Madde kapsamında iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi kapsamında olduğundan bahisle sonradan ileri sürülen nedenin araştırılamayacağını ve şeklen geçerli olan satış ilanı tebligatına dayanılarak ihale feshedilemeyeceğinden ve diğer fesih nedenleri de yerinde olmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi dava dilekçesinde ''müvekkilim ...' in adresi ''...'' adresi olmasına rağmen ... ilinde bir başka adres gösterilmiş ve bu minvalde satış kararının tebliği ... ilinde bir başka adrese yapılmıştır....
imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....
Şti. adlı başka bir işletmeye kiraya verdiğini, müvekkiline ödeme emri tebliğ edilen adresin hiçbir zaman müvekkilinin tebligata elverişli son adresi olmadığını, müvekkilinin Rusya Federasyonundaki son mernis adresinden önceki son Türkiye adresinin de burası olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı adına çıkartılan ödeme emri tebligatında muhatabın çarşı merkezine gittiği komşusu Ferdi Kömürcü'den öğrenilmiş ve bu komşuya haber verilmiş olup, T.K'nın 21/1 maddesine göre söz konusu tebligat şeklen geçerlidir....
Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, Kanunun 21/1.maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir....
K. 21/1 ve yönetmeliğin 30. maddeleri uyarınca usulüne uygun olmadığını, ayrıca müvekkilinin 82 yaşında olduğunu, borçlunun müvekkilinde bir hakkının ve alacağının bulunmadığını belirterek, tebliğ işleminin iptali ile haciz bildirimi tebliğ tarihinin 27/09/2022 olarak düzeltilmesini istemiştir....
Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu davacı borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından, TK'nın 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Şikayetçi borçlunun tebligat usulsüzlüğü yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; 2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde alacaklı tarafından borçlular aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığıborçlu Elliet Portnay ve şirkete aynı adrese 23.07.2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği,borçlu şirket vekili tarafından borca 30.07.2018 tarihinde itiraz edildiği,yine borçlu gerçek kişiye gönderilen tebligatın böyle bir şahsın adreste olmaması şirketle ilgisinin bulunmaması ve sehven alındığı gerekçesi ile iade edildiği, alacaklı vekilinin 19.10.2018 tarihinde haciz talebinde bulunduğu, müdürlüğün icra müdürünün tebligatı geri alma taktir hakkı bulunmadığı gerekçesi ile haciz talebini kabul ettiği görülmüştür.Haciz 10.12.2018 tarihinde ödeme emri tebligatı yapılan adreste gerçekleştirilmiştir. Davacı Elliot Portnoy a ödeme emri 23.07.2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve bu davacı tarafından İstanbul 19....
İcra Müdürlüğünün 2019/10042 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini 21/08/2019 tarihinde öğrendiklerini, taraflarına gönderilen ödeme emri ve dayanak belge suretinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emri tebliğ şerhine "muhatabın işte olduğu" beyanını veren kişinin açık kimliğinin ne olduğunun tebliğ mazbatasında açıklanmadığını, haber verilen komşunun imzasının alınmadığını, bu haliyle tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7 maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30. ve 35. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmadığını, ödeme emri ve dayanak belge suretinin hukuken geçerliliğinin bulunmadığını belirterek, takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Aynı Kanun'un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır....