WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yoluyla, kooperatife kayyım tayin edilmesini ve 45 nolu parsel üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını istemiştir....

    Davacılar hakkında disiplin kurulu kararı ile verilen cezaların uygulanmalarının, hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Ancak, hukukumuzda işverenin disiplin cezası uygulama yetkisinin koşullarını, kapsamını, sınırlarını, usulünü açklayan genel bir düzenleme mevcut değildir, bu nedenle iş mahkemesince, işvereni verdiği disiplin cezası ile ilgili bir işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesi mümkün değildir. Nitekim yüksek mahkemeye göre de, İş hukukunda işverenin düzenleyici işlemlerde bulunmasını zorlayıcı nitelikte karar verilmesi olanağı yoktur. Ayrıca uyuşmazlığın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece verilen ret kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....

    yetkisi bulunduğunu, yargılama süresince, şirket malları üzerinde tasarruf etmesini engellemek için şirketi temsil yetkisinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına, bu hususta verilecek ihtiyati tedbir kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına, ayrıca bu hususun Trabzon Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini, davalının şirketi temsil yetkisinin kaldırılmasına, bu hususta alınmış bulunan şirket kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tedbir nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davanın daha önce açtıkları boşanma davalarıyla taleplerine rağmen birleştirilmediğini, boşanma davasında davacı kadının kusurlu görüldüğünü, lehine 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğini, bu dava ile birlikte davacı kadının müvekkilinden toplam 800,00 TL tedbir nafakası alacağını, hükmolunan tedbir nafakası miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin üzerine kayıtlı konuta şerh konulmamasının ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından müvekkili aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TMK 197.maddesi uyarınca istenen tedbir nafakasına ilişkindir....

      IBAN nolu hesaba aktarılan paranın tedbir konularak onay ve bilgileri olmaksızın kullanılması ve harcanmasının engellenmesine yönelik tedbir konulmasını talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava hukuki niteliği itibarıyla Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davası olup, istinaf konusu uyuşmazlık, davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "...davacının dava dilekçesine eklediği deliller ve dava dilekçesinin içeriğine göre; ihtiyati tedbir talebinin karşı taraf aleyhine açılacak hangi dava için istendiğinin belirtilmediği, karşı taraf hakkında ilerleyen süreçte aradaki uyuşmazlık sebebiyle şirketin feshi veya ortaklıktan çıkma ya da koşulların oluşması halinde ortaklıktan çıkarma başta olmak üzere diğer hukuki yollara başvurulacağı belirtilerek davalı şirket, şirket ortağı ve şirket ortağının eşi olan diğer davalı aleyhine tedbir istendiği, HMK hükümlerine göre istendiği anlaşılan tedbir talebi itibariyle uyuşmazlık konusu şeyin-davanın henüz belirli olmadığı gibi örneğin şirketin feshi veya ortaklıktan çıkma talebi ile dava açılması halinde HMK değil TTK 636,638.madde hükümlerine göre Mahkemenin gerekli tedbirleri alabileceği, sonuç olarak bu aşamada Mahkememizce ihtiyati tedbir kararı tesisi için yasal neden bulunmadığı anlaşılmakla...

          , açıklanan gerekçeler ve incelenen belgeler kapsamında İİK 72/3 maddesi gereğince teminat mukabilinde verilen ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın HMK'nun 394. maddesindeki koşullar bulunmadığından ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir....

            Karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....

            Davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası, aile konutu şerhi konulması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin dava ile davalı-davacı erkeğin boşanma davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından, birleştirilen boşanma davası, müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması, kendisi için hükmedilen nafakanın başlangıç tarihi, ayrılık talebinin reddi yönlerinden; davalı-davacı erkek tarafından ise, kadının nafaka davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, ayrılık ve tasarruf yetkisi sınırlandırılmasına ilişkin taleplerin reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti tayin edilmemiş olması yönlerinden temyiz edilmiş, Dairemizce, davacı-davalı kadının ayrılığa ilişkin bir talebinin bulunmamasına, sonradan verilen dilekçe ile ayrılık talep edilmiş olsa da diğer tarafın iddianın genişletilmesine onay vermemiş olmasına ve bu yönde bir ıslahın da bulunmamasına göre, davacı-davalı kadının...

              Davada davacı eş için ayda 500,00 TL tedbir nafakası talep edilmiş, mahkemece, aylık 100,00 TL tedbir nafakasının tahsili cihetine gidilmiştir. MK'nun 198. maddesi uyarınca "Eşlerden biri, birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmezse, hakim onun borçlularına, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebilir". Anılan hüküm Medeni Kanun'un, aile birliğinin korunmasına ilişkin "Birliğin Korunması" başlığı altında düzenlenen önlemlerden biridir. Aile birliği korunmasına ilişkin bu önlemler (m. 195-199); "eşler birlikte yaşarken ailenin geçimi için diğer eşin yapacağı parasal katkının belirlenmesi" (m. 196) "ayrı yaşama halinde nafaka (m. 197) eşlerden birinin borçlularına ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmasının emredilmesi" (m. 198) ve "eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlanması" (m. 199) dır. Somut olayda, davalının evin giderlerine katılmadığı tanık beyanları ile sabittir....

                UYAP Entegrasyonu