sayılı TTK m. 630/2 kapsamında şirket müdürlerinin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin sınırlandırılması yönünde tedbir kararı verilmesi taleplerinin bu tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine dair karar verilmiştir....
Aynı Yasa'nın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır (m. 389/1). Kanun, burada "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından" söz etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kısmen kabul edilen tedbir nafakası ve tasararuf yetkisinin sınırlandırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197), değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....
GEREKÇE :Talep, TTK 630/2 maddesi gereğince şirket müdürünün şirketi yönetim hakkının haklı sebeplerle kaldırılması ve müdürlük görevinden azline karar verilmesi istemli açılan davada ihtiyati tedbir yolu ile bir takım şirket işlerinin davacının tek imzası ile yapılmasına ve dava sonuçlanıncaya kadar davalı şirket müdürünün şirketi temsil yetkisinin mahkemece atanacak bir kayyıma devredilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, 01.11.2021 tarihli tensip tutanağının 3.maddesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ancak ayrı bir gerekçeli ara karar yazılmamıştır. İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar hakkındaki düzenlemeyi içeren HMK'nın 341. maddesinde, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi halinde istinaf yoluna başvurulacağı belirtildiği gibi anılan Kanunun ihtiyati tedbir kararına ilişkin 391. maddesinin son fıkrasında da ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir....
Dosya kapsamı dikkate alındığında,davacılar, davalı şirketin 30.03.2023 tarihli olağan genel kurul kararı ile şirket müdürü olan davalının şirketi yönetim ve temsil haklarının sona erdiğini,davacıların şirket müdürü seçildiğini ancak davalının ... sicilinde halen müdür olarak gözükmesi nedeniyle ileride telafisi imkansız zararları önlemek açısından taşınmaz üzerine 3.kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulması ve davalının müdürlük yetkisinin tedbiren kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş iselerde,ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelere göre bu aşamada HMK'nın 390/3. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir isteminde yaklaşık ispat ölçütünü yerine getirmemiş bulunmasına, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmadığı gözetilerek ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddi ara...
Maddesinde düzenlenen “müdürlükten azli için haklı sebep” sayılması da gerektiğini belirterek; davalının şirketi temsil yetkisinin kaldı- rılmasına, temsil yetkisinin şirketin diğer ortağı olan davacı T1’e verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 18/05/2022 tarihli dilekçesinde ise özetle: Şirket hesaplarının boşal- tılmasının önlenmesi, kendisine ait iş yeri ve çalışanların Denizli İnesi Makine Ltd. Şti tarafından bedelsiz olarak kullanılmasının engellenmesi amacıyla yargılama süresince ihtiyati tedbir yoluyla davalı T3'nin imza yetkisinin elinden alınarak şirketin diğer ortağı olan davacı T1'nin münferiden imzaya yetkili olarak tayin edilmesine, mümkün görülme- mesi halinde davalı T3 ile birlikte müştereken ve müteselsilen imza ve temsil yetki- lisi olarak tayin edilmesine veya mahkemece uygun görülecek bir kayyıma temsil yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
TALEP İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin, davalının sahip olduğu yönetim hakkının ve münferit temsil yetkisinin kaldırılmasına ilişkin olması nedeniyle açılan davada verilecek karar ile ulaşılacak sonuca ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılamayacağı kanaatine varılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....
Davacı erkek vekili 03.12.2021 tarihli dilekçesinde, İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Fatih Sultan Mehmet Mahallesi 27 ada 129 parsel 10 Pafta No’lu taşınmazda 1 numaralı ve 4 numaralı ( çatı katı) olarak bulunan daireler/gayrimenkuller davalı adına kayıtlı ise tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece 06.12.2021 tarihli ara karar ile "HMK 389 maddesi gereği uyuşmazlık konusu üzerine tedbir konulabileceğinden dava konusu (uyuşmazlık konusu) olmayan davacı vekilinin davalı adına kayıtlı 1 numaralı ve 4 numaralı ( çatı katı) olan daireler/gayrimenkuller üzerine tedbir konulması talebinin reddine " karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, 06.12.2021 tarihli ara karar ile verilen tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına, davalı adına kayıtlı 4 numaralı (çatı katı) daireye ivedilikle tedbir konulmasına karar verilmesini verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir....
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı nama ifa yetkisinin verilmesi talebine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 389/1.maddesi, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı, davalı arsa sahipleri adına nama ifa yetkisinin müvekkili şirket yetkilisine verilmesini talep etmiştir. Tedbir talebi de esasa ilişkin taleple aynıdır. Uyuşmalığı esastan çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. İlk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir....
Tic. şirketindeki münferiden sahip olduğu müdürlük sıfatıyla temsil ve ilzam yetkisinin TTK 630. maddesi gereğince kaldırılarak şirket müdürlüğünden azledilmesine şeklinde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, 11/03/2021 tarihinde UYAP üzerinden gönderilen dilekçede ise gerekçeleri açıklanarak davalı T4 yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması ve şirket yönetiminin yönetim kayyumuna bırakılması, bu mümkün olmaz ise davalı T4 yönetim ve temsil yetkilerinin sınırlandırılması ve yetkilerini ancak kayyum onayı ile kullanabilmesine ilişkin tedbir talep ettikleri görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince 12/03/2021 tarihli gerekçeli ara karar ile "... Somut olayda; Dava davalı şirket müdürünün azli davası olup, yukarıda yazılı Ankara BAM. 13. HD.'nin emsal kararında da belirtildiği üzere, davanın esasını çözecek şekilde, davalının temsil yetkisinin kaldırılmasına ve yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi yerinde görülmemiştir....