"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GEREDE İCRA MAHKEMESİ TARİHİ : 07.07.2005NUMARASI : 54-62 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcra Müdürlüğünce borçluya gönderilen tebligatla ilgili tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri süren şikayetçiler takipte taraf değildir. Tebligatın usulsüzlüğü ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ilgili başvuruları ancak tebligatın muhatabı ileri sürebilir. Bu durumda Mahkemece şikayetin yukarıda yazılı gerekçe ile ve aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi isabetsiz ise de, istek reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ :Şikayetçilerin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 11.20....
a 22.05.2008 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine karşın hükümlünün kararı süresi içerisinde temyiz etmediği gerekçesiyle 06.07.2010 tarih,36-174 sayılı ek karar temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de;hükümlünün “kararın tebliğ edildiği bildirilen 22.05.2008 tarihinde Buca'da bulunan Yeşilyurt Hastanesinde tedavi görmesi nedeniyle Alaşehir Cezaevinde olmadığını,Buca Cezaevinde bulunduğunu bu nedenle kararın kendisine tebliğ edilmediğini” iddia etmesi ve hükümlünün Alaşehir Cezaevi İnfaz Bürosu görevlileri ile ilgili şikayeti üzerine Alaşehir C.Başsavcılığı tarafından soruşturma açılarak 06.08.2010 tarihinde hükümlünün beyanının alındığının anlaşılması karşısında kararın hükümlüye bizzat tebliğ edildiği belirtilen 22.05.2008 tarihinde hükümlünün Alaşehir Cezaevinde olup olmadığı,anılan tarihte Yeşilyurt Hastanesinde tedavi görmek için Buca Cezaevinde kalıp kalmadığı belirlenerek ve hükümlünün şikayeti üzerine yapılan soruşturmanın sonucuda araştırılarak dosyanın temyiz incelemesi için...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
Y A R G I T A Y K A R A R I 7201 sayılı Tebligat Kanununun 17.maddesi ile Tebligat Tüzüğün 23.maddesine aykırılıktan davalı vekiline yapılan tebliğ usulsüzlüğü nedeniyle dosyanın mahalline geri çevrildiği, davalı vekiline Başkanlığımızın 22.05.2014 tarih 2014/3661 Esas- 2014/7965 Karar sayılı geri çevirme kararı sonrası usulüne uygun tebliğ yapıldığı ancak, temyiz süresi beklenmeksizin dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla; iş bu yargılama dosyasında davalı vekiline yapılan tebligat sonrası davalı vekilince yasal süresi içerisinde yapılmış bir temyiz başvurusu bulunup bulunmadığının bildirilmesi, varsa ilgi başvuru evrakları ve sayman mutemet alındısının dosya içerisine konularak dosyanın temyiz incelemesine esas olmak üzere Başkanlığımıza gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Davacıların, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacılar, 17/09/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiğinden, takipten bu tarihte haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Usulsüz tebligat şikayeti 02/11/2020 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Kararın niteliği gereği duruşma açılmaması sonuca etkili görülmemiştir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz....
Madde ve Tebligat Kanunu Yönetmeliğinin 30. Maddesindeki şartlarını taşımadığını, yine tebligat parçasında tebliğ şerhinde muhtara gidildikten sonra tekrar en yakın komşuya gelindiğini, ancak TK 21/1 ve Tky 30'a göre son olarak haber verdiği kişinin imzadan imtina edip etmediğinin sorulmadığını ve şerh üzerine yazılmadığını, tüm bu nedenlerle şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında özetle; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin davacıya 06.08.2021 tarihinde tebliği üzerine davacının vekili aracılığı ile 14/10/2021 tarihinde mahkememize başvurarak tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinin İİK'nun 58. Maddesine aykırı olarak hazırlandığını, usulsüz tebliğ işleminden 12.10.2021 tarihinde haberdar olduklarını iddia ederek iddia ettiği ve hacizlerin kaldırılması gerektiğini iddia ettiği anlaşılmıştır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının ve İİK'nun 58....
gecikmiş itirazının usul ve yasaya uygun olmadığı ve ispat edemedikleri anlaşılmakla 103 davetiyesinin usulsüzlüğü ile ilgili şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, usulsüz tebliğ ile ilgili şikayet reddedilmekle meskeniyet şikayeti 7 günlük süre dolduktan sonra yapıldığından ve süresinde olmadığından reddine " karar verilmiştir....
Borçlu tarafından 06.11.2013 tarihli tebligatın usulsüzlüğü İİK'nun 16/1. maddesine hükmüne göre, şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülmediğine ve icra dairesine yapılan itiraz sırasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin icra mahkemesince verilmiş bir karar bulunmadığına göre, icra müdürlüğünce yetkisi aşılarak tebligatın usulsüzlüğü hakkında karar verilmesi ve bunun sonucunda öğrenme tarihi esas alınarak borçlunun itirazının süresinde olduğu gerekçesiyle takin durdurulmasına karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda, mahkemece, şikayetin kabulüne ve icra müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki 24.12.2013 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddedilmesi isabetsizdir....
Ancak, kusuru olmaksızın aleyhine dava açılan ve yine aleyhine hüküm verilen tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir. Davada haklı çıkan tarafın davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen tutar olan vekalet ücreti de, bir tür yargılama gideridir ve sorumlusu yine ...nun 326.maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir. Somut olayda, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin, 21/12/2011 tarihli talebi üzerine, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi tespit edilerek, bu adrese ödeme emrinin gönderildiği ve 05/01/2012 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir....