Mahkemece bilirkişi raporu alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebi duruşmalı olarak incelenmiştir. Aleyhe tedbir istenen vekili duruşmadaki beyanında: delil tespitine konu edilen işaret ve ürünlerin marka ve tasarım vasfını taşımadıklarını, bilirkişi raporunda bilirkişilerin hukuki nitelemelerde bulunması ve heyet içerisinde kuyumculuk ile takı tasarımı alanlarında uzman bilirkişi bulunmaması nedeniyle bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, karşı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddini talep ettiklerini, ürünlerin hurdalık eritme kasasında tespit edilmiş olup, üçüncü kişilerden alınmış eritilecek ürünler olduklarını, nihai ürünler olmadıklarını, müvekkilinin herhangi bir ürün üretmediğini, dolayısıyla üretim araçları yönünden de tedbir talebi verilmesinin mümkün olmadığını, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını beyan ederek, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. TEDBİR KARARI: Bakırköy 1....
İş sayılı kararı ile; "İhtiyati tedbir talep eden vekilinin, ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Koronavirüs Önlemleri Konulu 2020/7 Sayılı Genelgenin 2....
Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu ve müvekkilin mağdur edildiğini, taraflarınca açılan imzaya itiraz davasında da, davalıların hiç birinin söz konusu icraya konulan senedin, hangi amaçla düzenlendiğini, ne için alındığını, hangi ticari ilişkinin gerekçesi olduğunu savunamadıklarını, söz konusu senede gözle bakıldığında dahi, hiç bir yazısının bir birini tutmadığını, kambiyo senedi vasfına haiz olması için hiçbir şartı taşımadığının ve apaçık gözle görülebilir bir şekilde sahte olduğunun anlaşıldığını, hal böyle iken ...Ticaret Mahkemesi Başkanlığı tarafından ret edilen ihtiyati tedbir taleplerinin, müvekkilin mağduriyetine sebebiyet vereceğini, müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi ve daha çok mağdur olmaması adına, söz konusu icra borcunun %115'ini icra dairesine veya adli emanete yatırma koşulu ile de olsa, ihtiyati tedbir talebi verilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi talebi ile...
uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu görülmektedir.Somut dava, davalılar adına ... tescil numarası ile kayıtlı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davası olup, eldeki tedbir talebi açısından yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının yaklaşık ispat ölçüsü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesince gerek 03/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararında ve gerekse 06/10/2022 tarihli tedbire...
Mahkemece, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabul edilerek, ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen davacı tarafın esas hakkında dava açtığına dair evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle davalının tedbire itirazının kabulüne ve ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığının tesbitine karar verilmiş, karar ihtiyati tedbir talep eden şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan belgelerden, ihtiyati tedbir talep eden şirketin talebi üzerine ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/57 D.İş sayılı dosyasında 13.12.2012 tarihinde 25.000 TL teminat karşılığında tedbir kararı verildiği, teminatın 24.12.2012 tarihinde yatırıldığı, davalının itirazı üzerine 16.1.2013 tarihinde de ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığının tesbitine karar verildiği anlaşılmış ise de, temyiz dilekçesine eklenen belgelerden davacı (ihtiyati tedbir talep eden)nın tarihinde 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/582 esas numarasında kayıtlı davayı açtığıda anlaşılmaktadır....
Davacı tarafça ihtiyati tedbir talebi ile ilgili 492 sayılı Harçlar Kanununun 1 nolu tarifesinin yargı harçları bölümünün (A) fıkrasının karar ve ilam harcı başlıklı (III) numaralı bendin 2/d alt bendi gereğince; yatırılması gereken ihtiyati tedbir karar ve ilam harcının ödenmediği anlaşılmıştır. Bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden dairemizce resen inceleme konusu yapılmıştır. İhtiyati tedbir talebinin incelenmesi Harçlar Kanunu 2 ve 27. maddeleri gereğince talep tarihinde geçerli olan maktu karar ve ilam harcının yatırılmasına bağlıdır....
Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
Tedbir kararına karşı yapılan itirazlar 01/12/2020 günü duruşmalı incelenerek Mahkemece; uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazların dava dışı 3. bir kişiye rızaen devri durumunda telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden, taşınmazların rızaen 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, asli müdahil T17 tarafından 03/11/2020 havale tarihli dilekçe ile tedbire itiraz edilmişse de asli müdahilin aleyhine verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından itirazları dikkate alınmaksızın 16/10/2020 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına yapılan itirazların reddine karar verilmiş, asli müdahil T17 30/12/2020 tarihinde süresi içinde sunduğu istinaf dilekçesi ile tedbir talebinin kaldırılmasını talep etmiş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere 19/02/2021 tarihinde postaya verilmiş, Dairemizin 09/03/2021 tarih ve 2021/295- 248 E.K....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep, davalı enerji şirketi tarafından tahakkuku yapılan fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile ödenmiş olan miktarın istirdadı talebi ile açılan davada bakiye fatura bedeli yönünden ödemenin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İcra İflas Kanunu 72. Maddesine göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Somut olayda, menfi tespit istemiyle açılan davada 14/01/2015 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş olup davalı vekilinin 25/07/2018 tarihli değişen koşullar nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebi mahkemece reddedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddi hakkında verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvuramayacağı, (Yargıtay 11....