WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 29.04.2022 tarihli ara karar ile; "Mahkememizce 12/04/2022 tarihli kararda mal rejiminden kaynaklı alacak davasındaki ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği, aile konutu şerhi talebi ile ilgili değerledirme yapılmadığı, zira davacı tarafın aile konutu şerhi konulması talebi hakkında müstakil bir dava açtığı, bu davada ancak nihai hükümle karar verilebileceğinden, esası çözer mahiyette tedbir kararı verilemeceğinden davacının tedbiren ailekonutu şerhi konulması talebinin reddine,Yine aile konutu şerhi konulması talepli dava bakımından taşınmazın dava tarihinde davalı adına kayıtlı olmadığı gözetilerek tedbir talebinde yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından ve mal rejiminden kaynaklı alacak davası bakımından da tedbirde dava değerine göre ölçülük ilkesi gözetilerek davacı vekilinin 15/04/2022 tarihli tedbir taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle; davacı vekilinin aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davaya konu çocuklar T4 ve T3 08/04/2020 tarihinde dosyaya verdikleri dilekçe ile anneleri T6'in murisin bankadaki paralarını çekme, gayrimenkullerini satma girişiminde bulunduğunu, bu nedenle murise ait trafik kaydı, banka hesapları ve tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettikleri, mahkeme tarafından bu talebin yerinde görülerek 09/04/2020 tarihli ara karar ile tedbir talebinin kabulüne, murisin araç kaydı, banka hesapları ve tapu kayıtları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, bu kararın davalı T6 05/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, sistemden yapılan kontrolde davalı T6'in ihtiyati tedbir kararına itiraz etmediğinin görüldüğü, dolayısıyla davacının istinaf talebinin konusuz kaldığı görülmekle konusuz kalan istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

İlk derece mahkemesince 11/10/2023 tarihli tensip zaptı ile davacı vekiline tedbir talebini açıklaması için süre verilmesine, tedbir talebi açıklandığı taktirde tedbir talebinin değerlendirilmesine karar verilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...Mahkememizce 04.10.2023 tarihli tensip zaptı ile davacı vekiline tedbir talebini açıklaması için süre verildiği ve açıklandığı takdirde tedbir talebinin değerlendirileceği 20.11.2023 tarihi ile tebliğ edilmiştir ancak davacı vekilince talep içeriği yeterince açıklanmadığından talebinin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....

    Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılan boşanma davasının reddine, davacı tarafın nafaka talebi, maddi ve manevi tazminat talebi ve diğer tüm taleplerinin reddine, müvekkilin malvarlığı üzerine (banka hesapları üzerinde yer alan) konulan tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı kadın vekilinin banka hesapları ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması talepli 17/02/2021 tarihli dilekçesine yönelik ilk derece mahkemesinin 19/02/2021 tarihli ara kararı ile "davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davalının Ziraat Bankasında bulunan maaş hesabı hariç diğer mevduat hesabı üzerine ihtiyati tedbir koyulmasına, davacı vekilinin Diyarbakır İli Bağlar İlçesi İstasyon Bağları Mah. 920 ada 226 parsel sayılı taşınmaz ve davalı erkeğin diğer tüm bankalarda bulunan hesapları üzerinde tedbir koyulması talebinin reddine" hükmolunmuştur....

    Davacının dava dilekçesi ile ayrı ayrı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece HMK'nun 389 maddesi gereğince uyuşmazlık konusu mallar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve ihtiyati tedbir konulması talep edilen malların uyuşmazlık konusu olmadığı belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ile aynı zamanda ihtiyati haciz talep edildiği halde mahkemece talep edilen ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir Davacı talebi hem ihtiyati haciz, hemde ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup mahkemece ihtiyati haciz konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğinden bu aşamada istinaf denetimine elverişli bir karar mevcut değildir. İlk derece mahkemesi kararı bu yönüyle hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş talep edilen ihtiyati haciz konusunda dad olumlu yada olumsuz bir karar vermektir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir/haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, "Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin, ihtiyati haciz verilebilecek yeterlilikte, yaklaşık olarak ispat edilememiş olup, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Mahkememiz dosyasında davanın alacak davası olması, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin davalının tüm taşınır ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin olması ve ihtiyati tedbir istenen hususun işbu davanın uyuşmazlığının konusu olmaması sebebiyle talebin reddine," karar verilmiştir....

      İhtiyati tedbir talebi kabul edildiğine göre talep edenin istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda, sonuç olarak davacı tarafın ihtiyatî tedbir talebi kabul edilmiş, Adana 13.Asliye Hukuk Mahkemesince 26/07/2022 tarihli ara karar ile 20.000 TL teminat ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davacının teminat miktarına itiraz etmesi ve itirazın reddine karar verilmesi üzerine davacı taraf istinafa başvurmuştur. 6100 sayılı HMK m. 341, 393(3) ve 394(5) hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyatî tedbir için mahkemece hükmedilen teminatlar konusunda kanun yolu öngörülmediği anlaşılmaktadır (Aynı yönde bkz. Yargıtay 20. HD'nin 04/10/2012 tarihli ve 2012/3381 E., 2012/11216 K. sayılı kararı) Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK'nın 341.maddesine göre, ihtiyati tedbir talep edenin bu istemi reddedildiği taktirde istinaf yoluna başvuru hakkı vardır. İhtiyati tedbir talebi kabul edildiğine göre, talep edenin istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmamaktadır....

      İlk Derece Mahkemesince davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekilince tedbir talebinin reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Dosya derdesttir. İlk Derece Mahkemesince davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebi 02.06.2021 tarihli ara karar ile reddedilmiştir. Tüm dosya kapsamından davacının dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir konulmasını istediği davalının menkul gayrı menkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları doğrudan dava konusu değildir. Boşanma davasında hükmedilmesi muhtemel nafaka ve tazminat alacaklarını güvence altına almak için dava konusu olmayan mal hak ve alacak üzerine ihtiyati tedbir yasal tanım uyarınca konulamaz....

      UYAP Entegrasyonu