/712 Esas, 2020/714 Karar sayılı ilamı ile "İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talep eden davacı T1 vekilinden kayyım talebinin yönetici-temsil kayyımlarından hangisine ilişkin olduğu açıklattırılıp dava konusu 01/07/2015 tarihinden sonra alınan davalı şirketlerin tüm yönetim ve genel kurul kararları celp edilip, ihtiyati tedbir talep eden davacı T1 vekilinin davalı şirketlerde yönetim boşluğu oluştuğu iddiası da değerlendirilerek ihtiyati tedbir talebi hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiştir....
İhtiyati tedbir talebi yönünden ----- tarihinde oluşturulan ara karar ile; ------- İcranın geri bırakılmasına yönelik tedbir talebi olduğundan TTK. Madde 449 düzenlemesi doğrultusunda----- göre davalı şirketin ------------yapılan tebligatlara bağlı olarak söz konusu -------- tarafından ibraz edilen dilekçeler ile taleplerinin reddine karar verilmesi yönünde yazılı görüş bildirilmiştir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebilmesi için teminat miktarının alacağın yüzde onbeşinden aşağı olamayacaktır. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleştiği kanaatiyle tedbir kararı vermesinde ve yüzde onbeş oranındaki teminat miktarında usule aykırılık olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
Buna göre somut dosyada, davacı tarafça müvekkilinin maaşına konulan blokenin kaldırılması yolunda ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de, davanın esasını çözecek ve esas hüküm etkisi gösterecek mahiyette tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından mahkemece istemin kabulüne ilişkin karar isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalı tarafın istinaf talebi yerinde görülmekle yukarıda belirtilen nedenlerle yerel mahkemenin tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
gerek duyulmaksızın davalıların ve yan şirketlerinin, ilgili web sitelerine erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacının iflas erteleme talebi üzerine yapılan yargılama sırasında davacının talebi üzerine verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde itiraz eden-müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirketin, 778.377,04 TL borca batık durumda olduğunu, sunulan iyileştirme projesine göre mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek, borca batıklığın tespiti ile şimdilik bir yıl süreyle iflasın ertelenmesine ve tedbir olarak, yapılacak ve yapılmış ... takip ve tedbirlerin durdurulmasına, banka hesapları üzerinde bulunan blokelerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil vekili, 46.883,36 TL nakit ve 33.000,00 TL gayrinakit olmak üzere toplam 79.883,36 TL alacağını bulunduğunu iddia ederek, müdahilliğine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın takibin durdurulması talebi yönüyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacının tedbir kararı sürecinde konulmuş bulunan hacizlerin kaldırılması talebi yönünden kabulü ile, Muğla 2. İcra Müdürlüğünün 2019/1832 esas sayılı dosyası kapsamında şikayetçi borçlunun Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/248 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen 09/06/2014 tarihli tedbir kararının kaldırıldığı, 22/08/2019 tarihine kadar süre içerisinde konulmuş bulunan hacizlerin kararın kesinleşmesinden sonra kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davaya konu Muğla 2....
Bu durumda mahkemece; ihtiyati tedbir talebi hakkında usulüne uygun ara karar kurulmadan ihtiyati tedbir talebinin reddi hatalı olduğu gibi, vasi adayının tedbir talebi yeniden değerlendirilerek, kısıtlı adayına ait taşınmazların tapu kaydına ve mevduat hesabına vesayet davası açıldığına dair şerh konularak ileride telafisi imkansız zorluklara engel olunması gerekirken, eksik inceleme ile TMK 420. Maddesi de değerlendirilmeden karar verilmesi de hatalı olup davacının tedbir talebi hakkında yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir....